RAGIP DURAN
Yalanın tarihi gerçeğinki kadar eski. Siyasette ve her alanda, insanlığın doğuşuyla birlikte hakikat, kendini kanıtlamak için yalanla savaşmış durmuş. İletişim başladığından yani ilk tam tam çaldığından beri neyin doğru neyin yanlış olduğu hep bir tartışma, bir mücadele konusu olmuş. İlginçtir, yalan esas olarak çoğunlukla iktidarın, güçlünün, egemenin silahı olmuş. Bugün de öyle.

Fake News/İnfaux yani Yalan Haber, 80’lerden bu yana çok revaçta. Mesleki, akademik ve günlük hayatta hep konuşuluyor çünkü her geçen gün örnekleri çoğalıyor. Tesadüf olmasa gerek: Yalan haber, neo-liberal düzenin bir ürünü. Gerçek yerine mış gibiyi ön plana çıkaran bu sistem, yaratmak istediği daha doğrusu göstermek istediği dünyayı ancak yalan haberlerle sahneye çıkarabiliyor. Siyasi-ideolojik ve ekonomik bu zihniyet hiçbir olumlu vaadini yerine getir(e)mediği gibi her alanda dünyanın, insanlığın fakirleşmesine, mutsuzluğuna hatta çökmesine neden olunca, imdat, doldur yalan haberleri ekranlara, manşetlere, radyoda haber bültenlerine, reklam afişlerine ve İnternet sitelerine.
Yalan Haber, haberden daha çok konuşulur, tartışılır oldu son zamanlarda.

Fransa’nın anarşist mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Genel Yayın Yönetmeni Riss, ‘’Her şeyi bizden gizliyorlar, bize hiç bilgi vermiyorlar’’ başlığıyla yayınladığı son sayıdaki yazısında ‘’ABD’de COVID-19’a karşı korunma ve tedavi yöntemleri içeren yalan haberler nedeniyle yaklaşık 800 kişi öldü’’ diyor. Ölümden korkan cahiller, biraz da Trump’ın gaz vermesiyle çamaşır suyu içmiş, ağızdan ve makattan vücuduna sıcak hava püskütmüş ve pat!... otopsi, tabut, cenaze töreni ve mezar.
Yalan Haber fantezi değil, insan öldürüyor! ABD’nin BM’de düzenlediği PPS showu ile Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu, Saddam’ın da El Kaide ile organik ilişkisi olduğunu ‘’ispat etti’’ ardından da Irak’ı işgal etti. Binlerce insan öldü, onlarca kent yakıldı, yıkıldı.
Le Monde Diplomatique’un iki ayda bir yayınlanan ‘’Görme Şekilleri’’ başlıklı dizisinin son sayısı, ‘’Yalan Haber/ Yalan Salgını mı?’’ başlığı ile çıktı. 98 sayfalık bu özel dosyada konunun çeşitli boyutları uzmanlar tarafından inceleniyor. Altı bölümde (Başyazı, Popülizme Karşı Savaş, Resmi Yalan Haberler, Daha Hızlı-Daha Yalan-Daha güçlü, Haritaların Yanılsaması ve Çerçeveler) toplam 41 yazı var.

Makale başlıklarından küçük bir buket: ‘’Postpolitik dönemde gazetecilik’’, ‘’Medyanın Çernobili’’, ‘’Gazeteciler yeniden eğitim misyonunda’’, ‘’Kitle Zehirleme Silahları’’, ‘’Dün kahraman, bugün hain: Gazetecilerin Değişken Gerçekleri’’, ‘’Çığırtkan gazetecilik’’.
Özel dosyaya katkıda bulunan yazarlardan bir demet: Serge Halimi, İgnacio Ramonet, Pierre Rimbert, Günter Wallraff, Regis Debray.
Şimdi de gelişigüzel seçilmiş birkaç alıntı:
- Nasıl oldu da, halk bu kadar kötü yalanla başbaşa kaldı. Bu soru hiç gündeme gelmeyecek.
- Haber doğrulama (Fact-checking) olguların boşluğunu ve anlamsızlığını kurumlaştırıyor, böylelikle bir önyargıyı rahatlatıyor: Bu dünya böyle, n’aapalım yani!
- ‘’Gerçek’’ üretici kadrolar eskiden beri burada değildi. Onları buraya atadılar. Demek ki başkalarını da görevlendirmek mümkün
- 1898 yılında Amerikan basın baronu W.Randolph Hearst ressamlara talimat verdi: ‘’Çizimleri, resimleri yapıp verin bana, ben de size savaş vereyim!’’
- Bize dediler ki ‘‘Artık ne yapın edin, şu gazetecilik etiğinizi bir kenara koyun!’’
- Reklamın hükmettiği bu ekonominin gerçek konusunda kendi teorisi var: En çok sayıda gözün cazip bulduğu şey, gerçektir.
- İnsanlar, eğer gündeme getirmezsek bir haberin ilginç olup olmadığını bilemez. Gazetecinin görevi, önemli olan bilgiyi cazip/ilginç hale getirmektir.
- Yerleşik düzenle uyumlu olan geleneksel medya organlarının güvenilir olduğu sanılır, İnternet’deki radikal haber sitelerinin ise kuşkulu olduğu iddia edilir.
Her biri bilgi dolu, ufuk açıcı, tartışılması gereken konu ve yaklaşımlar içeren makalelerden oluşan bu özel dosya Türkçe’ye tercüme edilse, başta medya yöneticileri, gazeteciler ama daha çok da okurlar-yurttaşlar açısından çok yararlı olur. Mesela bir yayınevi, ya da bizim Gazeteciler Cemiyeti, gazeteci sendikaları, ÇGD ya da bir İletişim Fakültesi bu özel sayıyı Türkiyeli okura kazandırabilir. Aslında bu işi en iyi yapacak kurumu biliyorum. Bu alanda bizatihi engin ve zengin bir tecrübeye sahip olduğu için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı belki de mot à mot tercümeye bile gerek duymadan, içinden geldiği gibi çevirse ortaya çok başarılı bir eser çıkar. Hele bir de İletişim Profesörü ünvanlı bir üst düzey yöneticiye sahip olan bu kurum, kitapta kendi arşivinden örnekler de verirse vallahi şahane olur. Hadi işbaşına!
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.03.2021
11.03.2021
2.03.2021
12.02.2021
25.01.2021
18.01.2021
15.01.2021
11.01.2021
4.01.2021
31.12.2020