Sanem ALTAN
Hatırlamadıklarımız, yaşanmış sayılmaz mı?
31.01.2016
2061
Zaman zaman dokunduğum bir şeyin, sadece benim hatırladığım bir geçmişle canlanmasına bayılırım...
O yüzden bazı akşamlar sandıkları, kutuları, çekmeceleri açıp içlerinde neler biriktirmişim diye bakarım...
Sevdiğim bir müzik koyup telefonumu kapatıp kendi geçmişime dalarım...
Her şey başka başka fısıldar bana...
Dağınık bir yumak gibi çeşit çeşit düşünce, birbirinden kopuk, birbirinden ayrı renklerde, mahmur bir utangaçlıkla bir görünüp bir kaybolur içimde.
***
İşte geçen gecelerden birinde de çocukluk resimlerimi çıkardım kutudan...
Benim o çocuk olduğuma şaşırdım önce... Geçmiş ne tuhaf şey, hatırlamıyorsun aslında, sadece olduklarını biliyorsun o kadar...
Bir zamanlar çocuk olduğunu biliyorsun ama o çocukluğun içine saklanan binlerce ayrıntıyı unutuyorsun…Binlerce duyguyu unutuyorsun. Sonra resimlerini açıp baktığında, o ayrıntılar, o duygular canlanıyor, hafızanın derinliklerinde gizlendikleri yerlerden silkinip çıkıyorlar.
O ayrıntılardan, o duygu kırıntılarından yeniden çocukluğunu kuruyorsun zihninde.
***
Fotoğraflara bakarken Çocukluğumda her şeyin sır olmasını sevdiğimi hatırladım ... İçinde sır olmayan hiçbir macera heyecanlı olmazdı çocukken, öyle değil mi?
Gerçi büyüdükçe, içinde saydamlığın, gerçeğin olmadığı hiçbir şeyin heyecanlı olmadığını da anladım...
Elimde çocukluk resimlerim, sırları gerçekleri, saklananları, aşkı düşündüm uzunca..
Bugün yaşadıklarımız da gelecekte geçmişin sırları arasına eklenecek...
Bu geceyi, çocukluk resimlerime baktığımı da unutacağım.
Belki de bu geceden bir anıyı çocukluk fotoğraflarıyla birlikte kaldırıp, ileride bir gün bu gecenin anısı olarak başka bir geceye katacağım...
***
İnsan ne kadar yaşamış sayılır diye düşünüyorum şimdi...
Hatırladığı kadar mı?
Hatırlamadıklarımız, yaşanmış sayılmaz mı?
Unutulacak kadar önemsizse “yaşanmamış sayılanların” arasına mı katılır?
Yoksa, unuttuklarımızdan da bize, biz bilmesek bile bir şeyler kalır mı?
O kalanlar da, bizi biz yapanlara dahil midir?
***
Çocukluğumuzdan unutulmuş bir kahkaha ya da unutulmuş bir üzüntü, bizim bir parçamız mıdır?
Yoksa o, artık “biz” olmayan bir çocuğa ait önemsiz bir hatıra mıdır?
Şu resimdeki bisiklete ilk bindiğim gün duyduğum heyecan, öbür resimdeki eski arkadaşla yapılan birtartışma, diğer resimdeki eteğe çay döktüğüm gün duyduğum üzüntü… Bütün bu unutulmuş minik duygular, bu unutulmuş anı kırıntıları, bizim hayatımızın mimarisine, duvarlarına, kolonlarına kendilerinden bir şeyler kattılar mı?
***
Geçmişte yaşananların hangileri, bizim bugünümüzü de belirleyen olayların arasına katıldı,bunu bugün bilmek mümkün değil sanırım.
Ama o eski, kırık, solgun anıların resimlerine bakmayı seviyorum.
Sadece benim bildiğim bir kayıp diyarın haritası var onlarda.
O haritanın içinde dolaşıyorum arasıra. Bazen üzüntüyle, bazen sevinerek.
Sonra onları kutularına koyup yeniden unutuyorum.
O “çocuk, o kutularda bensiz yaşamayı sürdürüyor.
Bir gün onlara artık kimse bakmayana kadar da yaşayacak.
Bir gün bir daha kimse o resimlere bakmadığında, o çocuk, o zaman silinip ayrılacak dünyadan.
Ama kimbilir belki bir bakan çıkar arkamızdan...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016