Süleyman YAŞAR
Suriyeli göçmenler Avrupa’ya gelmesin diye Angela Merkel, Türkiye’ye 3 milyar euro rüşvet öneriyor. Bunun anlamı şu; sizin ülkeniz Suriyeli göçmenler için hapishane olsun, siz gardiyanlık yapın, biz de size parasını verelim. Yine Financial Times’ın bu hafta sonu nüshasında belirtilen; zaten Ankara Antlaşması’na göre Türkiye’nin hakkı olan ve sonradan hukuksuz olarak elinden alınan vize hakkınızı verelim, gerekirse üç beş tane müzakere başlığı açalım. İlerleme raporunun açıklanmasını 1 Kasım seçimlerinin sonrasına bırakalım. Ama sizi hiçbir zaman Avrupa Birliği’ne tam üye yapmayacağımızı da bilin. İşte öneri bu.
Hemen söyleyelim, Türkiye, Suriyelilere hapishane olamaz. Türkiye ölümden kaçıp gelen Suriyelilere gardiyanlık yapamaz. Çünkü onlar misafirlerimizdir. Ve Suriyeliler istedikleri zaman istedikleri yere gidebilirler. Yine Suriyelilerin istedikleri yere gidişlerine Türkiye’de hiçbir siyasetçi mani olamaz. Kaldı ki 258 milletvekiliyle koalisyon sürecini oyalayıp iktidarı haksız olarak eline geçiren düşük AKP hükümetleri kesinlikle olamaz. Ve bunun için para karşılığı anlaşma imzalayamaz. Bu arada kendisine seçim hükümeti dese de açıkça AKP hükümeti olan mevcut hükümet para karşılığı Suriyelilere hapis hayatı yaşatamaz. Eğer mevcut AKP hükümeti para istiyorsa önce Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye taahhüt ettiği ama ödemediği 4,2 milyar euroyu tahsil etmeli.
Gelelim Avrupa Birliği’nin taahhüt ettiği hâlde ödemediği 4,2 milyar euroya…
Bu ödenmeyen tutarın 605 milyon eurosu Ankara Antlaşması’nın eki olan dört mali protokolden kaynaklanıyor. AB, 1963-1986 dönemi için 1 milyar 605 milyon euro taahhütte bulundu. Bu paranın 605 milyon eurosunu ödemedi. Yine AB, Gümrük Birliği’ne uyum amacıyla 1996-1999 yılları için, 2 milyar 960 milyon euro taahhüt etti. Ama bu taahhüdün 2 milyar 264 milyon euro tutarındaki kısmını ödemedi. Yine Helsinki sonrası süreç için AB 2000-2006 arası 4 milyar 649 milyon euro ödemeyi taahhüt etti. Fakat bu taahhüdün 1 milyar 95 milyon eurosunu ödemedi. Bu arada deprem yardımı olarak taahhüt ettiği 600 milyon euronun 250 milyon eurosunu ödemedi. Dolayısıyla Türkiye AB’nin taahhüt ettiği 9,8 milyar euronun 4,2 milyar euro tutarındaki kısmını alamadı. İşte bu ödenmeyen paralar için AB kolayını buldu ve Yunanistan’ı sorumlu tuttu. Sözkonusu taahhüdün yerine getirilmeme nedenini Yunanistan’ın onay vermemesine bağladı. Oysa Yunanistan, AB üyesi ülkelerce istense kolayca ikna edilebilirdi.
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ÖDEMEDİĞİ PARANIN BUGÜNKÜ DEĞERİ 9,5 MİLYAR EURO YAPIYOR
Gelelim taahhüt edilip ödenmeyen paraların bugünkü değerlerine…
Bu ödenmeyen paraların bugünkü değeri, bu ödenmeyen paraların borçlanmayla karşılandığı düşünülerek, borçlanma maliyeti minimum yıllık yüzde 5’ten bugüne getirildiğinde tam 9,5 milyar euroya ulaşıyor. Yani Türkiye’yi yönettiğini iddia eden düşük AKP hükümetinin Angela Merkel’den, önce 9,5 milyar euronun ödenmesini talep etmesi gerekiyor.
Hemen belirtelim, AKP, Suriyeli mültecilerin gardiyanlığı karşılığı para almayı bir kenara bırakıp Türkiye’nin hakkı olan 9,5 milyar euroyu talep etmeli. Çünkü bu verilmeyen paralar karşılığı Türkiye taahhütlerini yerine getirdi. İç pazarını Avrupa Birliği’ne açtı.
Mültecilere yardıma gelince…
Türkiye bütçesinden mültecilere harcanan 8 milyar dolarlık insani yardım tutarı, AB bütçesinden ve Amerikan bütçesinden ayrıca Türkiye’ye verilmeli.
Anlayacağınız Türkiye’nin haklarının neler olduğunu bilmeyen ve savunamayan bir hükümet var başımızda.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016