Oya BAYDAR
Ne Erdoğan'ın ne Bahçeli'nin, ne AKP ne MHP çığırtkanlarının sözlerine, konuşmalarına, bağırıp çağırmalarına kulak vermiyorum artık. Çünkü gerçekleri gizlemekten, yalandan, tehditten, hakaretten, ötekileştirmeden, bölücülükten başka sözleri yok. Son olarak, Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan, seçildiğinde vatanın ve milletin bütünlüğünü sağlayacağına yemin etmiş olan Erdoğan, salgına karşı alınan yeni önlemleri açıklarken bile "biz" ve "onlar" ayrımını yaparak "onlar"a kükrüyor, gözdağı veriyordu. "Onlar" dediği bizlerdik, yani Türkiye'nin yarısından fazlası.
Bir daha vaktimi, kafamı bunlara harcamamaya karar verdim. Sonra muhalefeti düşündüm. İktidar cephesiyle onların tespit ettiği gündem çerçevesinde ağız dalaşına girmenin, laf yetiştireyim derken sözün ve kürsünün şehvetine kapılıp pusuda bekleyenlere altın fırsat yaratacak maksadını aşan sözler sarf etmenin gereği de getirisi de yokken, neden benim gibi iktidar reislerinin provokatif söylemlerine kulak tıkayıp kendi yollarında gitmezler?
Muhalefetin iktidara laf yetiştirmek yerine kendi sözünü cesaretle ve güçlüce söylemenin yolunu yordamını bulması gerekiyor.
Hava dönüyor, muhalefet duruyor
Korona salgınının açığa çıkardığı ve derinleştirdiği ekonomik yıkımı geniş halk kitlelerinin etinde kemiğinde hissetmeye başladığı şu günlerde, hep sorulup hiç doyurucu cevap alınamayan mahut soru kaçınılmaz oluyor: İktidarın bu denli yıpranması ve işçisinden esnafına, köylüsünden memuruna emekçi halk kesimlerinin dertlerinin, sorunlarının tavan yapmasına karşın, üstelik bütün kamuoyu yoklamaları Cumhur İttifakı'nın oylarında ciddi düşüş kaydederken ana muhalefet partisinin oyları neden artmıyor?
Cevap basit ama çözüm bir o kadar güç: Oylar artmıyor çünkü başta CHP, muhalefet topluma yeni bir hikâye, güven ve umut sunamıyor. İktidarın salladığı gündem oltasına takılıp laf yetiştirmekten, yanlış yanlış diye bağırmaktan öteye gidemiyor. CHP'nin önemsediği 21. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi kuşkusuz güzel, afili bir metin ama güzel metinlerle kitlelere ulaşılamıyor, iktidara yürünmüyor.
Görün bakın ki, iktidar bloğunun kendi yarattığı ekonomik ve toplumsal krizin (çöküş demek de yanlış olmaz) Korona salgınıyla derinleşmesi, kitleleri sarsmaya başlaması, memnuniyetsizliği artırması, muhalefete hem önemli bir fırsat sunuyor hem de sorumluluk yüklüyor.
Yalan söylüyorsunuz, halka ihanet ediyorsunuz, suçlusunuz diye bağırıp çağırmak (ki evet, suçlular) partilerin kendi tabanlarında yankı bulsa, alkış alsa da geniş seçmen kitlelerini ikna etmeye yetmiyor. Hatta bazen de ters tepiyor.
Lütfen yanlış anlaşılmasın; yılların siyasetçilerine, koca koca partilere akıl verecek kadar densiz değilim. Ama bu iktidarın gittiğini, bu rejimin değiştiğini, ülkenin düze çıktığını, en azından normalleştiğini ölmeden görmek isteyen yaşlı bir yurttaş olarak gözlemlerimi, düşüncelerimi paylaşmak derdindeyim.
Ülkenin şiddet, cinnet, açlık sınırında yoksulluk ortamından çıkması, Korona salgınının perişan etmekte olduğu geniş halk kesimlerinin ekmek, aş, iş, sağlık kaygılarının asgarî düzeyde de olsa hafifletilmesi için muhalefetin acil sorunların çözümüne yapıcı öneriler getirmesi, açık ve net bir mini program sunması gerektiğini düşünüyorum. "Ağzından çıkanı kulağı duymaz olmuş, kendi içinde kavgalı, pusulasını şaşırmış iktidar ağalarına kulağınızı tıkayın, etkili ve doğru sözü siz söyleyin onlar tartışsın. Hatta onlara, eğer kendi bekanız için değil de ülke için, halk için çalıştığınızı iddia ediyorsanız, gelin önerdiklerimizi birlikte yapalım, diye seslenin" diyorum. Tabii ki anlamayacaklar, kabul etmeyecekler, biliyorum; ama halk kendi çıkarına, yararına olanı bugün olmasa yarın anlayacaktır, buna güvenin.
"Oyunuzun rengini değiştirin" demekle olmaz
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde esnafla buluşmasında, sorunlarınıza çare arıyorsanız oylarınızın rengini değiştirin, dedi. Bu sözü yadırgadım, belki böyle düşünmemişti ama bu cümle esnafın dertlerine çözüm arayışı yerine oy hesabı kokuyordu. Sonra emeklilere, oylarınızı neden iktidara verdiniz, diye çıkıştı. Yine yadırgadım; Sayın Kılıçdaroğlu soruyu kendine sormalı, neden bize oy vermiyorlar, nerede hata yapıyoruz, diye düşünmeliydi.
Salgının ağırlaştırdığı ekonomik yıkımdan en fazla etkilenen kesimlerden olan esnafın, emeklilerin, yoksulların, dar gelirli grupların bu dönemi en az hasarla atlatması için yapılması gerekenler, sağlanması mümkün destekler var. Talepleriniz talebimizdir, demek; o grupları iktidara karşı ajite etmeye çalışmak yetmiyor. Neyi nasıl yapacağınızı, destek için gerekli kaynağı nasıl sağlayacağınızı da açıklamanız gerekiyor. Sarayın masraflarını kıssınlar, israfa son verilsin, Emine hanım pahalı çanta kullanmasın, uçaklar, arabalar satılsın türünden 60'lı, 70'li yıllardan kalma bu türden popülist ajitasyon 2020 Türkiye'sinin toplumsal-siyasal psikolojisine hitap etmiyor. İnanın ki halk bu düzeyin çok üstünde.
Ben haddim olmayarak diyorum ki; esnafı, işçiyi, tarımcıyı, emekçi halkı rahatlatabilmek için gerekli malî kaynaklarımız var:
a) Büyük devlet ihalelerinin peşkeş çekildiği, vergilerimizle milyarlarca dolar haksız kazanç sağlayan dev inşaat şirketlerine, geçiş garantili köprülere yollara, hasta garantili hastanelere sağlanan avantaları kesip halka aktararak; b) gereksiz, zamansız, hatta zararlı çılgın projelere ayrılan meblağları dondurarak c) bayrak göstermek için (örnekse Doğu Akdeniz'de Navtex ilanlarıyla bir gönderilip zoru görünce bir geri çağrılan, sonra yine gönderilip geri çekilen Oruç Reis gemisi), komşu ülkelerde, hatta uzak bölgelerde nüfuz sahibi olmak için (örnekse Libya), çatışmacı yöntemleri sürdürmek için harcanan milyarları kısarak, bütçedeki savaş ve silah alım kalemlerini (örnekse S-400'ler) en aza indirerek gerekli kaynaklar sağlanabilir. Daha iyi, daha gerçekçi olanaklar da vardır kuşkusuz. Muhalefet bunları benden çok daha iyi bilir. Benim örneklerim cahil saçmalamasıysa, doğru ve gerçekçi olanları bulup açıklamak onlara düşer.
İktidarla ağız dalaşı yerine somut öneri ve programla çıktığınızda, ne yapacağınızı açıkladığınızda, esnafın da kararsız ve umutsuz halkın da olup bitenlere bakışıyla birlikte oylarının rengi de değişir. Güven kazandığınız ölçüde, "bakalım, bir deneyelim" ruh hali egemen olur kitlelere.
Muhalefetin tek seçeneği var
İktidar bloğu çözüldü, çöküş başladı. Önümüzdeki günlerde kriz daha da derinleşecek. Kendileri de bunun farkındalar, çöküşü gizlemek ve engellemek için her yola başvuracaklar. Ne var ki, kısa vâdede çözüm sandıkları adımların her biri orta vâdede daha büyük yanlışlara ve yıkımlara yol açacak.
Geçmişte sosyalist kesimde tartışmalara ve ayrışmalara neden olan devrimci durum, "İktidardakiler artık yönetemez olduklarında, kitleler ise artık böyle yönetilmek istemediklerinde" diye tanımlanırdı. Ancak devrimci durumun devrime yol açmasının olmazsa olmaz koşulu, iktidarı devralacak bir gücün hazır olmasıydı. Öyle büyük devrim falan değil, nerede o günler! Türkiye'yi bugün battığı çukurdan çıkarıp normalleşmeyi sağlayacak bir iktidar değişikliğinden söz ediyoruz.
Yazının başlığında sorduğum soruyu tekrarlayacak olursam, ana muhalefet partisi CHP başta, TBMM'de yer alsın almasın bütün muhalefet partileri, sivil toplum, bütün demokratik güçler, odaklar, vb. topyekûn muhalefet, iktidar istiyor mu, iktidara hazır mı?
Lâfı uzatmayım: İktidarın değişmesi, ülkenin normalleşerek düze çıkması için tek bir olanak, yapılacak tek bir şey var: Muhalefetin asgarî ortak paydada buluşup halkın önüne çıkması, iktidarın karşısına kale gibi dikilmesi. Bu konuda şu veya bu şekilde yan çizen; iktidar istemiyor, sözde muhalefetçilik oynayıp bizleri kandırıyor demektir.
Aslında kendisini muhalefette gören siyasî partilerin tümü asgarî demokratik taleplerde birleşiyorlar. Bunları neredeyse aynı cümlelerle ayrı ayrı platformlarda, ayrı ayrı dile getiriyorlar. Ama ortak bir cümle kurmaya, yan yana fotoğraf vermeye, ortak bir demokrasi taahhütü veya ülkeyi düze çıkaracak bir toplumsal sözleşmeyi birlikte hazırlamaya gelince yan çiziyorlar. Bir süre önce, aslı astarı olmayan, "birleşip anayasa çalışması yaptılar" provokasyonu tuzağına nasıl düştüklerini izledik. "Eğer anayasa bir parti belgesi değil de bütün toplumu kucaklayacak bir sözleşmeyse, herkes, sizler de dahil toplumun bütün temsilcileriyle yapılacaktır tabii ki. Şimdiye kadar bunu sağlayamadığımız için kusurluyuz, hadi şimdi toplanıp birlikte yapalım" demek yerine, yapmadık diye sanki suç işlemiş gibi yemin billah ettiler.
Bu zihniyetten kurtulamayan, demokrasi ittifakında buluşma cesareti gösteremeyen muhalefet, iktidar olmaktan kaçıyor demektir. Konuşurken mangalda kül bırakmayan ama iktidardan kaçana halk güven duymaz. Umut yaratmayan iktidar olamaz, bu dağınıklık ve aymazlıkla da muhalefetin hiçbir kanadı umut yaratamaz.
Bu apaçık gerçeği görmek istemeyen, demokrasi ittifakından kaçan, kendi küçük oy hesapları ve ideolojik takıntıları peşinde çöplüklerinde eşelenmeyi yeğleyenler çöküşe ortak olacaklar, iktidarın suçunu günahını paylaşacaklardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları





































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024