Tuncer KÖSEOĞLU
Yıllar önce bir arkadaşımın oğlunun doğum gününe gitmiştim. Yiğit, o gün beş yaşına giriyordu. Söz döndü dolaştı Yiğit’e geldi. Ve her çocuğa yüzlerce kez sorulmuş olan klişe soruyla Yiğit de yüzleşti:“Ne olmak istiyorsun Yiğit?” Yiğit’ten cevap: “Vidanjör şoförü olmak istiyorum.” Çocuğun verdiği bu cevaba şaşıran iktisat okumuş annesi öfkeli bir ses tonuyla oğluna “Ne yani sen şimdi milletin pisliğini mi temizleyeceksin” dedi. Yiğit’ten yine cevap: “O işi de birisinin yapması lazım değil mi anne.”
Gazeteci tayfası nedense yaptığı işi çok fazla önemser. Hele bir de hasbelkader köşe kapmışsa sorma gitsin. Yazdığı her yazıdan sonra Dünya’nın kendi etrafına döndüğünü sanır ki bu sadece egonun tavan yapmasını sağlamaz, koca bir yalanla ömür sürmesine neden olur. Geçen gün bizim sokağa demokrasi gelmesi için kaldırımları söktüler. Demokrasi çalışmaları neticesinde bir hafta sokak kapalı kaldı. O süre zarfında çöpler de toplanmadı tabii. Bir sabah işe gelirken, şöyle düşündüm: Bir hafta gazete okumasam ne kaybederim. Oysa bir haftadır çöpler doğru dürüst toplanamadığı için rahatsızım. Demek ki neymiş; çöpçünün senin hayatına kattığı değer, senin onun hayatına kattığın değerden fazlaymış... O zaman afili yürüme sakın yolda, yemezler o havayı. Bunu düşündükten çok kısa bir süre omuzlarım düştü tıs tıs yürüdüm gazeteye...
Çocukken ben de marangoz olmayı hayal ederdim. Toprağın olduğu her yerde bir ağacın olduğu, Allah’ın cömert davrandığı bir yerde büyümüştüm. Ağaçlarla bu kadar içli dışlı olunca, insan ister istemez ona şekil vermeyi düşünür. Evimizin tam karşısında babamın teyzesinin oğlu Sabri Amca’nın marangoz atölyesi vardı. Arada gider ona yardım ederdim. Karşılığında ise tahta parçaları alırdım. O tahta parçalarından güzel arabalar yapar arkadaşlarıma hava basardım. Daha iyi bir araba yapmak için verilenle yetinmez, aşırdığım da olurdu. Aha buraya yazıyorum bu itirafı. Hakkını helal etsin!..
Bir gün Sabri Amca’nın atölyesinden çığlık sesi geldi. Sabri Amca elini hızar makinesine kaptırmıştı. Hastaneye kaldırılırken kanlı elleriyle gördüm onu. Bir hafta sonra atölyesini açtığında iki parmağı sargılıydı. Sabri Amca’nın diğer elinde de başparmağının kesik olduğunu gördüm. Daha önce fark etmemiştim bunu. Endüstri meslek lisesine giderken ağaç işleri bölümünü değil, torna-tefsiye bölümünü tercih etmemin nedeni de o kazaydı işte. Gerçi sonradan tornacılığı da beceremedim. O ayrı. Bununla birlikte yaşamım boyunca bir tahtaya yaşam vermeyi düşleyerek gazetecilikte çeyrek asrı iyi ve kötü yanlarıyla geride bıraktım. Bu süre zarfında zaman zaman “ne işin var burada, dön ait olduğun yere” diye düşündüğüm çok olmuştur. Yine öyle zamanlarım geldi sanırım. İçimde karşı konulmaz bir gitme hâli... Ardıma baktığımda ruhunu kaybetmemek için mücadele ederken yüreğinden bol miktarda yonga koparılan bir adam olmak yerine, birkaç parmağı eksik olsa da üzerinde insanların neşeli kahkahalar atarak yemek yediği bir masaya hayat veren basit bir tahtacı olmak isterdim. Ne kadar basit olabiliyorsa o kadar basit işte.
twitter@TncrK
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021