Özgür Mumcu
Otoriter popülist rejimlerin ayakta kalması toplumu kutuplaştırmasına bağlı. Sadece bizde değil, dünyadaki ve tarihteki örneklerde de durum böyle. Toplum ortadan yarılacak, sadece iktidarı destekleyenler milletin üyesi sayılacak.
Formül basit. Dış mihraklara ve onların işbirlikçilerine karşı devleti ve milleti savunan bir lider. Daimi bir olağanüstü hal. Toplumun yarısı millet geri kalanının bir kısmı hain. Diğerleri de zamanla hain ilan edilme sırasında.
Bayat ancak işleyen bir formül bu. Bu formülün izlerini Kenan Evren’in nutuklarında, Donald Trump’ın tweet’lerinde, Avrupa’daki yabancı düşmanı sağ partilerin söylemlerinde, Hindistan Başbakanı Nerandra Modi’nin hologramlı mitinglerinde, Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’nin küfürlü tehditlerinde gözlemlemek mümkün.
AKP, 24 Haziran seçimine giderken üç ana hedefe sahipti. İlki HDP’nin baraj altı kalması. Böylelikle, AKP fazladan 70-80 milletvekili almayı hesaplıyor. İkincisi İYİ Parti’nin (İYİP) seçimlere girmesinin engellenmesiydi. CHP’nin beklenmedik hamlesi, o hedefin zorlanmasını durdurdu. Devlet Bahçeli’nin Meral Akşener’in adaylığı için imza toplayanları “FETÖ” üyesi olmakla suçlaması da işe yaramadı. Üçüncü hedef ise Cumhur İttifakı’nın oy pusulasındaki tek ittifak olmasının sağlanmasıydı. CHP-İYİP-SP ve DP’nin öngörülmesi zor bir şekilde ittifak kurmasıyla o hedefe de ulaşılamadı.
AKP-Bahçeli ittifakının yerel seçimlerde çatlayacağı belliydi. Bahçeli’nin erken seçim talep eden çıkışında da bu konuya değinilmişti. Ancak hem MHP Genel Başkanı’nın hem de MHP milletvekili adaylarının kamuoyuna özellikle son hafta sıklıkla yansıyan AKP eleştirileri, Cumhur İttifakı’nın arzu edilen birlik ruhundan uzaklaştığını gösteriyor.
Bütün bu tabloda en önemli kısım, muhalefetin yakaladığı uzlaşma. Kutuplaşmayla büyüyen bir siyaset anlayışı, kendini iktidardan edebilecek belki de tek ihtimalle karşılaştı. Hem de bir hayli hazırlıksız.
Muharrem İnce’nin toplumun her kesimine seslenmeyi başarırken, Tayyip Erdoğan’ın alışılageldik polemik denemelerini zorlanmadan savuşturup iktidarı savunma pozisyonuna sıkıştıran performansı da bu hazırlıksızlığı daha görünür kıldı.
İnce’nin, başkan seçilmesi halinde “Sadece CHP’lilerden değil, her kesimden insanı Bakanlar Kurulu’na alacağım” demesi uzlaşma ruhunun pekiştiğinin ifadesi. Meral Akşener’in başkanlık makamına gelirse İnce ve Karamollaoğlu’na başkan yardımcılığı teklif edeceğini açıklaması da öyle. Selahattin Demirtaş’ın Millet İttifakı’nın bir demokrasi ittifakına dönüşmesi gerekliliğini belirtmesi ve İnce’nin Diyarbakır mitinginde gördüğü ilgi de büyük uzlaşmanın genişlediğinin ispatı.
Şayet ilk turda iktidar Meclis çoğunluğunu yitirir ve cumhurbaşkanı seçimi de ikinci tura kalırsa, muhalefetin ikinci tura kalacak adayının açıklayacağı başkan yardımcıları ve Bakanlar Kurulu büyük uzlaşmayı somutlaştırabilir.
Bu durumda, kutuplaşmayla beslenen iktidarın ikinci tur başarısı zora girer.
Asgari müştereklerde birleşen, toplumun tüm kesimlerini temsil eden büyük uzlaşma, demokrasiye geri dönüşün ve ülkenin geleceğini kurtarmanın yolu.
Bu büyük uzlaşma, kendi arasında bölünmeden ve iktidara yönelik bir rövanşizme kapılmadan ilerlerse, iktidara oy veren seçmenin kayda değer bir kısmını da kapsayabilir.
Bu sadece bir temenni değil, gerçekleşmesinin önünde aşılmaz engeller bulunmayan bir çıkış yolu.
Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşan dünyada, otoriter dalgayı kıran ve uzlaşmayı başaran bir devlet olarak belirmesinin ülkeye getireceği özgüven ve itibarın olumlu sonuçları ise memleketimizin gerçekten büyük bir güç ve rol modeli olmasıyla sonuçlanacaktır.
Özetle bu seçim toplumu ortadan bölenlerle, toplumu uzlaşarak birleştirenler arasında.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.08.2018
29.08.2018
25.08.2018
22.08.2018
12.08.2018
8.02.2018
4.02.2018
2.02.2018
28.07.2018
25.07.2018