Ömer F. Gergerlioğlu
Hasan Cemal ve Pınar Selek olmadan süreç sağlıklı olur mu?
21.03.2013
2512
Barış sürecinin sıkıntılı geçeceği iyice anlaşıldı. Ankara ve İstanbul'da patlayan bombalar önemli bir mesaj verme peşinde koşuyor. Ancak daha önemlisi Kürt sorunu konusunda yıllardır yazan usta bir kalemin gazetesine ve Başbakan'a yönelik yaptığı eleştirilerden sonra yazılarının gazete yönetimi tarafından kalıcı olarak kesilmesidir.
Hasan Cemal yıllardır Kürt meselesi hakkında düşünen, sorgulayan, sorun hakkındaki gelişmeleri yakından takip eden bir isim. Görüşme notlarının Milliyet gazetesinde yayınlanmasından sonra Başbakan'ın "batsın böyle gazetecilik" demesini eleştiren yazısında özetle "Demokrasilerde siyasetçi ülke yönetir, gazeteci gazete yapar!" demişti. Fakat 2 haftalık aradan sonra gazetesine gönderdiği yazısında Başbakan'ı ve gazetesinin genel yayın yönetmenini eleştirmesi üzerine yazıları kalıcı olarak kesildi.
Barış sürecinde belki çok iyi günlerden geçeceğiz, belki de oldukça sıkıntılı günlerden geçeceğiz. Fakat önemli olan hakkaniyetten ayrılmamak. Bir şekilde gazetenin önüne gelmiş bir haberin yayınlanmasını mahkum ederken çifte standartlı davranmamalısınız. Gazeteler zaman zaman kendilerine kaynağı belli olmayan merkezlerden ama gerçek olarak sunulan haberleri yayınlarlar. Bunu işinize geldiği zaman alkışlayarak işinize gelmediği zaman da sert sözlerle eleştirirseniz, bu hakkaniyete sığmaz. Hakikaten siyasetçi siyasetçiliğini yapmalı gazeteci de gazeteciliğini. Siyasette siyaseten yapılan bazı manevralar olabilir, stratejinize uymayan bazı olayları gizlemeye çalışabilirsiniz ancak gazeteciliğin ruhunda taze ve çarpıcı haberi herkesten önce vermek büyük bir başarıdır.
Hasan Cemal gibi yıllarını bu sorunun barışçıl ve adil bir şekilde çözümüne hasretmiş bir kişinin barış süreci içinde yazılarının siyasetçi medya ilişkilerinden dolayı kesilmesi kabul edilebilecek bir olay değildir. Barış sürecinin ruhen yaralanması demektir. Bu müdahale barış sürecinin sonunun demokrasiyi sağlamayacağını gösterebilir.
Sorunun silahlı yönünü mekanik bir şekilde çözmek önemli olsa da amaçlanan demokratikleşme yönünde adımlar atma zaafiyeti bu tür yaklaşımlarla ortaya çıkar. Eleştirilere tahammül, bu süreçte iktidar sahiplerinin takınması gereken ana tavırdır. Baldıran zehiri içmeyi ancak herkesin özgürce fikirlerini beyan ettiği bir ortamda sağlayabilirsiniz.
Pınar Selek de Kürt meselesine değmeye cesaret ettiği için mağdur edilmişti. Patlamayan bir bombanın faili olarak ilan edilme garabetine uğramasının arka planını hakkındaki husumete bağlamamak mümkün değil. Aslında Kürt meselesi hakkında araştırma yapma ve konuşma cür'eti gösterdiği için 14 yıl önce hakkında müebbet hapis kararı verilmişti. Bu ülkede Kürt sorunu üzerinde konuşan, araştıran çok aydın var. Ancak herkes bilmeli ki bazı durumların manevi arka planındaki umursamaz ruh haliniz, çalışarak niye başarılı olamadığınızın açıklamasıdır. Önemli bir mesele üzerinde çalışırken o konudan dolayı mağdur edilmiş bir kişinin mağduriyetine kulak asmazsanız niye başarılı olamadığınızın başka açıklaması yoktur.
Bugünlerde herkes sürecin yol haritası üzerinde konuşuyor. Gazeteciler son aldıkları bilgileri gazetelerinin manşetlerine taşıyarak sunuyorlar. Ancak şu anda bile sürecin niceliği üzerine değil niteliği üzerine düşünmemizin ön planda olması gerektiğini düşünüyorum. Barış süreci bu ülkenin en büyük yarasını iyileştirmeye aday ancak başta oluşan yanlış bir açı yolun sonunda sizi farklı bir yere ulaştırabilir.
Hasan Cemal yazmadan Pınar Selek adil bir şekilde yargılanmadan Kürt sorununda alınacak bir yolun kalıcı olmadığını, zülfiyare dokunacağını yüksek sesle söylemeden hiçbir yere varamayız. Bu vicdanı gösteremeyenler sorunların var oluşunun temelindeki vicdansızlığı görmüyorlar mı? Başlangıçta var olan vicdan eksikliğinin süreç içinde de devam edeceğini süreç sonunda da aynı hastalığının olacağını göremiyorlar mı?
Her kesimden tüm vicdanlı insanlar Hasan Cemal ve Pınar Selek'i unutmamalı onlar için seslerini yükseltmeye devam etmelidir.
Yorum Yap
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yorumlar (1)
- Kanser eden OHAL, öldüren zalimlikler!
26.08.2020 - Ayasofya’da Cuma hiçbir günahınızı örtemeyecek!
26.08.2020 - KHK'lar yok hükmündedir, hukuk dönünce iptal olacaklar
9.02.2018 - Beyin kanamasından ölen KHK'lı Şafak hoca neler yaşadı?
5.02.2018 - 24 Haziran karamsarlıkla aşılmaz
3.02.2018 - Kazanan tüm ezilenlerdir
25.06.2018 - HDP'siz çözüm olmayacak, siyaset için niye HDP?
23.06.2018 - Niye HDP'ye oy vermelisiniz?
18.06.2018 - Bir OHAL kurbanı daha: Mehmet Çelik ve ailesi neler yaşadı?
12.06.2018 - Seçim sahasından izlenimler
11.06.2018
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Surecin devam ettigi izlenimi vermek icin yapilan bu demagojiler artik biktirmadi mi? Neymis herkes engelmis de falan da filan da? Bunlar ne zaman ipe un sermeye karar verseler hemen ilistirilmis gazeteciler basliyor dizini dovmeye, vay bize izin vermiyorlar vay pusuda bekliyorlar vs.