Süleyman YAŞAR
İngilizlerin, Avrupa Birliği’nden çıkması gelişmekte olan ülkelere yaradı. Çünkü İngiliz parası hızla değer kaybetti. Sterlin’de iki günlük düşüş yüzde 12,6 oldu. Ama yükselen ülke paraları pek değer kaybetmedi. Rus parası, Türk parası, Brezilya parası sabit kaldı. Hattâ hafifçe değer kazandı gelişmekte olan ülke para birimleri. Bu arada gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi fiyatları yükseldi. Kısaca Brexist yükselen ve gelişmekte olan ülkelere sanki yardım oldu.
Peki, niye Brexist gelişmekte ülkelere yardım oldu?
Oldu çünkü; Brexist’in ardından negatif faizli devlet bono ve tahvillerinin tutarı 1,3 trilyon dolardan 11,7 trilyon dolara yükseldi. Çünkü pek çok yatırımcı parasını korumak için zengin ülke sabit getirili kâğıtlarına hücum etti. Dolayısıyla faizler geriledi ve negatif faizli kâğıt tutarı hızla çoğaldı. İşte bu negatif faizden kurtulmak isteyenler, daha yüksek kazanç arayanlar, paralarını gelişmekte olan ülkelere yönlendiriyorlar. Bu nedenle Brexist gelişmekte olan ülkelere adeta yardım oldu diyebiliriz.
Bundan sonra da yatırımcılar paralarını gelişmekte olan ülkelere yönlendirecekler. Fakat bir sorun var. Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hukuksuzluklar yatırımcıları korkutuyor. Bağımsız yargının olmaması, mülkiyet hakkının yeterince korunamaması, yolsuzlukların yoğunlaşması, kurumsal yapının zayıf olması yatırımcıları düşündürüyor.
Gelelim şimdi ülkemize…
Türkiye küresel yatırımcılar için üç yıl önce daha güvenilir bir ülkeydi. Yolsuzluk algılama sıralamasında Türkiye üç yıl önce 53. sıradaydı 2016’da 66. sıraya geriledi. Yolsuzluk algısı arttı. Yine son üç yılda yasalarda yapılan değişikliklerle mülkiyet haklarına dokunulması kolaylaştırıldı. Kişi hak ve özgürlükleri kolayca kısıtlanabilir hâle getirildi. Haber alma özgürlüğü istenildiği an dokunulur bir hâle geldi. Facebook ve Twitter’ın yasaklanabilir olması yabancı yatırımcıyı şaşırttı. Yargının bağımsızlığı tartışılır hâle geldi. Yargıya güven endeksi 65’ten 20’ye geriledi. Yine Türkiye yaptığı dış politika hatalarıyla dünyadan tecrit edildi. Türkiye ekonomisi dış pazarlarının pek çoğunu kaybetti. “En az yönetim en iyi yönetimdir” ilkesi terk edildi. Ekonomide devletçilik ve bürokrasi hızla çoğaldı. İşte iktidarın yeni Türkiye sloganıyla karşımıza çıkarttığı bu uygulamalar Brexist’in Türkiye’ye faydalarını kısıtladı.
Anlayacağınız, bırakalım üç yıl öncesini, Turgut Özal’ın, Bülent Ecevit’in eski Türkiye’si olsaydı şimdi Türkiye’ye para yağardı. Çünkü onların döneminde küresel yatırımcılar için Türkiye daha cazipti.Yatırım iklimi çok daha iyiydi. Bu küresel fırsatı kaçırmadan derhal hukuk devletine dönelim. Yatırım iklimini düzeltelim. Aksi takdirde fakirleşmeye devam edeceğiz. Son üç yılda 822 milyar dolardan 708 milyar dolara gerileyen milli gelir bu gidişle daha da düşecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016