Ural ATEŞER

6-7 Eylül 1955
7.02.2015
2834

 Bugün Dünyanın en tanınmış çok kültürlü şehri olan ve bu özelliğini yüzyıllarca sürdürmüş olan memleketim, hasretini bir ömür boyu çektiğim İstanbul'umun alnında yüzkarası olarak hatırlanacaktır... Hatırlanmalıdır...

O gün İstanbul'da 15 insan öldürüldü, 300 insan yaralandı, 400 kadın tecavüze uğradı; 4214 ev, 1004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul,toplam 5317 mekan saldırıya uğradı, yağmalandı, yakıldı, yıkıldı; Tahrip edilen mekanların %59'u Rumlara, %17'si Ermenilere, %17'si Yahudilere aitti...

Bu insanların dedeleri, büyük dedeleri bu eski Bizans şehrinde, İstanbullu olarak yüzyıllarca Müslüman komşularıyla birlikte yaşamışlardı...

Artık bu ülkede karışıklık çıktı mı, bunun nasıl olduğunu bilmeyen kalmadı... Bilmez görünenler var tabi... Gizli devlet, derin devlet, Ergenekon... Adına ne derseniz deyin... Cumhuriyet öncesinden beri hep var olan bu sinsi oluşum, her zaman insanları ayaklandırmak, kargaşa çıkarmak için bir şeyler yaptı... Yunanistan'daki Atatürk Evi'nin saldırıya uğramasıydı bu sefer kıvılcım... Seneler sonra ortaya çıktı ki derin devletin marifetiydi bu provokasyon da...

Bu olaylar daha sonra, yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan Rumların İstanbul'dan sürülmesi noktasına geldi... 1964'de, bir günde, "yanınıza 20 kilo kişisel eşya ve 20 Dolar alabilirsiniz" denilerek nesillerce yaşadıkları memleketlerinden, İstanbul'dan sürülen ve içlerinde benim de akrabalarım olduğunu sonradan öğrendiğim 13bin İstanbullu Rum hemşerilerimi de bugün anıyorum...

6 Eylül 2014'de yazdığım bir nottan:

"... Bugün 6 Eylül... Yarın 7 Eylül... Bunlar "Saatli Maarif Takvimi"ndeki arka arkaya iki tarih yaprağı değil yalnızca... 6-7 EYLÜL!!! Beynimize mıh gibi çakacağımız tarihlerden sadece bir tanesi... 24 Nisan gibi... 26 Aralık gibi... 12 Ocak gibi... Kanlı Pazarlar gibi... Darbe tarihleri gibi... Roboskiler gibi... Ve daha niceleri gibi tarihlerden sadece birisidir 6-7 Eylül...Bu ne talihsizlikdir ki, bu toprakların tarih sayfalarının çoğunda acı, kan, gözyaşı, ağıtlar, katliam, kötülük yazıyor... Bu kader midir... Eğer kaderse, bu kader değişmeli... Bu topraklar kana doydu... Anaların göz yaşları yeterince suladı bu toprakları... Artık bir tek insanın canının yanması bile çok fazla bu topraklarda... Eğer lanetse, lanetlerin en acısını yaşadı bu topraklar... Artık yeter... Bu toprakların kadim halkları kültürleriyle, inançlarıyla ve tüm güzellikleriyle bir arada yaşamalı... Bu irade var bu halklarda. ..."

Artık o kadar çok kaynak ve belge var ki 6-7 Eylül hakkında, bize düşen bu günü hafızamıza mıh gibi çakmak, unutmamak ve unutturmamaktır...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar