Serpil Çevikcan
Ankara’nın yol haritasında Türkiye’de bulunan Afrinliler’in geri dönüşünün sağlanması, Menbiç’in terör örgütü üyelerinden arındırılması ve terör örgütünün Irak-Suriye bağının kesilmesi var
TSK, Özgür Suriye Ordusu ile birlikte, “girilmesi imkansız”, “dağlar geçilemez”, “YPG’lilerin sayısı çok yüksek” denilen Afrin’de kontrolü, benzer harekatlara göre çok kısa bir sürede, başarıyla sağladı.
Masadaki planlar, sahaya neredeyse birebir yansıtıldı. Artık sıra, Afrin’in içindeki faaliyetlerde. Ankara’daki güvenlik bürokrasisi, sivil ve askeri uzmanlarla Afrin’de yürütülecek faaliyetler başta olmak üzere, Türkiye’nin yol haritası konusunda konuşma imkanı buldum. Önce sıcak gündemle ilgili aldığım bilgileri aktarayım.
Aile görünümlü PKK’lılar
Örgütün, neredeyse bina bina yerleştiği Afrin’de büyük bir temizlik harekatı yapılması gerekiyor.
Bu süreçte en çok aile görünümünde olan PKK-YPG’liler endişe yaratıyor.
Sivillere zarar vermemek için büyük özen gösteren TSK’nın, ev ev tespit yapma zorunluluğu bulunuyor.
Örgütün ayrıca, suikast, pusu, intihar saldırıları deneyebileceğine yönelik istihbaratlar alınıyor.
Üç ayrı tuzaklama
Asıl tehlike ise tüneller, menfezler, irtibat güzergahlarındaki mayınlar ve el yapımı patlayıcılar.
Şu ana kadar temizlenen yerlerde karmaşık tuzaklamalarla karşılaşıldı.
ABD tipi, Rus tipi, DEAŞ’ın yaptığı tipte, üç ayrı tarzda tuzaklamalar, YPG’nin bağlantılarını da nitelikteydi.
Afrin’in altındaki Afrin
Afrin’de, keskin nişancıların çatı ve teraslardan saldırı düzenlemesi ve hemen sonra kaçabilmesi için, evlerin zeminlerinde tüneller oluşturulmuş. Tüneler, farklı bölgelere bağlanıyor. Uzmanlar, bu durumu, “Afrin’in altında bir Afrin daha var” diye ifade ediyor.
Kolluk gücü
TSK, temizlik ve normalleşme harekatını yürütüyor ancak öncelikli görevi organizasyon, çevre güvenliği ve sınırlardan sızmaların önlenmesi.
Kaynakların verdiği bilgiye göre, ÖSO ve yerel güçlerden hemen kolluk gücü oluşturulacak.
Asker ve polisten oluşacak kolluk gücü, TSK’nın eğitiminden geçirilerek, geniş kent merkezindeki ev ev temizlik için görevlendirilecek.
TSK ve Müşterek Görev Gücü’nün seçkin bomba imha uzmanları da sürekli alanda olacak ve ÖSO’yla birlikte temizlik faaliyetlerini yürütecek.
Kentteki asayişin sağlanması ve kolluk hizmetlerinin yürütülmesi için de kolluk gücünün hızla oluşturulması önem taşıyor.
Nereye kaçtılar?
Sorulardan biri, Afrin’de büyük bir kent savaşı vereceği söylenen örgütün, bir anda nasıl geri çekildiği.
Kaynaklar, örgüt militanlarının kaçışının 6 gün önce başladığının saptandığına dikkati çekiyor. Yakından izlenen bu kaçış faaliyeti, Kandil, Menbiç ve Fırat’ın doğusundaki örgüt yöneticilerinin görüşme trafiği sonrasında yaşanmış.
YPG’liler Afrin’den ele geçirilmesinden 3 gün önce kitlesel olarak çıkmaya başlamış.İstihbarat birimlerinin saptamalarına göre, harekat öncesinde Afrin ve çevresinde 8 bin YPG’li vardı.
Kandil, ara ara takviye kuvvetler gönderdi ancak bunların büyük bölümü geri dönmek zorunda kaldı.
İnfaz ettiler
Gelen takviyelerin bir bölümü çok önemsenen Bülbül, Raco ve Cinderes’e yönlendirildi ancak alanı bilmeyen militanlar geri dönmek istedi.
Örgütün, dönmekte ısrarcı olanların bir bölümünü infaz ettiği de saptanmış durumda. Afrin’deki YPG’liler, ağırlıklı olarak Tel Rifat bölgesi üzerinden Menbiç ve çevresine çekildi. Bir bölümü ise Halep’in kuzey bölgelerine geçti ancak bunların da Menbiç’e gitmesi bekleniyor.
Tel Rifat’a gözlem noktası
TSK, Afrin’in çevresindeki beldeleri de temizliyor.
Kritik noktalardan biri ise yakın zamana kadar YPG’lilerin de bulunduğu, Zeytin Dalı harekatı başladıktan sonra bulundukları alanları rejime bıraktıkları Tel Rifat.
Tel Rifat’ta, rejimle birlikte Rusya’nın hava üssü ve güçleri bulunuyor.
Kaynaklar, Rusya için büyük önem taşıyan, merkeze 17 km. mesafadeki bölgenin Ruslar’la hava sahası ve operasyon konusunda yapılan görüşmeler sırasında da gündeme geldiğine işaret etti.
Bu nedenle, Zeytin Dalı Harekatı’nın, Tel Rifat’a uzanması şimdilik beklenmiyor. Ancak Ankara, bölgede rejim güçlerinin de bulunduğundan hareketle, giriş-çıkışların kontrol altında tutulması gerektiğini düşünüyor.
Bu nedenle, olası sızmalara karşı, bölgeye kontrol noktaları, gözlem noktaları oluşturulacak. Böylece, olası canlı bomba eylemleri için sızma yapılabilecek bir bölge olarak görülen bu alanda da kontrol sağlanacak.
Bunun dışında, örgütün klasik vur-kaç eylemi yapacak imkanının kalmadığı, kaybettiği mevzilere dönme olasılığının bulunmadığı değerlendiriliyor.
Örgüt, sadece içeride bıraktıkları, kendini gizleyen militanlarının eylemlerinden medet umar hale gelmiş durumda.
ÖSO'NUN KONTROLÜ
Afrin’de kontrolün sağladığı pazar günü, Gaziantep’te yapılan toplantıda ÖSO’ya bağlı gruplardan 30 kişilik kent konseyi de seçildi.
Kamu düzeninin sağlanması açısından önem taşıyan bu toplantının zamanlaması, TSK’nın hızlı hareket etmek istediğini de ortaya koyuyor. Bölgede gündelik hayatın normale dönmesi, güvenlik güçlerinin işlerini en kısa sürede bitirmesine bağlı.
Tüm harekatı sivillere büyük hassasiyet göstererek yürüten Ankara, bu süreçte de “Afrin’in gerçek Afrinliler’e bırakılması” anlayışına zarar verecek hiçbir gelişme, oldu-bitti yaşanmasını istemiyor.
Bu nedenle ÖSO grupları da kontrol altında tutuluyor ve yakından izleniyor.
Afrin süreci, bu anlayışla tamamlanacak.
Ancak Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyi ile ilgili endişeleri, terör koridoru Fırat’ın batısında kırılmış olsa da bitmiş değil.
ANKARA'NIN YOL HARİTASI
Ankara’nın yol haritasında öncelik var:
1 - Afrin’de kamu düzeninin sağlanması, imar-inşa faaliyetlerinin tamamlanarak, önce Afrin’den ayrılıp Suriye’nin başka bölgelerine geçenlerin sonra da Türkiye’de bulunan Afrinliler’in geri dönüşünün sağlanması.
2 - Menbiç’in terör örgütü üyelerinden arındırılması. Bu amaçla ABD ile dışişleri bakanları görüşmeden önce ikinci bir komite toplantısı yapılması düşünülüyor. Ankara, kendisini Menbiç konusunda sürekli oyalayan ABD’nin bölgeden YPG’lilerin arındırılması konusunda gün gün planlama yaparak, somut adım atmasını istiyor.
3 - Terör örgütünün Irak-Suriye bağının kesilmesi için batıda Afrin’de yapılanın, doğuda da Irak’taki örgüt üslerinin bulunduğu Kandil ve Sincar bölgesinde gerçekleştirilmesi.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018