Özgür Mumcu
Erdoğan’ın ona oy vermeyen kesimleri, seçim sonrası balkon konuşmaları haricinde dışladığı ortada. Milletin yarısı “onlar” diye damgalanıp “yerli ve milli” olmamakla itham ediliyor.
Şaşırılacak mesele değil. Neticede Erdoğan tipi popülist otoriter yönetimlerin toplumu ayrıştırıp bölerek iktidarlarını güçlendirdiği biliniyor. Sürekli dışlanan kitleler, bugünlerde yaşadığımız kriz gibi durumlardaysa hemen saflara çağrılıyor. Düne kadar milletin parçası sayılmayanlardan bugün başkanın etrafında toplanmaları talep ediliyor.
Bir ekonomik krizde, kimsenin Trump’ın tarafını tutmayacağı açık. Yüzde 50’lere varan bir devalüasyon yaşanırken “oh ne güzel de fakirleştik” diye sevinen yoktur herhalde. İktidar çevreleri, bazı muhalif kesimlerin Erdoğan nefretiyle körleştiğini ve bu sebeple ülke ekonomisinin çökmesine bile bel bağladıklarını ileri sürüyor. Oysa Erdoğan aşkından körleştiklerinden en ufak müdahalede altüst olacak bu ekonomik yapının sorumlusunu göremiyorlar. Göreni de “dava” uğruna görmezden gelerek, kamuoyunu olan biten hakkında yanıltmak peşinde.
Daha evvel hem bu köşede hem de başka çok mecrada dile getirildiği üzere, dünyada yeni güç dengeleri var. Türkiye’nin de değişen dünyada kendi çıkarlarına uygun davranması doğal. Ancak ortalık toz duman. Kamuoyu önünde rasyonel bir tartışma yapmanın imkânı kalmadı. Bağırış çağırış ve suçlamayla tutulan yol hakkında demokratik bir şekilde karar verilmesinin önü kesildi.
ABD’yle Türkiye’nin çatıştığı alanlar belli. Hangisini serinkanlılıkla, bütün boyutlarıyla masaya yatırıp inceleyip tartışabiliyoruz? ABD, Rusya’dan S-300 hava savunma sistemi alınmasına karşı. Hem Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşmasından yana değil hem de Türkiye’nin almak istediği F-35 uçaklarına ilişkin bilgilerin Rusya’nın eline geçmesinden kaygılı.
İran ambargosu konusunda Türkiye’yle ABD farklı görüşte.
Suriye’de ABD’nin PYD’yle işbirliği yapması da çok önemli bir başka gerginlik kaynağı.
Fethullah Gülen ve şebekesinin ABD’nin sağladığı imkânlardan hâlâ faydalanıyor olması da öyle.
ABD’nin ekonomide içe kapanmacı yeni yaklaşımı, çelik ve alüminyuma getirilen ek vergileri, ABD yönetiminin evanjelistlerle ilişkisi de pastör Brunson ısrarını kısmen de olsa açıklıyor.
Bütün bu gerilim alanları hakkında ne biliyoruz? Kamuoyunun bunlar hakkında etraflıca tartışarak bilgi ve dolayısıyla fikir sahibi olma imkânı ne kadar?
Ekonomik krizin 16 senenin politikalarının sonucu olabileceği hangi ana akım televizyon ya da gazetede dillendirilebiliyor?
Yolsuzluktan bahseden “FETÖ”cü, iktidarın krizdeki rolünü anlatan ise “vatan haini” ilan edilmekte.
Milli birlik, koşulsuz itaat demek değildir. Hiçbir şeyin sorumluluğunu almayan, her şeyin suçunu başkasının üzerine atan bir anlayışla yönetilip de düze çıkmış bir ülke var mı?
Sorumsuz ve keyfi bir iktidarın halkı zenginleştirip memleketi güçlendirdiği bir örnek var mı?
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.08.2018
29.08.2018
25.08.2018
22.08.2018
12.08.2018
8.02.2018
4.02.2018
2.02.2018
28.07.2018
25.07.2018