Sanem ALTAN
Kendi halinde, neşeli, sakin bir insanımdır.
Kızgın olmayı sevmem.
Kızarsam “iyi” kızarım ama çevremde olan herkesin kolaylıkla kızdığı şeylere genellikle büyük tepkiler vermem.
Vermeyi de sevmem aslında...
Kızgın olarak akıllı ve güçlü gözüktüğünü sananlardan değilim...
Hiç de olmadım...
Sinirli ve huysuz olmak, öyle görünmek, öyle insanlarla beraber olmak beni gerçekten rahatsız eder...
Ben asıl gücün gülümsemede ve sükunette olduğuna inananlardanım...
O yüzden siyaset tartışmalarını da hiç sevmem.
Polisiye filmler izlemeyi, kitap okumayı, özellikle biyografileri, yürüyüş yapmayı, yüzmeyi, iyi yemekler yemeyi, gülmeyi severim.
Öyle çılgın bir vatansever de değilim doğrusu. İşini iyi yapmanın, iyi bir vatansever olmaktan daha önemli olduğuna inanırım.
Daha doğrusu eskiden böyleydim sanırım...
Ama şimdilerde bana bir hal oldu.
***
Gazetelerde okuduklarım beni deli ediyor. Öyle yazılar okuyorum ki çılgına dönüyorum, bağırıp çağırmaya başlıyorum.
Sonra kendi öfkemin zıpkınlarıyla açılan yaralarımın acısıyla daha fazla bağırıyorum:
“Bu adamların hepsi bizi kandırıyor.”
Politikacısı, gazetecisi, genci, yaşlısı, hepsi kolayından yalan söylüyor...
Çevremdekiler beni sakinleştiriyor.
Onların yardımıyla susup, suratımı asıp oturuyorum. Söz veriyorum kendime bu saçmalıklar için sinirlenmeyeceğim diye.
***
Ama bir yandan da bu kadar fazla yalancının yazar olduğu başka memleket var mıdır acaba diye merak ediyorum...
Sonra, ya biri yanlışlıkla bir şey söylüyor, ya televizyondan bir tartışma programından bir ses duyuluyor ya bir gazete manşetine takılıyor gözüm ya da twitterda Facebook’ta birşey okuyorum...
Ben gene bağırmaya başlıyorum. Haydaa, gene hane halkı beni teskin ediyor.
Türkiye’nin okur-yazar takımı gerçekten demokrasi istiyor mu, anlayamıyorum.
Demokrasi ne demek onu biliyorlar mı hatta bunu merak ediyorum...
Demokrasiyi ‘benim dediklerim doğru’ zannedenlerin ülkesiyiz herhalde biz...
Acılarımızı bile yarıştırıyoruz.
Benim acım senin acını yener.
Kendisinden olmayanın acısına aldırmama, acıya ortak tepki verememe gibi zavallılarımız da var sanki...
Hem zihinsel, hem duygusal anlamda böyle bölünmüş bir toplum huzuru ve barışı nasıl bulacak, hiç kestiremiyorum.
Bu bencillik ve zorbalıkla nasıl demokrasi olacak anlayamıyorum.
Eğer bizim ülkenin okur-yazarları gerçekten demokrasi istiyorsa, kendilerini kutlamak gerek çünkü bu isteklerini çok iyi saklıyorlar.
***
Üstelik dünya üzerinde olanları yorumlarken bile demokrasi, insanlık, eşitlik düşmanı olanları görüyorum...
Öfkeden çıldırıyorum...
İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü, oradaki acıyı içinde hissetmemek, çocukların kanlı fotoğraflarına çaresizce göz yaşı dökmemek mümkün değil...
Bu insani acıyı bile siyasi bir çıkara dönüştürmeye çalışanlara tahammül etmek ise imkansız.
Bu nasıl bir kalpsizlik, nasıl bir bencillik, nasıl bir çıkarcılıktır Allahım.
İnsanlar ölüyor, ondan bile yararlanmaya çalışıyorlar. Dünyaya açılmanın, dünyayla bütünleşmek ve aynı zaman da dünyayla yarışmak olduğunu, bunun da dünyayla rekabet edecek kalitede iş yapma zorunluluğu getirdiğini, ‘küçük’ savaşların ‘büyük’ kahramanlarının bu dönemde var olmasının zorlaştığını, bunun da bazılarının canını çok sıktığını ve bu nedenle hepimizi kapalı bir toplumda iktidar mücadelesi yapmaya mahkûm ettiklerini görüyorum....
Ülkeyi dünyaya açacak her türlü öneriye, kimi solcu, kimi sağcı gibi gözükerek, kimi de Atatürk’ü -bu bağlantıyı nasıl kuruyorlar anlamıyorum- bahane ederek karşı çıkıyor.
Hayda gene bağırmaya başlıyorum:
- Toplum düşmanları, iktidar manyakları, çıkarcı sefiller.
***
Bana bir şeyler oluyor...
Ama daha fenası, galiba bütün topluma bir şeyler oluyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016