Yasin AKTAY
ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’de terör örgütleriyle işbirliği içinde olduğu tespit edilerek yargılanan ve hapis yatan ABD vatandaşı Rahip Brunson için sergilediği mücadelenin gerçekten ABD vatandaşları adına göz yaşartıcı olduğunu kabul etmek lazım, demiştik.
ABD vatandaşlarının bundan gurur duyması lazım tabi. Ama gerçekten de bu hassasiyet bütün ABD vatandaşları için gösterilecekse…
Ülkesinin pasaportunu taşıyor olmanın kendisini her yerde koruyacak olduğunu bilmek, devletinin dünyanın neresinde olursa olsun arkasında olacağını hissetmek bir ülke vatandaşına gurur ve güven vermesin de ne versin?
Aslında sadece ABD için değil, kendine devlet diyen her ülkenin kendi pasaportunun bu güveni ve gurur sağlayabilmesi lazım. Bunu sağladığı ölçüde vatandaş ile devlet arasındaki sözleşme, organik ilişki ve bağlılık güçlü olur.
ABD için durum gerçekten de böyle midir? Brunson olayı tek başına ABD pasaportunun ne kadar güçlü olduğunu göstermeye yetiyor mu? Bunu test etmek için bir de Mısır hapishanelerinde tutuklu bulunan en az 20 ABD vatandaşına dikkat çektik. Mısır’da tutuklu bulunan bu mahkumların Türkiye’deki gibi, Brunson’unki gibi herkesin gözü önünde cereyan eden bir yargılama süreci yok. Kaldıkları hapishaneler Türkiye’deki gibi mahkum haklarının sonuna kadar gözetildiği şartlara sahip değil. Sağlık koşulları elvermediğinde kendilerine ev hapsi seçeneği de sunulmuyor.
Bunlardan biri Mustafa Kasım. Yıllardır yaşamakta olduğu New York’tan 2013’ün Temmuz ayında aile ziyareti için Kahire’ye gelmiş. O zamanlar 48 yaşında olduğuna göre şimdi 53 yaşında. Aynı günlerde Abdülfettah Sisi bilinen askeri darbesini yapmış, kendisini savunma bakanı olarak atayan Muhammed Mursi’yi, iktidarı muhalefetle yeterince paylaşmıyor ve otoriterleşiyor gerekçesiyle devirerek onun koltuğuna oturmuş. Oturduğu andan itibaren Mısır tarihinin kaydettiği en otoriter en gaddar ve en ceberut diktatörlüğünü kurmaya başlamış.
Gerçi bu darbeyi henüz içlerine sindirememiş olan Mısır halkı topyekun ayakta ve darbeye karşı meşruiyet çizgisine davet eden gösteriler yapılıyor. Bu gösterilere Sisi 40 gün dayanabildi. Kırk günün sonunda Mısır tarihinin kaydettiği en kanlı ve an vahşi operasyonla binlerce insanın ölümüyle son bulan bir müdahalede bulundu. Öldürülenlerin toplandığı meydan hastanesi iş makinalarıyla dağıtılarak ateşe verildi ve cesetler yakıldı. Meydanda ölmeyenlerden toparlanabilen herkes rastgele tutuklandı.
Mustafa Kasım, Rabia meydanına uzak bir noktada kayınbiraderiyle birlikte bir alışveriş merkezinde bulunuyor. Kaçışmaların ortasında buluyorlar kendilerini. Polis bunları durdurup kimlik sorunca kayınbiraderi kendisi gibi ABD pasaportu taşıdığı halde Mısır kimliğini göstermiş geçmiş. Kendisi ise kendisine avantaj sağlayacağını düşünerek ABD pasaportunu gösterince olanlar olmuş. Onu hemen oracıkta yüzükoyun yere serip ilk dayağı atıp götürmüşler. Başka hiçbir delil olmaksızın onu almışlar. O gün bugün olaylarla ilgisi olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. En son 738 başka tutukluyla birlikte onu Sisi hükümetine karşı çıkmak suçundan 15 yıl hapse mahkum etmişler.
Mustafa Kasım İhvan’dan değil. İhvan’la hiçbir alakası da yok, ama hasbelkader orada bulunmuş olmaktan dolayı başına bunlar gelmiş. 5 yıldır tutuklu bulunduğu hapishanede bulunmanın kendisi tam bir işkence. Doğru dürüst su yok. Haşerat, fare, yılan, akrebin bulunduğu şartlarda, tuvaletin de hücrenin içinde olduğu ortamda uzun süre sağlığını koruyarak yaşamak mümkün değil. Kışı geçtik, yazın o sıcak günlerinde serinletecek hiçbir tedbir yok.
ABD vatandaşı Mustafa Kasım zaten şekerden ciğerine bir çok hastalıktan mustarip. Onun insülin ilaçlarını buzdolabına koymasına bile izin vermeyen Mısır hapishane görevlileri onun yavaş yavaş ölmesine göz yumuyorlar. Bunun üzerine Mustafa Kasım yakın zamanlarda bir açlık grevine başladı. Bu açlık grevi onu bir deri bir kemik haline getirmiş durumda, buna rağmen sesini duyan yok. Mustafa Kasım hızla ölüme doğru gidiyor.
Bu şartlarda yaşaması reva görülen diğer 100 bin kadar Mısırlıyı geçtik. Ola ki, gerçekten de bir ABD vatandaşı bütün Mısırlılara bedeldir diye düşünebilirsiniz. Ama burada en az 20 ABD vatandaşı yaşıyor sayın Trump.
Bu ABD vatandaşlarının hepsinin Mursi yanlısı olması bile yeterince kanıtlanmış iddialara dayanmıyor. Mustafa Kasım gibi hiç alakası olmayanları da var, ama suçlama müttefikiniz Sisi tarafından yapılıyor diye bir ABD vatandaşının taşıdığı ABD pasaportunu bu kadar değersizleştirmeyi göze almanızı gerektiren ne var?
Yoksa ABD vatandaşları arasında ciddi bir ayırımcılık yaptığınızın işareti olarak mı kabul etmeliyiz bu durumu?
ABD vatandaşı “iyi bir Hıristiyan” olunca bütün Amerika “Er Brunson’u kurtarmak” için seferber edilir de, “iyi bir Müslüman” olunca “ne hali varsa görsün” diye mi düşünüyorsunuz?
Nerede kaldı o efsanevi, eşitlikçi ABD vatandaşlığı?
Nerede kaldı ABD pasaportunun gücü?
Bu efsanenin gerçekten bir karşılığının hala var olduğunu ispatlamak için bir fırsat var aslında. Daha önce Senatör John McCain ve Pence de devreye girmiş Mustafa Kasım için ama çok zayıf bir müdahale olarak kalmış. Trump, Rahip Brunson için gösterdiği hassasiyetin çok azını gösterse yetecektir Kasım’ı kurtarmaya. Sadece onu değil, Mısır zindanlarında aynı şartlardan mustarip diğer mahkumları da.
Kim bilir belki onlar kurtulunca Mısır zindanlarında kimin ne halde olduğunu dışarıya anlatma fırsatı bulmuş olurlar.
Kim bilir, yoksa bu mudur onlara karşı ABD hükümetinin lakaytlığının asıl sebebi?
Ortadoğu’nun yeni nesil diktatörüne varsın 20 ABD vatandaşı da kurban mı olsunmuş?
TAZİYE
İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Bir süredir yoğun bakımda tedavi görmekte olan kayınpederim Hacımehmet Ayyıldızoğlu, hakkın rahmetine kavuştu. Taziye için arayan tüm dostlara teşekkür ederim.
Yazarlar
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019