Oya BAYDAR
Bu ülkede bir İçişleri Bakanı var. Ağzını açtığı anda, Anayasa’dan ceza yasalarına, ahlakî-vicdanî-insanî değerlerden siyasal etiğe kadar, her şeyi ayakları altında çiğneyen bir zat. Kişi olarak hiç önemi yok, sadece ruh sağlığından kuşkuya düşüp kendisine acıyabiliriz; ama bu adam İçişleri Bakanı, bu adam devâsâ bir asayiş ağının başında bulunuyor, “devletin şiddet aparatına” hükmediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil güvenlik, nüfus ve vatandaşlık işleri, pasaport, sürücü ehliyeti, kimlik kartı, hepsi ona bağlı. O hepimizin varlığı ve kaderiyle oynayabilecek güçte. Ve bu adam her ağzını açışta, köyü köpeksiz bulmanın pervasızlığıyla suç işliyor. Ben, siz, birileri, yani sâde vatandaşlar söyleyip yazsak mahkemelerde sürünüp hapishanelerde çile dolduracağımız hakaretleri, tehditleri, çarpıtmaları, uydurmaları “siyasî hasım” saydığı kişiler, örgütler, partiler için kullanmaktan çekinmiyor. Saray’dan mı, ağır derin devletten mi geldiğini bilemeyeceğim bir güçle etrafa saldırıyor.
Son saldırısı, HDP Mardin Belediye Başkan adayı Ahmet Türk’eydi. O Ahmet Türk ki, bu ülkenin ve Kürt halkının son 75 yılının acılarla dolu tarihinin en önemli tanıklarından, mağdurlarından ve kahramanlarındandır. Defalarca ve de son defa Diyarbakır zindanlarında yıllarca kalıp en ağır işkencelerden geçtiğinde bile bu ülkeden ve ortak yaşamdan umudunu kesmemiş olan; her koşulda terörün, şiddetin, savaşın karşısında durmuş, çektiklerine ve halkına çektirilenlere rağmen nefret duygusu ve söylemine kapılmamış insan gibi insandır. Duruşuyla, sözüyle, yaşamıyla, siyasal çizgisiyle Cumhuriyet’in en saygın yurttaşlarından ve siyasetçilerindendir.
Onun, ne benim ne başkasının övgüsüne, güzellemesine ihtiyacı yok, biliyorum. Ama onun gibilerin tırnağının ucu bile olamayacakların saldırgan pervasızlıkları karşısında susmayı da kendi ahlâkıma, vicdanıma yediremiyorum.
Vatandaşlarını ülkesinden kovan bir cumhurbaşkanının olduğu yerde…
Bu zat ile aynı gün, bir başka meydanda, cumhurbaşkanı sıfatı da taşıyan AKP reisi Erdoğan, 15 milyonu aşkın TC vatandaşına, “ Defolun, gidin!” diyor. Namusu ve şerefi üzerine ettiği “….milletin bölünmez bütünlüğünü; millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından eşit yararlanmasını koruma…” yeminine rağmen, bir partinin bütün üyelerini ve seçmenlerini terörist ve hain ilân edebiliyor.
Reis o sözleri bütün Kürtlere söylemedi, Kürdistan diyenlere söyledi, diyebilirsiniz. Ama “zırva tevil götürmez”. Birincisi: Kürdistan demek ne suçtur ne de ayrılıkçılıktır; bir bölge adlandırmasıdır ve bizzat kendisi birkaç yıl önce bu sözcüğü kullanmıştır. (Tayfun Atay’ın 28 Şubat tarihli “Evet, Türkistan yoksa Kürdistan da yoktur” başlıklı mükemmel yazısına bakınız.) İkincisi: Erdoğan bu sözü bir partinin sözcüsüne hitaben söylemiş bile olsa, Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan kişi, tek bir vatandaşına bile “defol, git” diyemez. Buna hukuken yetkisi olmadığı gibi etik olarak da işgal ettiği makama yönelik ayıptır. Vatandaşlıktan çıkartmanın ve sınır dışı etmenin bile yasası, yargısı, prosedürü vardır. Kaldı ki, “defol, git” değil, “defol, gidin” denmiş, yani bir kişi değil bir kesim hedef alınmıştır.
Erdoğan’ın seçim meydanlarındaki hepsi birbirinden vahim söylemlerini kanıksamış olanlar, pişkinlikle, aldırmazlıkla kabul edenler duymazlıktan gelebilir, önemsemeyebilirler. Ancak, bu “defol, gidin” sözü Cumhurbaşkanlığı yemininin açıkça çiğnenmesi olduğu kadar bölücülük suçudur da. Bugün HDP’liye, Kürde söyleniyorsa yarın Reis’in canını sıkan herkese söylenebilecektir.
Her soydan her boydan sözde muhalefet! Neredesiniz?
Ey kendilerini muhalefet olarak adlandıranlar! Muhalefette yer almaya da gerek yok; ister AKP’li, ister MHP’li, ister başka kesimlerden vatandaşlık hukuku nedir bilen, ülkesini, halkını seven, siyasal ahlak sahibi insanlar! Ey yazarlar, çizerler, kanaat önderleri, televizyonlarda boy gösterenler! Biriniz çıkın! Biriniz, “İster HDP’li, ister şu partiden, ister bu partiden, ister Kürt, ister Türk, ister Ermeni, vb., bu ülkenin insanlarına, vatandaşlarına ‘defol, ülkeyi terk et’ demeye, hain demeye, terörist demeye hakkınız yok! Hepsi bu ülkenin insanı, hepsi yurttaşımız” diyebilme cesaretini, sorumluluğunu, ahlakını göstersin. Biriniz çıksın da, “HDP’li veya başka bir partiden veya partisiz Kürtler, en az Türkler kadar onurlu, eşit yurttaşlarımızdır” diyebilsin. Biriniz çıksın da yurttaşlarını ortak vatandan kovan cumhurbaşkanı veya çömezi içişleri bakanına görevi kötüye kullanmanın, yurttaşları bölmenin hesabını sormaya cesaret etsin!
CHP, İYİ Parti, kervana son anda monte edilen DSP, Saadet Partisi, muhalefet olduğunu sanan ve iddia edenlerin tümü! Cılız da olsa bir ses verin. Bilin ki lafa laf yetiştirmekten ve zerzevat fiyatları tartışmasından ibaret muhalefetiniz, yarın sizlere de “defolun” denmesinin önüne geçemeyecek.
İster istemez hatırlıyor insan: Yıllar önce Samsun’da bir davayı izlemeye giden Ahmet Türk’e faşist bir saldırgan yumruk attığında, halen en ateşli muhalif sayılan ünlü bir köşe yazarı “Yumruğunu adaletin tokmağı yerine koyup Ahmet Türk’ün burnuna inen kişi, bu ülkede pek çok insanın duygularına tercüman oldu” diye yazmıştı. Soylu nâm zat ile bu muhalif yazarı; Erdoğan ile “Defolun, gidin!” i duymazdan gelen muhalefeti birleştiren zihniyet ülkeyi bölünmeye, kin ve nefret iklimine, insanımızın çürümesine, vicdan yitimine götürüyor.
Sebze fiyatlarıyla oyalanmayı, mahalle kavgasını muhalefet sanmayı, laf yetiştirmeyi bırakın da gerçek tehlikeyi görün.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024