Salih Tuna
Türkiye'ye karşı “bölücü terör” kartından ne Rusya ne Amerikane de “içerdeki parçaları” vazgeçmiştir.
Konjonktüre uygun pozisyon değişiklikleri kimsecikleri yanıltmasın.
Haliyle, terör belasını da nihayetinde bu aziz milletin iradesi gömecektir. Yani, şu veya bu şekilde kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
Bakınız, Trump'ın Suriye politikası Obama'dan çok farklı olacak; Türkiye'nin malum kaygılarına “stratejik müttefikliğe” yakışır şekilde yaklaşacak, denildi değil mi?
Tamam, Obama dönemine nazaran (en azından şimdilik) bir farklılık olduğu inkâr edilemez.
Erdoğan aralık kapı bıraksa Obama'nın bıraktığı yerden aynen devam edecekleri de muhakkak.
En azından PYD/YPG konusunda bu böyle.
ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı John McCain geçen hafta Erdoğan'ın ağzını yoklarcasına, “YPG'nin geleceği ne olacak” diye sorunca aldığı cevap şu oldu: “Bir terör örgütünün geleceği ne olacaksa o olacak!”
Kısa, net ve kesin bir cevap.
Demem o ki, ABD terör örgütü kabul ettiği PKK'nın Suriye kolu YPG ile çalışmaktan vazgeçmiş değil.
Trump, Obama'dan farklı olarak bunu Türkiye'ye rağmen yapmak istemiyor. Onun için de Erdoğan'ı ikna etmeye çalışıyor ama hiçbir şekilde ikna edemeyeceği aldıkları cevaptan belli.
Takdir edersiniz ki, Erdoğan'ın kararlı tavrı bu milletin kararlılığının ifadesidir.
Evlatlarını teröre kurban veren bu aziz milleti “terör örgütüyle” birlikte olmaya kimse ikna edemez.
Uzun lafın kısası, ABD için durum tam anlamıyla kilitlenmiş vaziyette.
Gelgelelim, böylesi kilitleri açmanın “değişik yöntemleri” hep olmuştur. Mesela, Yunanistan'ın NATO'ya tekrar kabul edilmesi böyle gerçekleşti.
Şayet Kenan Evren'in 12 Eylül 1980 darbesi olmasaydı, Türkiye'de hiçbir demokratik siyasi iktidar, Yunanistan'ın NATO'ya geri dönmesini onaylamaya cesaret edemezdi.
Böylesi bir iş bu milletin gözlerine (bakmak zorunda olan partilerin) değil, başka merkezlerin gözüne bakanların harcı olabilirdi.
Öyle de oldu.
ABD'nin “Bizim çocuklar başardı” dediği 12 Eylül darbesi Yunanistan'ın NATO'ya dönmesini sağladı.
Doğrusunu isterseniz, John McCain'in PKK/YPG ile alakalı o sorusuna Erdoğan'ın verdiği cevaba muttali olunca, bir an için, ABD “değişik yöntem” arayabilir mi diye düşündüm.
Zira…
Türkiye'nin “bölücü terör örgütüyle” birlikte çalışmasını ancak bir “NATO darbesi” sağlayabilirdi.
Lakin 15 Temmuz işgalini ordusuyla omuz omuza püskürten bu “gazi millete” darbe yapmak da o kadar kolay değildir.
Semih Terzi'ler veya Talat Aydemir'ler her zaman vardır amaÖmer Halisdemir'ler artık tüm vatan sathındadır.
Biz ABD “değişik yönteme” de başvuramaz derken, Aydın Doğan'ın tescilli darbeci gazetesi Hürriyet'ten, “Karargah Rahatsız” manşeti geldi.
Yanlış anlaşılmasın…
Bir süredir başta Sözcü gazetesi olmak üzere Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'a ve onun şahsında TSK'ya yöneltilen haksız, mesnetsiz ve çirkin iftiralardan biz de çok rahatsızız.
Savaştaki bir ordunun Genelkurmay Başkanı'na bu şekilde alçakça tezvirlerle saldırmak en hafif ifadeyle “bozgunculuktur.”
Ne ki, başörtüsü konusunda meramını anlatmaktaki (ilgili haberde yer alan) sorunlu ifade, “Genç Subaylar Tedirgin” manşetlerini çağrıştıran “Karargah Rahatsız” manşetiyle birleşince, bu manşet de tescilli darbeci Hürriyet'te arzı endam edince ortaya bambaşka bir fotoğraf çıkmış oluyor.
Bu fotoğraf şudur: “Aydın Doğan rahatsız.”
Bu “fotoğrafa” gıkını çıkartmadığına göre anlaşılan o ki “Asuman da rahatsız.”
Aydın Doğan'ın adamları yaptıkları açıklamada, “Hürriyet'in demokrasiye olan taahhüdünü sorgulamak kimsenin haddine değildir” demişler.
Hürriyet'in her darbeyi arkalayan hatta teşvik eden kirli tarihi hariç herhalde…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019