Ural ATEŞER

ÇAĞRI...
4.02.2015
2989

 Ertuğ Koruyan dostum çok güzel özetlemiş... Kafasında beton yerine beyin taşıyanlara hitap ediyor... Neredeyse 100 senelik cumhuriyet tarihinde, kendi programları, hedefleri, sosyal tabanları ve ideolojik özlemleri ne olursa olun, iki siyasi hareket, sevsek de sevmesek de, karşı çıksak da şu kadarı açık ki, ilk defa ortak noktalarında buluşup bir barış girişimi başlattılar... Son senelerde, 30 seneyi aşan ve onbinlerce gencin ölmesine sebep olan savaşı durdurdular... Ne oldu da bu iki siyasi hareket, kendilerinin dışında başka hiç bir sosyal ve siyasi hareketle bunu başaramayacaklarını bilmelerine rağmen, elele verip kendi yaptıklarının içine ettiler... Ben daha fazla bir şey demeden, sözü Ertuğ dostuma bırakıyorum...

BİR İKİ LAF...

Gerek devlet güçlerinin, gerek PKK'nın ve bilhassa Ak Parti ve HDP'nin bu durumu daha iyi kavrayıp birbirlerine karşı yaptıkları hataları, yanlışları, yanlış anlaşılmaları vs.cesaret ve içtenlikle kabullenmeleri ve daha büyük felaketlere ve en önemlisi telafisi mümkün olamayacak nefretlerin gelişmesine iyice yol açmadan barış için dev adımlar atmaları gerekmektedir..

Kürtlerin Türkiye sınırları içinde tüm vatandaşlık hakları eşit olarak sağlanmalı, ademi merkeziyetçi bir yapı tanınmalı, anadilde öğrenim hakkı ve daha bir sürü eşit vatandaşlık hakkı dibine kadar sağlanmalı.. yepyeni bir anayasa ile bunlar garanti altına alınmalı.. kalıcı barış için her yol denenmeli..

Herkes aklını başına toplamalı.. çünkü savaş herkesin zararına.. bir savaştan galip çıkılabilirsiniz ama, yenilen tarafın zihninden, yüreğinden kini söküp atamazsınız kolay kolay..

ve barış için katkı verecek herkese de kapı açık tutulmalı..

Terör örgütüne karşı bu savaş uzarsa, ki böyle giderse uzaması da muhtemeldir.. o zaman, bu terörist eylemlere karşı yapılan bu bombalamaların kürt halkında sadece nefreti çoğalttığını görürüz.. bu zorunlu uygulama kısa bir zaman dilimi içinde ancak sınırlı kalırsa ne için yapıldığı anlaşılır haldedir.. ama bu uygulama terörün ortadan kalkması için uzun süreye yayılırsa bu bir tarza dönüşür ki artık bir fayda da sağlamaz.. kimin buna sebep olduğu mantığı da zaman içinde ortadan kalkar ve yerini telafisi mümkün olmayan kitlesel bir nefrete dönüşür.. bizim ve herkesin kaçınması gereken en önemli düşman da bir türlü eriyemeyecek olan bu duygudur..

PKK'nın yaptığı terörün gerekçelerini bilmeyen sanırım kalmadı artık..

bu terörün gerekçesini savunanların en iyi niyetlileri ise, gerçekleştirilmesi şu aşamada mümkün olamayan hayali bir kantonsal bir komün yaşantısı özlemini taşıyanlar.. genelinde saldırgan olmayan bu kesimin bu aşamada gerçekleşmesi imkansız hayallerinin kurban olmasına üzülüyorum..

bir kısmı ise, bu hayali düzene geçişi sağlayacak sosyalist bir sistemin hayali içinde olanlar.. kapitalist dünya düzenlerinin gerçekliği karşısında bu sosyalist düzen de bir hayal olmaktan öteye gidememekte..

o sosyalist sistem ki, insan yapısının daraltılmış, kısıtlandırılmış yanına hitap eden eksik bir gerçekliğe dayanan ve ancak yukardan aşağı bir iradeye dayalı otoriter üstü totaliter bir yapılanmayla gerçekleştirilen ve sonunda komünist partisinin ve buna dayalı bürokrasinin çıkar egemenliğine dönüşen bu sistem dünyada devasa bir biçimde uygulanmaya çalışılmış olsa da, hiç bir zaman başarılı olamamış ve terkedilmişti..

çünkü, dünyamızın şu aşamadaki insan yapısının özgün gerçekliği buna izin vermiyordu..

ülkemizde, PKK'nın, KCK'nın vb.nin hiyerarşisi altında kurulması hedeflenen bu ya da buna benzer sistemin ise hiç bir şansı yok..

diğer yandan ise, kürt halkımızın her türlü eşit haklarının mücadelesinin terörle değil, barış içersindeki demokrasiden geçerek elde edilmesi ile kazanılacağına inanıyorum..

bunun aynı zamanda hem türk halkının, hem de diğer halklarımızın da kazanımı olacağına inanıyorum..

hep birlikte, kimsenin kimseye üstünlük taslayamayacağı, boyunduruk altına alamayacağı, barışcıl, demokratik halklar düzeninin gerçekleşeceğine ve mücadelelerin de bu doğrultuda yapılması gerektiğine inanıyorum...

belki zaman alacak ama, bu olacak

Ertuğ Koruyan

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar