Oya BAYDAR
7 Haziran gecesi HDP’nin başarısını kutlarken bir arkadaşımız, Kürt hareketini şimdi güç günler bekliyor, demişti. Bense, bakalım bu şenliğin sonu nasıl gelecek, diye her zamanki gibi gamlı baykuşluk yapmıştım. Arkadaşımın endişesi Kürt hareketini iyi tanımasından, benimki ise TC devletine ve Erdoğan iktidarına güvensizlikten kaynaklanıyordu. Her zaman olabileceklerin en kötüsü olur türünden Murphy yasalarının geçerli olduğu ülkemizde, ne yazık ki gamlı baykuşlar çoğunlukla haklı çıkar.
Çatışma varsa taraflar vardır
Erdoğan iktidarının hem siyasî hem silahlı Kürt hareketini bitirme niyeti/planı artık apaçık ortada. Bölgede uygulanan devlet şiddeti ahlakî, siyasî, vicdanî sınırları aşıyor. Kürt halkı bir kez daha kıyıma, kırıma uğratılıyor. Geldiğimiz noktada, 1990’ları da aşan bir kan, ölüm, zulüm ortasındayız. Savaş dağlardan, kırsaldan şehirlere indi; artık keskin nişancılar sivilleri, çocukları vuruyor, yerleşim merkezleri ateş altında kalıyor, bölgede devlet terörü kol geziyor. Öte yandan PKK birlikleri bombalarla, ağır silahlarla kışlalara, garnizonlara, emniyet binalarına, kaymakamlıklara saldırıyor, oralara atanmış olmaktan başka suçları olmayan askerleri, polisleri öldürürken, yine çoluk çocuk siviller ölüyor. Türk, Kürt; kitleler artık savaş istemediklerini haykırıyorlar. Ama silahı, şiddeti benimsemiş taraflar duymuyor, dinlemiyor. Aksine, akıl almaz bir aymazlık ve acımasızlıkla kör şiddeti tırmandırıyorlar.
Tarih, yıllar sonra Dersim 38’i nasıl yazdıysa bugünleri de öyle yazacak, hem de fazla gecikmeden. Bugün Silvan’da, Varto’da, Bismil’de, Şırnak’ta, bölgenin daha nice yöresinde olup bitenleri görmek istemeyenlerin, görüp de görmezden gelenlerin, bilip de inkâr edenlerin, susanların, hele de “ama Kürtler de…” diye başlayan cümleler kuranların; devletin suçlarında cinayetlerinde ortak sorumluluğu var.
Peki ya biz? Savaşa, zulme karşı bölge halkının yanında durmaya çalışan bizler: Barışçılar, demokratlar, bütün vicdanlı insanlar. Bizler de, savaş varsa savaşın iki tarafı olduğunu, silahların iki yandan da sıkıldığını, akan kanın her iki tarafın da eline bulaştığını görmek zorunda değil miyiz? Şurada minicik bir çocuk devletin keskin silahçılarının kurşunuyla öldürülürken, burada bir başka minik bedenin PKK şiddetine kurban gittiğini yüksek sesle söyleyemiyorsak, ne biçim barışçılarız, nasıl insanlarız biz! Ölenin kim olduğunu, öldürenin kim olduğunu sorgulamak yerine “suç kimde, kim başlattı”, vb. soruları öne alıyorsak; kör şiddete nereden gelirse gelsin karşı çıkmıyorsak, bir tarafı görüp öteki tarafın sorumluluğunu görmezden gelmeye, itiraf etmemeye çalışıyorsak şiddeti bir şekilde desteklemiş olmuyor muyuz?
Herkese, Diyarbakır Barosu’nun dün açıklanan bölge raporunu tavsiye ediyorum. Söylemek istediklerimi, duygular değil olgular üzerinden o kadar güzel ve açık anlatıyor ki. Gün, orada yansıyan sağduyuya sahip olma günü.
Demokratik özerklik ilanı çocuk oyunu mu?
Ya da ne kazandık?
Son iki haftadır, Bölge’den ardı ardına gelen demokratik özerklik ilanlarını izleyen gelişmeler, anlatmak istediğimin uygulamalı dersi gibi. Böyle bir adım atılması ve sürdürülmesi, açıkladıkları gibi PKK/KCK’nin talebiydi. Televizyon kameraları önüne dizilmiş KCK’li, DBP’li (Demokratik Bölgeler Partisi) bir grup kadın ve erkek ellerindeki metni okuyarak özerklik ilan ettiklerini bildiriyorlardı. PKK’nin silahlı kadroları, HPG de bu özerklik ilanının koruyucu güçleri olarak tahkimat yapmış, ne zamandır silah depolamış, şiddet eylemlerini yoğunlaştırmış, hendekler kazıp barikatlar kurmuşlardı. İktidara; savaşı yoğunlaştırmak, sivil halkı ezmek ve Kürt siyasî hareketinin bölgedeki kadrolarını etkisizleştirmek için bundan iyi fırsat verilemezdi. Nitekim, bu ilanlardan sonra, açıklamayı yapanlar ve bölgedeki diğer kadrolardan yüzlercesi tutuklandı; mahallelere girildi, evler yıkıldı yakıldı, olaylarla ilgisi olmayan sivil halk can kaybı dahil büyük bir mağduriyet yaşadı, hala da yaşıyor.
Üstüne üstlük, tutuklanan belediye eşbaşkanı, şu veya bu parti ilçe eşbaşkanı, ilçe sivil örgüt mensuplarının, işin neye varacağını avukatlarından öğrenince, “Ben metni bilmiyordum, orada sadece durdum, okumadım”, “Bir teyze geldi, bir kağıt getirdi, ben hiçbir şey bilmiyorum” türünden, -konunun ciddiyeti düşünülürse- insanı hırsından ağlatacak ifadeleri (yalanlanmadı, düzeltilmedi, umarım yanlıştır, tekzip edilir) özerklik gibi son derece önemli, hem ülkeye hem bölgeye gerekli, tartışmasız doğru bir adımın nasıl hafife alındığının, nasıl içselleştirilmediğinin, amacından nasıl koparıldığının acı bir örneği. (Bu arada özerklik istemi, hatta ilanının normal koşullarda şiddete başvurulmadıkça suç sayılamayacağını eklemek isterim. Ama ne yazık ki savaş ve şiddet ortamındayız.)
Böyle bir ortamda yukardan gelen emirle, sonuçlarının nereye varacağı hesaplanmadan atılan bu adım Kürt hareketine ne kazandırdı? Devlet terörünü yoğunlaştırmaktan, hareketi itibarsızlaştırmak ve güven aşınmasına uğratmaktan, bahane yaratıp yüzlerce KCK,DBP, HDP kadrosunu, belediye başkanlarını hapse attırmaktan, en önemlisi de HDP’yi vurmaktan, güç duruma sokmaktan başka?
Demirtaş’ın “Kentlerde silah kullanılmasını, bazı yerlerde göstericilerin eline silah alıp özerklik ilan ettik demesini doğru bulmuyorum. Demokratik Özerklik anayasal güvence altına alınmadan olmaz” sözleri, yani ovadaki siyasetin bakışı ve değerlendirmesine; Diyarbakır Barosu Başkanı Elçi’nin aynı doğrultudaki sözlerine Dağ yine öfkelenecek, bir zılgıt daha çekecek HDP’ye. Bilmeleri gereken ise, Kürt hareketine her zaman destek olmuş Türk ve Kürt barış çevrelerinin, bazen dillendirmekten çekinseler de, bu görüşü paylaştıkları, bölge halkının ise çatışma değil ne pahasına olursa olsun barış istediğidir.
HDP, bir yandan iktidarın benzerine az rastlanan saldırılarıyla, ayak oyunlarıyla, yalancı algı operasyonlarıyla mücadele ederken, bir yandan da kendisini hedef alan Dağ kadrolarının, Kandil yöneticilerinin eleştiri sınırını aşan saldırılarıyla karşı karşıya. Kürt siyasal hareketini ve Kürt halkını ezdirmek konusunda Kandil’in Erdoğan iktidarı ve Devlet ile böylesine rezonans halinde olmasının anlamını çözmek gerçekten de güç. Sanırım mesele:30 küsur yıllık bir silahlı hareket geleneğinin, sorunları barışçı yollardan çözme kapasitesi ve alışkanlığına sahip olmamasında ve hâlâ 2000’ler öncesinde kalmasında. PKK lideri Öcalan’ın, bölge, dünya ve Türkiye koşullarını iyi okuyarak silahlı çözüm döneminin geçtiğini yıllar önce ifade etmesine rağmen, Kandil hâlâ dağlarda aynı yerde duruyor. O zaman HDP’yi, yani ovada sivil siyaset çabalarını yıpratmaya çalışmalarının nedenini anlamak mümkün.
İki tarzı siyaset var: Biri savaşı şiddetlendirip, terörü yoğunlaştırıp, insan hayatını -kendi halkınınkini bile- hiçe sayarak yürümek; ikincisi ovada demokratik mücadeleyi yeğleyip kitlelerle birlikte barışçı yollardan amaca yönelmek. Tarihin deneyleri, uzun ve güç de olsa ikincisinin amaca götüren doğru yol olduğunu gösterdi. Zor ama doğru yolu denemek zorundayız. Devrimbaz değil, devrimci olmak; demokratik, barışçı yolu denemek ve einizi tetikten çekin diye haykırmak zorundayız.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Çocukları kefene sokan ruh hastası ilkel zihniyet
24.05.2024 - "Alavere dalavere, Kürt Memet nöbete" mi, hukuka dönüş umudu mu?
14.05.2024 - 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkamamanın sorumlusu kim?
3.05.2024 - 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkamamanın sorumlusu kim?
3.05.2024 - Istakoz, Maldivler, pahalı saat muhalefeti AKP'nin AK'lanmasına yeter mi?
22.04.2024 - "Kobane düştü düşecek"ten Kobane Davası provokasyonuna
16.04.2024 - Hukuksuzluk değil irade gaspı ve siyasî ahlâksızlık
3.04.2024 - Desteğim DEM Parti'ye, oyum İmamoğlu'na
29.03.2024 - Vicdanını yitirmiş dünyanın vicdanını, ahlakını yitirmiş siyasetin ahlakını savunmak
22.03.2024 - Oy yüzdesiyle ölçülemeyecek kadın: Gültan Kışanak
7.03.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Taner tonk bey kadına özgürlük peygamberimiz zamanında verilmişti
Ad Soyad Giriniz...
O uçaklar zati muhterem döneminde mi üretilmiş. Bu kadar da olmaz ya. Uçakların tekerlekleri metal mı? imiş. Yoksa fossss fisss edn lastik cinsinden mi? La başlığa aldanmayın inna lillah ve inna ileyhi raciun. Bundan gerisi ve ilerisi varsa yazın....
Ad Soyad Giriniz...
tam da yazarın bahsettiği gibi küçük ve masum yalanlar büyüklerinin peydahlamasına sebeb oluyor; uçak üretmişmiş, yetmemiş avrupaya satmışmış.. resmi tarih bile söylemiyor bu yalanları, kimden öğreniyorsun bu sallamatik bilgileri..
Taner Yılmaz
Bir insanı put gibi savunmak ile put gibi eleştirmek arasında ne fark var? Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin en büyük değeridir. Başardığı şeyler ortada. Eleştirmek gerçekleri çarpıtmaya çalışmak değildir. Eleştirmek gerçekler üzerinden yapılır. Atatürk eğer İsviçre kadınından bile önce Türk kadınına haklarını veriyorsa, borç batağından çıkıp uçak üretip Avrupaya satıyorsa saygı duyacaksın arkadaş.. O dönemin koşullarını göz önünde bulundurmadan eleştirmek insafsızlıktır..Vicdanlı ve vefalı olun