Süleyman YAŞAR
Yükselen ekonomiler bu yılın ilk çeyreğinde biraz toparlandı. İkinci çeyrekte yine toparlanma bekleniyor. Çünkü yılın ikinci çeyreğinde emtia fiyatlarında artışlar var. Eğer emtia fiyatları toparlanmaya devam ederse işler iyiye gidebilir. Fakat Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırımı ihtimali yine önemli bir sorun oluyor.
Peki, yükselen ülkelerde bu toparlanma ciddi bir ivme kazanabilir mi?
İşte bu konuda tereddütler var. Özellikle Çin ekonomisinin borçla desteklenen yapısı endişe yaratıyor. Bu arada Brezilya ve Türkiye yükselen ülkeler arasında problemli iki ülke olarak sayılıyor.
TÜRKİYE VE BREZİLYA’NIN YAKASINA POLİTİK BELİRSİZLİK YAPIŞTI
Niye? Çünkü Financial Times’ın önceki günkü başyazısında belirtildiği gibi bu iki ülkenin yakasına yapışan politik belirsizlik ve gıcırdayan ekonomik modelleri yükselen ülkelerin toparlanmasını kategorik olarak kırılgan hâle getiriyor.
Bildiğiniz gibi, Türkiye’de, başbakan görevden ayrıldım dese de pek kimse inanmıyor buna. Başbakanın nasıl ayrılacağı Anayasa’da belirlenmiş. Ortak düşünce, parlamento iradesi dışında usulüne uygun olmayan bir biçimde görevden ayrılmak zorunda kaldığı Başbakan’ın. Yine Brezilya’da devlet başkanının görevi, yargılama nedeniyle askıya alındı. Dolayısıyla iki ülkenin yakasına politik belirsizlik yapıştı ve bırakmıyor.
İşte bu politik belirsizlik nedeniyle iki ülkenin de ekonomilerinde atılması gereken yeni adımlar atılamadı. Bu nedenle iki ülkenin de ekonomileri gıcırdıyor. Yani ekonomileri yıkılabilir. Tabii bu saydığımız ülkeler; Çin, Türkiye ve Brezilya kategorik olarak yükselen ülkelerin toparlanmasını kırılgan hâle getiriyorlar. Diğer yükselen ülkelerde de benzeri sorunlar var tabii.
Gelelim şimdi Türkiye’ye…
Türkiye’de dolar fiyatının hızla artması ve bir anda yüzde 6,5 oranında Türk parasının değer kaybetmesi bize Türkiye ekonomisinde risklerin nasıl yüksek olduğunu gösteriyor. Bu arada yatırım ikliminin bozulması her an gıcırdayan ekonomiyi yıkılabilir hâle getiriyor. İşte bu nedenle Türkiye’nin, yakasına yapışan politik belirsizlikten bir an önce kurtulması şart. Ama AKP’nin değişken bir parti olması politik belirsizliğin süreceğini bize gösteriyor. Çünkü AKP davamız diyerek siyasal İslam’ı savunuyor. Laiklik konusunda yoklamalar yapıyor. Tutmayınca hemen Demokrat Parti olup Adnan Menderes’e sığınıyor. Ardından birdenbire ANAP olup Turgut Özal’ı anıyor. Bir gün çözüm süreci diyerek HDP oluyor. Hattâ HDP’li milletvekillerini yolsuzluk komisyonuna katılmaktan vazgeçiriyor. Diğer bir gün CHP olup onun vaatlerine sahip çıkıyor. Asgari ücreti artırıyor. Sonra işçilere sahip çıkar gibi görünüp birden bire sanki İşçi Partisi oluyor. Ama hemen ardından sendikaların karşı durduğu kiralık işçi yasasını TBMM’den çıkartmaya çalışıyor. Sonra MHP oluyor. Aniden Alpaslan Türkeş’e ve oğluna sarılıyor. Ortak paydamız İslam derken hemen değişip bayrak şiirleri okumaya başlıyor. Yani AKP’yi anlamak mümkün değil. Hattâ Sosyalist Enternasyonal’i bile bir ara sosyalist sanıp AKP’yi üyeliğe davet etmişti hatırlayacaksınız.
GICIRDAYAN BU MODEL DEĞİŞTİRİLMEDİĞİ TAKDİRDE EKONOMİ ÇÖKECEK
Kısaca pazarlama araştırması yaptırıp o an hangi ürün talep ediliyorsa onu piyasaya süren bir firma gibi çalışıyor AKP. Tabii bu pazarlama anlayışı bir yere kadar gelip tıkanıyor. Hâlbuki iktidardaki siyasi partinin bir şirket gibi sadece kâra odaklanması yerine makro ekonomiyi yeniden yapılandırması gerekiyor. Parti sürekli yöneticilerini yeniliyor. Ama ekonomi yeniden yapılandırılmadığından işler tıkanıyor. Dolayısıyla ekonomi gıcırdıyor, riskler çoğalıyor, doların fiyatı artıyor. Lüks AVM, lüks konut ve lüks otomobile dayanan ve artık gıcırdayan bu ekonomik modelin değiştirilmesi şart. Ekonomik kaynaklar ihracata yönelik mal üretecek imalat sanayiine ve tarıma yönlendirilmediği takdirde bu model çökecek. İşte ekonomide son durum böyle.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016