Serpil Çevikcan
CHP lideri Kılıçdaroğlu, hükümete, anayasa değişiklik teklifini geri çekme çağrısında bulunarak, “Bir ülkenin parlamentosunda demokrasiden vazgeçilen bir anayasa oylanmaz. Bütün dünya bize gülüyor zaten. Demokraside geri adım atıyoruz” dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete, “demokrasi oylanamaz” diye seslenerek, anayasa değişiklik teklifini geri çekmesi çağrısı yaparken, milletvekillerinin sağduyu ile davranarak, teklife “hayır” oyu vereceğine inandığını söyledi.
Kılıçdaroğlu gazetelerin Ankara temsilcileriyle önceki akşam yemeğinde bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP liderinin gündeminde ağırlıklı olarak Meclis’te görüşülen anayasa değişiklik teklifi vardı.
Kılıçdaroğlu’nun, gazetecilerin sorularına verdiği yanıtları şöyle aktarabilirim:
“Bu anayasa değişikliği bir kişinin arzusu üzerine geliyor. Bir kişinin arzusuyla anayasa değişmez. Değiştirmekle Türkiye’de demokrasi güçlenmiyor ki. Yasaları da darbe hukukundan arındıracaksınız ki sağlıklı bir demokrasi olsun. Bunları yapacaksanız hay hay biz varız. İki partinin mutfağında hazırlandı. Daha ayıp olanı metni görmeden imzalayan bir parlamento grubu var. Türkiye daha karanlık bir tablonun içine çekilecektir adım adım. Oysa anayasa benim de anayasam olmalı. Toplumun büyük bir kesimi bu anayasa değişikliğine karşı, dayatmayla anayasa mı olur?”
‘Meclis’ten çıkmaz’
Referandum sonucunda kabul edilmesi durumunda ‘karanlık tablo’ denilmesi doğru olur mu?
HSYK düzenlemesi için de yargı bağımsızlığı olacak deniyordu. Halka sormuştuk, yüzde 58’le kabul edildi. Şimdi tersini yapıyoruz. Halkın iradesine saygı gösteriyorsak 1982 anayasası yüzde 92.7 ile kabul edildi. 92.7’nin altında kalan her şeye, ‘milli irade gerçekleşmedi’ de diyebilirsiniz. Referanduma silahlar eşit koşullarda giriyor muyuz? 12 Eylül ile hiçbir fark yok. Devlet bütün kurumlarıyla sahaya inecek ondan sonra ‘eşit koşullarda referandum yapacağız’. Eşit olmuyor ki. Cumhurbaşkanı bizimle beraber seçim meydanlarına çıkacak. Aleyhimize bir sürü şey söyleyecek, biz söyleyeceğiz. Sonra tarafsızlık yemini edecek. Kargalar bile güler. Bu sistemin doğasında tarafsız olmamak yatıyor. Cumhurbaşkanı adı tartışmalı olur. Cumhurun değil bir partinin başkanı. Yani devletin sigortası yok oluyor. Meclis’ten çıkacağını düşünmüyorum. Eğer bu meclis, ‘ben gazi meclisim’, ‘Atatürk’e bile feshetme yetkisi vermedim’ diyorsa, darbe girişimini püskürtmüş bir meclis ise bunu vermez. (Bunlar uç sözler değil mi?) Niye uç olsun? Parlamento itibarını korumak zorundadır. Milletvekillerinin sağduyulu hareket edeceklerini ve kabul etmeyeceklerini düşünüyorum.
‘Demokrasiye ihanet’
MHP’nin ana muhalefet CHP’ye muhalefet ettiği söyleniyor, ne düşünüyorsunuz?
Anayasa değişikliğini iki partinin tekeline alıp oy çokluğu ile rejimi değiştirme girişiminde bulunmak demokrasiye ihanettir. Çoğunluğu olanlar her istediklerini yapamazlar. ‘Efendim cumhuriyet.’ İran’da da Kuzey Kore’de de cumhuriyet var. Adı cumhuriyet diye rejim değişmiyor mu? 1789 Fransız İhtilali’nin 16. maddede koyduğu kural. ‘Kuvvetler ayrılığı yoksa o ülkede anayasa yoktur.’ Bunlar kuvvetler birliği ilkesini getiriyor. ‘MHP niye evet dedi’ sorusunun muhatabı Sayın Bahçeli. Önceki konuşmaları var... (Bahçeli sizi de eleştiriyor) Sert eleştiri olabilir ama ahlaki temellerden kimse vazgeçmemeli.
OHAL kalkmalı mı?
OHAL koşullarının olduğu bir ülkede sağlıklı anayasa yapılmaz. İçişleri Bakanı hepimizi gizli toplantı yapıyoruz diye tutuklayabilir. Hakim hepimizi FETÖ’cü diye içeri atabilir. 12 Eylül koşullarından daha ağır.
2002 öncesinde basın özgür müydü?
Türkiye’de medyanın en özgür olduğu dönem Demirel’in başbakanlık yaptığı dönemdir. Hiçbir gazetecinin hapse atılmasını doğru bulmam.
2007’de CHP, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş, parlamento bu nedenle seçemeyince cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yolu açılmıştı, özeleştiriniz olacak mı?
Elimizde olan bir şey değildi. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar.
MHP’nin anayasa gerekçesi tatmin edici buluyor musunuz, gizli ajandası olduğu iddiaları için ne düşünüyorsunuz?
Ben anlamış değilim. Kişi niye anayasaya uymuyor da anayasayı kişiye uyduruyoruz. Bahçeli’nin hangi gerekçeyle böyle bir karar aldığını bilmiyorum. Bilen varsa, açıklarsa çok memnun olurum. (Gerekçelerini sormak için görüşür müsünüz?) Yok hayır. MHP tabanının da rahatsız olduğunu gayet iyi biliyorum.
CHP ikliminde FETÖ yeşermez
CHP PM’deki iki isim FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle görevlerinden alındı ama halen yönetici. CHP’ye sızma var mı?
FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkmadı, bu çıkmalı. Başbakana üç isim verdim. İstihbarat örgütümüz yok. Notunu aldı. Bize açıklayabilir. Şu ana kadar dönen yok. Alnında mı yazıyor FETÖ’cü olduğu. Mahkeme kararı olmadan, bir insanı nasıl suçlayacağım? Mahkemeden FETÖ’cüdür diye karar çıkarsa bir şey yapmamıza gerek yok, istifa ederler ayrılırlar. Gülen ile herhalde görüşmeyen tek lider benim. Ameliyat olurken geçmiş olsun diyenlerin uzun listesi vardı. Benim adım yok. En büyük kavgamız bu örgütle. O cemaatin okulundan mezun olan bakanın var, görevden alıyor musun? Gülen örgütünün mağduru olan kişi bizde milletvekili. Bizim iklimimiz Gülen cemaatinin yeşereceği bir iklim değildir. O iklimi başka yerde buldular ve yeşerdiler. Yeşertenlerin hesap vermesi lazım.
Bataklıktan çıkmak en erken 9-10 yılı bulur
TSK Suriye’de. Hükümetle bir diyaloğunuz var mı?
Suriye ile bizi bu noktaya getiren politika iflas etmişse bir sorumlusunun olması lazım. O sorumlu siyasi otoritedir. Türkiye’nin güvenli bir bölge oluşturmasını arzu ederiz. Türkiye tarihinin en kötü dış politika yenilgisini yaşamıştır. Ortadoğu’da oyun kurucuyduk, dünyaya nizam veriyorduk, öyle diyorlardı. Erlerimizi vurdu uçaklar, kimin vurduğunu bilmiyoruz. Görüntüleri izleyemiyorsunuz, içiniz acıyor. Hele Türk bayrağının IŞİD’linin ayağındaki asker postalı ile ezilmesi, ağrıma gidiyor. Sorumlusu kim? 7 gün olacak cevap yok. Askerleriniz esir alınmış, öldürüldü mü yakıldı mı bilmiyorsunuz. Ben hayatımda böyle bir yönetim görmedim. Rusya’ya gidip anlaşma imzaladılar. IŞİD var El Nusra var, PYD niye yazılmıyor? ‘PKK’nın bir hat oluşturmasını engellemek için gittik oraya.’ İyi de sizin aşağılarda ne işiniz var? Rakka’ya gidecekmişiz. Rusya, İran, ABD, Suriye sizi yalnız bıraktı. Biz niye oradayız? Sınırlarımızdan hayli uzakta. Bu şehitlerin hesabını kim verecek? Ülkenin güvenliği için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Sınır güvenliğini sağlayalım, belli bir derinliğe kadar inelim ondan sonra yok Rakka’ymış... Ortadoğu bataklığının içinde Türkiye. Bataklıktan çıkmasının süresi en erken 9-10 yıldır. IŞİD ile zorunlu olarak mücadele ediyor, PYD’nin iki kanadı buluşmasın diye. Asıl hedef IŞİD değil. (CHP güney koridoruna izin verilmesi gerektiğini mi düşünüyor?) Hayır. Kimlerle yapacağız mücadeleyi? Suriyeliler, ABD, Rusya desteğiyle yapmamız lazım. Dengeler gözetilmedi. Niye oraya sadece askerimiz giriyor. Niye yardım etmiyorlar? Rusya’ya gittik, anlaşmayı imzaladık. Benim askerim orada senin askerin nerede? Oradan da vazgeçtik niye hava desteği vermiyorsun? Hem anlaşmayı imzalıyorsun, hem yalnız kalıyorsun.
Türkiye’nin bu konuda desteğe ihtiyacı var mı?
Suriye demek Rusya, ABD demektir. Destek alırsanız az kayıp verirsiniz veya hiç vermezsiniz. Ama hayır derseniz her gün şehitler gelir. Siz her gün şehitler gelsin diyorsanız eyvallah. CHP iktidarda olsaydı hiçbiri olmazdı.
Silahlar bize döndü
El Bab’ı Türkiye’nin hedefinin dışında mı buluyorsunuz?
Atatürk’ün söylediği en güzel söz yurtta ve dünyada barışın olmasıdır. 70 ilden IŞİD’e militan devşiriliyor. Kim iktidardaydı? Yapanı sorgulamıyoruz. IŞİD militanları Türkiye’ye getirildi, El Nusra’ya silahlar verildi. O silahlar şimdi Türkiye’ye döndü. El Bab’a Türkiye’nin güvenliği açısından giriliyorsa, girilecektir. Suriye ile Esad ile de masaya oturacak Türkiye, Rusya’nın gözetiminde, tokalaşacaklar. Esad’dan Türkiye rica edecek. El Bab, Halep, Rakka için destek verin diyecek. Türkiye tezleri çöken ülke olarak Moskova’daki anlaşmanın altına imza attı. Kazakistan’daki anlaşmanın altına da tıpış tıpış imzasını atacak. Söz sahibi Rusya olacak. Başkasının kayığına binerseniz sizi başka yere götürür. Suriye ile niye kavga edersiniz. Şimdi Esad’ın anayasasını getirdik.
Tutuklu HDP milletvekilleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dokunulmazlıkları kaldırdık. Soruşturma açılırsa milletvekili ifadesini verecek. Hüküm giymediği sürece milletvekillerinin tutuklanmasını doğru bulmuyoruz. Anayasa Mahkemesi kararı böyle.
PKK’nın Sincar bölgesine yerleşme girişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Irak merkezi yönetimi ile oturup görüşme yapılması lazım. Ne yaptı, gitti Musul Valisi’nden izin istedi, gittiler Başika’ya. Bir adam Konya Valisi’nden izin alıp oraya asker yerleştirirse siz kabul eder misiniz? Musul Valisi’ni muhatap aldığınız anda merkezi yönetim ile ilişkiler bozulmuş olur.
Halklar uzun vadeli düşünmez
Anayasa Meclis’ten geçerse nasıl bir yöntem kafanızda var?
Bunun parti kampanyasıyla ilgilisi yok. Bu ülkenin demokratları, milliyetçileri, samimi Müslümanları, aydınları, demokrasiden yana olan bütün güçlerinin ortak hareket etmesi lazım. Hepimizin ortak sorunu. Demokrasi giderken bedeller ödemeyecek miyiz? Demokrasiden yana olanlarla, demokrasiye karşı olanların mücadelesidir bu. Aslında bir ülkede demokrasi oylanılmaz. Parlamentoda sağduyunun egemen olacağını ve 330 oyun çıkmayacağını düşünüyoruz. Demokrasiden yana çok sayıda kişi var, AKP, MHP, HDP içinde. Aksi halde bedeli ağır olacaktır. Türkiye karanlık bir sürecin içine girmiş olacak. Padişaha verilmeyen yetkiler verilecek. (Çoğunluk böyle düşünmezse, onları suçlayabilir misiniz?) Halklar uzun vadeli düşünmezler. Bunu düşünen aydınlardır ve bürokrasidir.
Halk evet derse demokrasiden yana olmayacak gibi bir anlam çıkıyor...
Doğrudur, halklar planı yapmazlar planı bürokrasi yapar çünkü devletin hafızası oradadır. Referandum yapacaksak eşit koşullarda gitmemiz lazım. Günün 24 saati propaganda yapılacak. Ben beş dakika konuşursam bari hiç değilse o on dakika konuşsun. Ama o 2,5 saat konuşuyor. (7 Haziran’da bunun etkisi olmadı...) Hiç itirazım yok o yüzden milletin sağduyusuna güveniyoruz. (Anket yaptırdınız mı?) Hayır. Anket yapan kuruluşlar var onlara bakıyoruz. Gördüğümüz kadarıyla başkanlık sistemine sıcak bakılmıyor.
‘CHP fire vermez’
Fire bekliyor musunuz, Baykal’ın sahaya sürüleceği yönünde haberler var.
Genel Kurul’da partimiz adına Deniz Bey konuşacak. Deniz Bey de, ben de, arkadaşlarımız da STK’lar da hep birlikte çalışması lazım. Deniz Bey televizyonda bir programa katılacak, genel merkezde olmasını istedik. Birikimlerinden yararlanmak isteriz. Fire konusuna inanmıyorum. CHP’den kimse evet demez.
Anayasa konusunda hükümete bir çağrınız olacak mı?
Umarım geri çekerler. Çekmesi lazım. Bir ülkenin parlamentosunda demokrasiden vazgeçilen bir anayasa oylanmaz. Bütün dünya bize gülüyor zaten. Demokraside geri adım atıyoruz. Ne ile oy çokluğuyla. Bunlar doğru değil.
CHP liderinin gazetelerin Ankara temsilcileriyle buluştuğu yemeğe Genel başkan yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç ve Veli Ağbaba, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile İzmir milletvekilleri Atilla Sertel ve Mustafa Balbay da katıldı. Ziya Köseoğlu CHP
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018