Sevilay YALMAN
Herkes bir şeyler yazdı AK Parti İstanbul adayının kim olacağına dair.
Ben de birçok şey duyuyordum bu dev metropolü AK Parti’den kimin yönetmeye aday olacağı ile ilgili ama yazmadım.
Daha doğrusu yazmak istemedim.
Çünkü dün akşama kadar gerçekten belirsizdi kimin olacağı.
Bugün yazmaya karar verdim çünkü kimin İstanbul’a aday olacağı netleşti artık!
Evet. Yüzde 100 demiyorum çünkü siyasette 24 saat bile uzun zamandır ve son dakikaya kadar her şey değişip başka bir şey olabilir…
O nedenle yüzde 99 diyorum ve çok net bir biçimde yazıyorum değerli okurlarım:
“AK Parti’nin 31 Mart’ta İstanbul’da göstereceği aday Binali Yıldırım’dır!”
Yani şu anda TBMM Başkanı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamenter sisteminin son Başbakanı unvanına sahip olan Yıldırım…
Bazılarınızın, “Bu yazdığın çok ama çok mühim bir konu Sevilay! Nasıl bu kadar kesin ve emin yazabiliyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim…
Ee tabii gazetecilik açısından risk taşıyor böyle bir şeyi yazmak ama sonuçta ben ve benim gibi siyasi kulislerin nabzını tutan gazeteci yazarların maalesef her zaman taşıdığı böyle bir risk de var…
Ancak ben bu riski alıyor ve bunu ilan ediyorum rahatlıkla: İstanbul’da aday Binali Yıldırım…
Esasında kulislerde Binali Bey’in ismi bayağıdır konuşuluyordu ancak bir türlü netleştirilemiyordu.
Ancak dün yapılan temayül yoklamalarının sonucunda da AK Parti’nin İstanbul teşkilatındaki oy kullanma yetkisine sahip olanlar, partililerin neredeyse yüzde 100’e yakını da aday olarak Binali Yıldırım’ı görmek istediği yönde tavır alınca işin adı kondu.
Ve zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da kafasında olan Binali Yıldırım’ın İstanbul’a aday olması kesin olarak karara bağlandı.
***
Ne olacak bu üç dönemlilerin durumu?
Herkes atladı, daha doğrusu önemsemedi ama geçtiğimiz hafta Fransa’ya bir ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan dönüş yolunda uçakta bulunan gazetecilere çok bomba bir açıklama yaptı.
Yerel seçim adayları belirlenirken 3 dönem kuralının uygulanacağını söyleyerek, "Halk değişim istiyor" dedi.
AK Parti'de üç dönem üst üste belediye başkanlığını sürdürenlerin bir kez daha aynı yerden aday olamayacağının Erdoğan tarafından ilan edilmesi üzerine de gözler bu şartlara haiz olan belediye başkanlarına çevrildi.
Erdoğan’ın "31 Mart’ta aday olamayacaklar" şeklinde tarif ettiği bu belediye başkanlarının sayısı toplam 92!
Bunlardan 1'i büyükşehir, 1'i il, 63'ü ilçe, 27'si ise belde belediye başkanı imiş...
Şöyle bir göz attım, “İstanbul’da kimler bu yüzden kesinlikle aday olamayacak” diye…
Arnavutköy, Bahçelievler, Güngören, Kağıthane, Ümraniye, Şile, Zeytinburnu’nu gördüm.
Bir de Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ı…
Onun İstanbul Büyükşehir’e aday olmayı çok arzuladığını biliyorum.
Hatta epeydir bunun için çabaladığını da.
Ancak son gelişmelere göre mümkün değil. Yani İBB adaylığı.
Dün AK Partili bir haber kaynağım, “Cumhurbaşkanı Sarıyer’de değerlendireceklermiş Demircan’ı” dedi ama bu da bana çok makul gelmedi.
Çünkü Demircan illaki bir yere olacaksa bu Beyoğlu ve civarına yakın bir yer olur.
O da olsa olsa Eyüp ya da Şişli olur…
***
Rezaletin yüzde yüz ispatı
Medyada son dönemde tek tartışılan Ayşe Arman’ın parayla yaptığı röportajlar değil.
Çok daha fena, gazetecilik adına ayıplı durumlar var.
Mesela medyada belli bir pozisyon sahibi olup da eşinin, kardeşinin, baldızının, eniştesinin veya arkadaşının üzerine olan PİAR ajansları üzerinden nemalananlar meselesi…
Medya sektöründe ekstradan para kazanmanın adeta bir formülü olan bu iş tüm sektörü sarıp sarmalamış durumda ama bu işin de başını çeken maalesef Hürriyet’tir.
Sadece bunlar mı peki?
Bir de kamuoyunda çok etkin olan yazarların çaktırmadan köşesinden yaptığı gizli reklam meselesi var.
Bu işin de başını yine Hürriyet çekmiştir.
Gazetenin 20 yıldan fazla yöneticiliğini yapan Ertuğrul Özkök’ün ne kadar mahir olduğunu bilmeyen yoktur bu yöntemi kullanmada ama örnek için oraya kadar gitmeye gerek yok!
Çünkü bu dediğim yöntemi yani “Subliminal Reklam” işi adeta alışkanlık oldu bazı Hürriyet yazarları için.
Mesela Ahmet Hakan bunlardan biridir.
Çok seviyor bu yöntemi kullanmayı.
Daha önceki gün; yıllardır çekmiş olduğu bel ağrısına son verdiren döşekle ilgili yazdıkları…
Öve öve bitirememişti yattığı yatağı.
Yetmemiş gibi bir de bu yatağı yani döşeği üreten firmanın CEO’suyla çekilmiş fotoğrafını köşesine koymuştu.
Herhalde o CEO bile şaşırmıştır yatakları ve kendi ile ilgili Ahmet Hakan’ın köşesinden döşendiklerine…
Tabii Hakan’ın döşek üreticisi bir firmaya bu kıyağı kim için, ne için yaptığını bilmiyoruz.
Belki o firmanın PİAR’ını yapan sıkı fıkı bir arkadaşıdır filan… Ona yapmıştır bu güzelliği…
Ya da belki onun da gazete yönetimiyle Ayşe Armanvari türü bir anlaşması vardır…
Her neyse ne bilmiyoruz ama şunu söyleyeyim; “Bu durum hanut gazeteciliğinde gelinen noktanın, rezaletin yüzde yüz ispatıdır!”
Ve bu durumun biran evvel ortadan kalkması için de a birilerinin ayar vermesi en azından gazetecilik adına artık kaçınılmazdır…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.02.2021
15.01.2021
6.01.2021
9.02.2020
15.07.2020
13.06.2020
11.06.2020
9.05.2019
29.04.2019
6.02.2019