Vahap COŞKUN
Fethullah Gülen, 17 Aralık’tan sonra WSJ ve BBC’ye konuştu. Bu görüşmelerin ilk elden tanığı olduğunu belirten Ahmet Kurucan’a göre; Gülen, önceleri yaşananları Türkiye’nin bir iç sorunu olarak gördüğü için dünya medyası ile konuşmaya istekli değilmiş. Ancak Başbakan Erdoğan’ın büyükelçilere yaptığı “Bu darbeyi gittiğiniz ülkelerde anlatın”çağrısı durumu değiştirmiş. Cemaat, problemin farklı alanlara taşındığını ve global hale geldiğini düşünmeye başlamış. Bunun üzerine Gülen, Cemaat’in ileri gelenlerinin de telkin ve ısrarlarıyla konuşma kararı almış. Görüşmeler için WSJ ve BBC’nin seçilme nedeni ise, bu kuruluşların dünya çapındaki saygınlıklarıymış. (http://www.zaman.com.tr/ahmet-kurucan/neden-bbcye-konustu_2196014.html)
‘Bu arkadaş’
Öncelikle Gülen’in gündeme ilişkin görüşlerini ayrıntılarıyla bizlere aktaran her iki röportajın da değerini teslim edelim. Ama BBC röportajının üzerinde biraz daha fazla durulmayı hak ettiğini de belirtelim. Zira Gülen 16 yıldan sonra ilk kez bir medya kuruluşuna görüntülü röportaj verdi. Böylece düşüncelerini öğrenmek kadar sorular karşısındaki spontane tepkilerini görmek de mümkün oldu. Röportajı okur ve seyrederken dikkatimi üç husus celbetti:
I. Gülen, Erdoğan’dan bahsederken “bu arkadaş” ifadesini kullanıyor. Gülen’in devlet büyükleri hakkında konuşur ve yazışırken aşırı mültefit bir dil kullandığı iyi bilinir. Dile ve kavramlara vakıftır, hitaplarını övgülerle süsler, sıfatlara ihtimam gösterir. Oysa Erdoğan’a dair konuşmasında bu alışılagelen tarzından eser yok. Gülen nötr bir dil kullanmıyor, mesela “Başbakan Erdoğan” veya “Tayyip Bey” gibi ifadelere başvurmuyor. Bunun yerine muhatabını tahfif edercesine “bu arkadaş” demeyi tercih ediyor.
“Arkadaş” demek, normalde bir samimiyet belirtisidir. Doğru. Ama ortada normal bir hâl bulunmuyor. Gülen’in hitabında herhangi bir sıcaklık yok, samimiyetin de esamisi okunmuyor. Gülen’in konuşmasındaki “arkadaş”, muhabbet beslenen bir arkadaş değil. Tersine bir taraftan kızgınlık ve öfke duyulan, diğer taraftan ise küçük görülen bir arkadaş. Röportaj boyunca takındığı tavır ve kullandığı üslup, Gülen’in kendini Erdoğan’dan daha üst bir konuma yerleştirdiğini ima ediyor.
II. Gülen, Cemaat’in genel stratejini devam ettiriyor. 17 Aralık sonrası olup bitenlerde Cemaat’in bir dahlinin olmadığını belirtiyor, operasyonların Cemaat yapımı olduğu iddiasına karşı çıkıyor, operasyonda görev alan yargı ve emniyet mensuplarının binde birini bile tanımadığını söylüyor. Bununla birlikte operasyonları da sahipleniyor. Yolsuzlukların “muhakkak” olduğunu vurguluyor. Cemaat’e “paralel devlet”denilmesini kabul etmiyor, bunun yolsuzlukları unutturmak için ortaya atıldığını ifade ediyor.
‘Siyasi yapı’
Cemaat’in genel stratejisinin ve ona eşlik eden söylemin toplumda kabul göreceğini sanmıyorum. 17 Aralık’tan bu yana bir bütün olarak Cemaat’in aldığı tavra ve yapıp ettiklerine bakıldığında, Cemaat’in “hizmetin ötesinde bir boyutunun olmadığı”diskuru inandırıcılıktan uzak duruyor. Cemaat’in mensupları ve bizatihi Gülen’in “Biz sadece cemaatiz, başka bir şey değiliz” minvalindeki beyanatları da bu iddiayı güçlü kılmıyor, aksine zayıflatıyor. Zira kavga uzadıkça söylenen ile yapılan arasındaki tenakuz derinleşiyor. Gün geçtikçe toplumda Gülen Cemaati’nin “dini bir cemaat”değil “siyasi bir yapı” olduğu algısı güçleniyor.
Nitekim Gülen de 17 Aralık’tan sonra tamamen bir siyasi aktör gibi hareket ediyor. BBCröportajında da güncel siyasete dair iki önemli mesajı vardı. Biri, yerel seçimlere ilişkindi. Yaptığı tarif gösteriyor ki Gülen, Cemaati’ni AKP ve Erdoğan karşıtı bir pozisyona oturtacak. Cemaat, ya AKP’ye karşı bir partiyi (CHP’yi) kategorik olarak destekleyecek veya muhalefete bölge ve aday bazlı bir destek sunacak. Yani Cemaat, ya her yerde CHP ile birlikte hareket edecek, ya da bir bölgede AKP’nin karşısında CHP ve MHP’den hangisi güçlü ise onun arkasında duracak. Tabanının bu siyasete ne denli gönül indireceği bilinmez, ama Cemaat’in tavanının AKP’ye karşı sert bir muhalif çizgi izleyeceği kesin.
Adadaki insan(!)
Diğer siyasi mesaj ise, Kürt ve Alevi meselelerine dairdi. Bu iki konuda Cemaat’e yönelen eleştirileri karşılayan Gülen, dünya kamuoyuna Türkiye’nin temel sorunlarını çözmeyi arzulayan pozitif bir aktör olduğu mesajını veriyor. Alevilerin haklarının tanınmasını talep ederken, toplumda yıkılan “hoşgörü” imajını tamir etmeye çalışıyor. PKK ve Öcalan ile görüşmelere karşı olmadığını söylerken de, Cemaat’in çözüm karşıtı algısını ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Ancak gerek görüşmelere dair eleştirileri ve gerek Öcalan’a dair kullandığı ifade –örgütün adadaki insanı(!)- Gülen’in görüşme sürecini içselleştirmediğini gösteriyor. Kanaatimce bu açıklamasının ardında, gerek dünya ve gerek Türkiye kamuoyunun sürece gösterdikleri büyük teveccüh yatıyor. Hem iç hem de dış ülke kamuoyu ile ters düşmemek adına PKK ile görüşülebileceği belirtiliyor, ama yine de açık destek vermekten imtina ediliyor.
Pirus zaferi!
III. Gülen, röportajda yüksek bir özgüvenle konuşuyor. Bu çatışmadan hükümeti alt ederek çıkacaklardan emin bir ton var sözlerinde. Yaşananlara yönelik bir pişmanlığı söz konusu değil. Bir yerde bu fırtınanın dineceğine dair umutlarını kaybetmediğini belirtiyor ama konuşmasının geneli çatışmanın devam edeceğine işaret ediyor. Anlaşılan Gülen hem kendini hem de cemaatini buna hazır hissediyor.
Daha önce mevcut çatışmanın, “Cemaat’in kazanabileceği bir çatışma olmadığını”belirtmiştim. Düşüncemi değiştirmedim, halen aynı kanaatteyim. Cemaat için başarı, herhalde, hükümetin ama bahusus Erdoğan’ın düşürülmesi olur. Varsayalım ki Cemaat, devlet içindeki operasyonel güçlerini kullanarak buna muvaffak oldu. Peki, bu sonuç Cemaat’in kazandığını gösterir mi? Bence hayır. Olsa olsa bir “Pirus Zaferi” olur. İki sebepten:
İlki, Cemaat bir anlamıyla deşifre oldu ve artık kim iktidar olursa olsun Cemaat’i kendisi için büyük bir tehlike olarak görecek ve ona karşı müteyakkız olacaktır. Dirsek temasında olduğu CHP için de geçerlidir bu. Erdoğan gibi karizmatik ve güçlü bir lideri tahtından indiren bir hareketi artık hiç kimse tekin bulmaz ve kendini ondan sakınır. Ve ikincisi Cemaat, bu çatışma sürecinde savunduğu tüm değerleri tahrip etti. Uzun bir zaman diliminde bir kuyumcu titizliğiyle ve sabırla inşa ettiği algıyı kendi elleriyle yıktı. Cemaat, toplumu kaybetti, dolayısıyla bir daha eski güzel günlerine dönmesi çok zor olacak.
http://serbestiyet.com/gulenin-bbc-roportaji-bu-arkadas-ve-adadaki-insan/
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları










































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025