Nevzat CİNGİRT
Komşu şehirler arasındaki rekabet, Anadolu’nun kadim hikâyelerinden biridir. Kimi zaman spor sahalarında, kimi zaman yatırımlarda, kimi zaman da sınır tartışmalarında kendini gösterir. Düzce ile Bolu arasındaki çekişme ise yıllardır sürüyor ve belli ki kuşaklar boyu devam edecek. Ancak bu rekabet her zaman olumsuz değil; aksine, iki şehrin kamuoyunu canlı tutan, siyaseti diri kılan bir dinamizm yaratıyor.
Bu rekabetin tam ortasında, bürokrat kökenli Faruk Özlü ile siyasetin her kulvarında deneyim kazanmış Tanju Özcan gibi isimler yıllardır bu tatlı çekişmenin başrol oyuncuları konumunda. Özcan’ın, “Düzce’de sıkışınca Bolu’ya sarıyorsun, kusura bakmasın. İyi bir bürokrat olabilirsin ama iyi bir siyasetçi değilsin. Benimle polemiğe girip sosyal medyada takipçi kasıyorsun. Sen giderken biz bu yollarda dönüyorduk” sözleri, bu rekabetin siyasete nasıl malzeme edildiğini açıkça ortaya koyuyor.
Haksız sayılmaz; Tanju Özcan, sosyal medyada ciddi etkileşim alan ve memleketin birçok siyasetçisinden daha fazla takipçisi olan bir isim. Seneler önce Oxijen TV’de canlı yayına konuk olarak aldığımda binlerce kişi anında yayına akın etmiş, yorum yağmuru başlamıştı. Kendisine yönelik ilginin ne kadar yüksek olduğunu bizzat görmüştüm.
Bu durum, Faruk Özlü’nün sosyal medya ekibinin de dikkatinden kaçmamış olacak ki, Tanju Özcan’ın her açıklamasının altına Sadettin Kantar başta olmak üzere paralı trollerin devreye girdiğini görmek artık sıradan bir hâl aldı. Özlü’nün videolarını kes-kopyala yapıştır yöntemiyle Özcan’ın açıklamalarının altına paylaşmaları sadece sosyal medyada takipçi kazanmakla kalmıyor; aynı zamanda Düzce’nin gerçek gündemini başka bir noktaya taşıyarak, şehirde tartışılması gereken sorunların görünmez hâle gelmesine yol açıyor. Meseleler konuşulmak yerine manipüle ediliyor.
Oysa Düzce’de yaşayan insanların her gün yüz yüze geldiği sorunlar ortada: su kesintileri, çöp meselesi, mahallede ara sokakların bakımsızlığı, yeni belediye binasının yıkılması, Beçi Kooperatifi’nde yaşananlar, sanayi esnafının sorunları, hava kirliliği, bozuk yollar… Bunlar, sosyal medyada tartışılan gündemlerden çok daha somut ve yaşamsal meseleler.
Kamuoyunun günlerdir merakla beklediği Sayıştay raporlarında iflas etmiş şirketlerin durumu hakkında tek satır açıklama yapılmazken, Özlü’nün komşu ilin gazetecilerini Düzce’ye ağırlayıp “Abant ve Yedigöller’e Düzce’den yol açacağız” açıklaması, siyasetin klasik “gündem değiştirme taktiği”nin bir örneği. Özcan’ın sözleri bu tabloyu net biçimde özetliyor: “Su kesintilerine, çöp meselelerine cevap veremediği için bizi tartışmanın içine çekip gündem değiştiriyor.”
Abant ve Yedigöller’e Düzce üzerinden ulaşım tartışması ise anlamsız bir başka gündem. Bolu’nun şehir bütünlüğünü sahiplenmesi takdir edilecek bir refleks. Ancak Düzce kendi imkânlarıyla turizmine nefes aldıracak bir bağlantı yolu açıyorsa, bundan niye rahatsız olunuyor? Doğal güzellik sınır kapısı değildir; “Buradan giremezsin” denemez. Denmemeli.
Sonuç olarak, Düzce-Bolu rekabeti tarih boyunca şehirlere dinamizm kazandırmış olabilir; ancak bu çekişmenin arkasına saklanarak şehir sorunlarını göz ardı etmek, ne vatandaşın yararına ne de siyasetin sağlıklı işleyişine hizmet eder. Asıl gündem, sosyal medyada değil, sokakta, iş yerlerinde, mahallelerde yaşanan sorunlardır. Rekabeti yapıcı bir araç hâline getirebilirsek, Düzce gerçek anlamda kendi gündemini yaratabilir ve halkının hayatına dokunabilir. Aksi takdirde, Bolu’ya sarılmak, sadece sorunları örtmekten öteye gitmez…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBeton Fikret’in 13 Yıldır Değişmeyen Hikâyesi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUHiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYeni aşama başladı mı? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDöndün dolaştık yeniden ‘End game’ yokluğuna dayandık 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"TKP 7. Kongresi "Üzerine Çözümleme ve Eleştirel Değerlendirme... 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERKanun önünde eşitlik 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALÜcret asgari, yoksulluk azami… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURCHP’nin `Kürt Sorunu´, Kürtlerin sorunlarını çözebilir mi? 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBarış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAdaletsizliğin böylesi 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşu5 Aralık tecavüzü… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan‘Terörsüz Türkiye’ye evet ama mış gibi yaparak mümkün mü? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTürkiye Yüzyılı okullarda zorbalığı niye durduramıyor? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİşte faturalar: Şirketi kurduğu gibi ESK ile anlaştı! ‘Genç boğalar’ hep ondan alınmış 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTepki oylarını yönetmek başka, iktidar olmak başka 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANZor ve kırılgan sürece girdik! 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciErdoğan ne zaman iktidara gelecek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergil“Hakikat Sonrası” dünya: “Post-truth” ne demek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBahçeli–Öcalan görüşse... 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBireysel borçluluk gerçekten düşüyor mu? 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezBüyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUHaksızlık mı dediniz? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇNifak ve münafık 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞReel politika, pragmatizm, ilkesizlik, oportünizm batağında AKP 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
1.12.2025
25.11.2025
17.11.2025
13.11.2025
12.11.2025
9.11.2025
7.11.2025