Mustafa DAĞCI
Toplumsal ilişkide üzücü bir durum yaşıyoruz. İdeolojik bakışımız her şeyin önüne geçmiş durumda. Bu öylesine bir boyut aldı ki, “ötekileştirmenin” ötesine geçip, düşmanlaştırma, cepheleştirme durumuna evirildi.
Bu bakış tarzı, sizin iyi olan kişisel özelliklerinizin, ehliyet ve liyakatinizin, umarsız dostluğunuzun, çıkarsız arkadaşlığınızın, birlikte emek verip yarattığınız geçmişinizin tümünün önüne geçip, bütün bu değerleri önemsizleştiren bir tutuma dönüştü…”Bizden olsun çamurdan olsun” anlayışı… Varsa, yoksa ideolojik bakış tarzı esas alınmaya başlandı… Yalansız-dolansız olmanızın, çalıp-çırpmamanızın, iyi bir ebeveyn-eş olmanızın, çevreye-hayvanlara duyarlılığınızın, meslekteki başarınızın- yaratıcığınızın insanı-insanlığı sevmenizin bir değeri kalmıyor… Fazıl Say, Sezen Aksu, Ahmet Altan, Sırrı Süreyya Önder, Orhan Gencebay olsanız da, “karşı cephe” ilan edilen tarafa yakın durmuş iseniz, feriştah olsanız gözde- gönülde bitiriliyorsunuz… Aziz Sancar, Orhan Pamuk olup Nobel Ödülü de alsanız ideoloji nefretinde boğulmaktan kurtulmak mümkün olmuyor.
Üsluplar, espriler seviyesizleşiyor ve bu seviyesizlik zekâ sanılmaya başlanıyor… Söylemlerimiz, paylaşımlarımız gerçek verilere dayandırılmadan, doğruluğu araştırılmadan sorumsuzca sunuluyor… İddiaların belli bir zaman sonra yalan çıkması utandırmıyor…
Politik dil en kötüsünden başlıyor… Örneği; ”Anti-demokratik tutum” demek yerine, “Hitler daha kötü” noktasına geliniyor… Politikalar eleştirilirken, bir çırpıda “vatan haini”, “terörist” ilan edile biliniyor.
Bir türlü halka güvenme öğrenilemiyor. Seçimle gelip, seçimle gitme prensibi esas alınmıyor. “Halk” kendi çizgimize yakın ise, “zeki ve ne yapacağını iyi bilen” oluyor, kendi çizgimize yakın durmamışsa “bidon kafalı”, “göbeğini kaşıyan”, “sürü” gibi sıfatlara layık görüle biliniyor. Oysa halk dediğimiz bizleriz. Kendisini halktan üstün görme böbürlenmesinin esiri olunuyor.
Her şey ideolojilere, kişilere endeksleniyor. Kişilerin de, ideolojilerinde değişebileceği unutuluyor. Tüm bir araya gelmelerde siyaset dışı bir şey tartışılmıyor. Varsa-yoksa siyaset! Bu da bir arada olunmanın önüne set çekiyor.
Herkesin aynı düşünmesi beklenemez. İstesek de, istemesek de “öteki” vardır. Sorun olan; Ötekini kendimize benzetme çabasıdır. Hem kendimizi demokrat ilan edeceğiz, hem de başka fikirlere tahammül etmeyeceğiz... Artık referanslarımız yaptığımız iş ve kişiliklerimiz üzerinden değil, hangi partiyi tutup tutmadığımız üzerinden yapılıyor… Üniversite bitirmek “aydın” olmak, batı tipi yaşamak “demokrat” olmak, İslami usullerle yaşamak “dürüst” olmak yanılgısıyla yaşanıyor.
Türkiye’deki etnik unsurlar, hedeflere ulaşmada koltuk değneği oldukları sürece seviliyor, aksi tutum sergilediğinde ve ulusal-demokratik haklarını dillendirdiklerinde kötünün kötüsü ilan ediliyor.
Demem o ki, ideolojik gözlüklerle bakıla bilinir, ama bu başka renklerin de olduğunu ve insani bakışımızı unutturmamalı.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2016
23.07.2016
8.02.2016
26.02.2016
18.02.2016
14.02.2016
13.02.2016
2.02.2016
28.01.2016
22.01.2016