Yıldıray OĞUR

Diyarbakır’da Cuma namazında Diyanet tarafından hazırlanan merkezi hutbedeki şehitlerle ilgili bölümü okumayan imam M.K., camideki Kulp Kaymakamı Burak Akeller tarafından önce uyarıldı, tekrar hutbeye çıkan imam hutbenin okumadığı kısmını da okudu, namaz kılındı, ardından Kaymakam imamı imam odasına çağırdı ve iddialara göre darp etti.
Son dönemin en simgesel, üzerine oturup düşünülmesi gereken olayında önce kim ne dedi, bir kere daha hatırlayalım:
İmam M.K. yaşananları şöyle anlattı:
“Kaymakam beyle daha önce aramızda hiçbir husumet yoktu. Hutbeden inerken birinin bağırma sesi geldi, ‘Hoca hutbeyi tamamla’ diye. Bağıran kişinin kaymakam bey olduğunu görünce geri gittim, bir paragraf kadar geri gittim ve tekrar yerime geçtim. Cuma namazını kıldıktan sonra cübbemi çıkarıp odaya gidecektim. O sırada kaymakam beyin koruması gelerek ‘hutbeyi al odaya geç kaymakam bey gelecek’ dedi.”
“Ben kaymakam bey geldiğinde ‘hutbeyi niye yanlış okudun, ya da bazı yerleri neden atladın’ demesini bekliyordum. Odaya gittiğim esnada ağza alınmayacak küfürler etmeye başladı. Ettiği küfür ve hakaretlere karşı tek bir şey demedim. Bana ‘Terörist’ kelimesi kullandı. Kaymakama ‘Babam güvenlik korucusu, ağabeyim polis, bu kelimeyi bana diyemezsin’ dedim. Bunu deyince sinirlendi, yumruk ve tekme attı. Ben asla karşılık vermedim. Suçlu olmamak için karşılık vermedim. Küfür etmeye devam etti.”
“Odada mikrofon sopası vardı, onu aldı bana ‘sarık ve cübbeni çıkar’ dedi. Sarık ve cübbemi çıkardıktan sonra sopayla bacaklarıma vurmaya başladı. O esnada cemaatten birkaç kişi kapıyı çaldı, kaymakamın talimatı ile koruması kimsenin girmesine izin vermedi. Olaydan sonra hastaneye gittim darp raporu aldım.”
“Darbeler önemli değil, ama ettikleri hakaretleri kabul etmiyorum. Ben darp etmedim diyor, peki ayağımdaki bu morluklar neyin nesi? Yıllardır bu camide görev yapıyorum, bugüne kadar cemaatle ilgili bir tek sıkıntım yoktu.”
“Hastanede kaymakamın darp olayından söz etmedim. Hastanede ‘kaymakam bey beni darp etti deseydim’ olayı örterlerdi. Bu nedenle başka bir kişi ile tartıştığımı söyledim.”
Aynı zamanda kayyım olan Kulp Kaymakam Burak Akeller ise darp olayını yalanladı:
“Bugün hastaneye giden herhangi birinin buram ağrıyor dese darp raporu alabiliyor. İmamın raporu gerçekçi değil. Raporda da ‘sağ bacağında ağrı var, yüzeysel bir de çizik’ diye yazıyor. Ben imama dokunmadım bile.”
Olay iktidara yakın Memur-Sen’e bağlı Diyanet-Sen Başkanı’nın tweetiyle duyuldu:
“Kaymakam mısın? Kabadayı mı? Kulp İlçesinde Diyanet-Sen İlçe Başkanımız, imam-hatip arkadaşımız Cuma namazında cemaatin huzurunda Diyanet İşleri Başkanlığımızın yazmış olduğu Hutbeyi okurken, meslektaşımıza yakışıksız üslupla müdahale etmek provakatörlüktür. Namazdan sonra Korumasının da yardımıyla hocamızı odaya alarak darp etmesi de magandalıktır.”
Sonra Memur Sen Başkanı Ali Yalçın, olayı sert biçimde kınadı:
“Bu nasıl bir çiğliktir. Bu nasıl bir hamlıktır. Böyle mülki amir mi olur Allah aşkına!”
Sonra olay daha da çetrefil hale geldi.
Önce BBP genel başkanı Mustafa Destici’nin kaymakama verdiği desteğin ardından, uzun yıllar sonra ilkkez bürokrasiden toplu bir siyasi itiraz sesi yükseldi.
3 vali, 1 vali yardımcısı, 8 kaymakam Burak Akeller için destek mesajı paylaştı.
Üstelik AK Parti’ye yakın Memur-Sen’in başkanına karşı çok sert ifadelerle…
Gaziantep Vali Yardımcısı Mehmet Bek, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yaşanan olaya tepki gösterdiği mesajı alıntılayarak şunları yazdı:
“Ali sen nasıl bir müfterisin, o kadar çiğ ve hamsın ki anlamadan dinlemeden sırf çıkarların ve menfaatin uğruna terör destekçisi bir alçağı bile alkışlayabiliyorsun.”
Mehmet Bek’in bu paylaşımı, Kulp Kaymakamı Burak Akeller tarafından da paylaşıldı.
Bu esnada birçok il ve ilçede görev yapan mülki idare amirinden imam darp eden Kulp Kaymakamı Burak Akeller’e destek paylaşımı geldi.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı: Meslektaşımı tebrik ediyorum
“Tarihinden aldığı ruhu ve sorumluluğu bugün de her şart ve alanda taşıyan, Mülki İdare feraseti varolsun. Meslektaşımı ferasetinden dolayı tebrik ediyorum
Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu:
“Şehitlerimizi anmayanların , terörü lanetlemeyenlerin devlet, millet ve hatta din hizmetinde bulunamayacaklarını değerlendiriyorum.”
Kırıkkale Valisi Mehmet Makas:
“Devlete ve Aziz Milletimize Sadakat Varlığımızı Borçlu Olduğumuz Yüce Şehitlerimiz ile Gazilerimize Saygı En Büyük Şerefimizdir???????? Meslektaşımızı Ferasetinden Ötürü Kutluyorum”
Çilimli Kaymakamı Furkan Alpay:
“Değerli meslek büyüğümüz, Kulp Kaymakamı @burakakeller , Cuma hutbesinde aziz şehitlerimiz ile ilgili bölümü okumayan imamı uyararak örnek bir devlet adamı refleksi göstermiştir. Devletimiz ve milletimiz için verilen her görevi üstün fedakarlıkla yerine getirdiğine şahitlik ettiğimiz kıymetli büyüğümüzü, vatan ve bayrak uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi anmaktan imtina edenlere, sendikal şovlardan medet umanlara yem edecek değiliz!”
Şanlıurfa Vali Yardımcısı Erinç Demir:
“Algıların olguların geçmesi… Sayıca çoğunluk olanın haklı gösterilmesi… Değerli meslektaşımı Burak Akeller’i duruşundan ve değerlerimize sahip çıkmasından ötürü tebrik ediyor kendisine şükranlarımı sunuyorum.”
“Ham ve çiğden sonra güdük ve hödük geldi.
Bizim kim olduğumuzu ne olduğumuzu millet biliyor sen merak etme otel lobisi…
Tuzlukçu Kaymakamı İsa Bertan:
“Peki Ali efendi. Olayı araştırmadan bilmeden milletin değerlerine bu kadar uzak olan bir adamı savunmayı nasıl tarif edersin. Milletimiz iyi şekilde tarif ediyor ve sende o tariften payını alıyorsun unutma. Meslek büyüğümüz gerekeni en iyi şekilde yapmış var olasın MİA ailesi”
Ağın Kaymakamı Furkan Taha Türkmenoğlu:
“Devlet nizamı asilik kabul etmez Ali efendi!”
Silopi Kaymakamı Cihat Koç:
“Okuması gereken hutbede bile şehitlerimizi anamayan üyesini komik bir çizik görseli üzerinden savunan sendika başkanı mı olur? Hiç mi utanmanız arlanmanız yok? Değerli meslektaşım hukuki sınırlar içerisinde koyduğu tepkiyle gerekeni yapmıştır.Var olasın @burakakeller kardeşim”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da kaymakamı koruyan bir açıklama yaptı.
Her bakımdan sembollerle ve Türkiye’deki fay hatlarının üzerinden geçen, devlet yönetimi ile ilgili çok kötü sinyaller veren bir olay bu.
Önce hutbede okunmadığı söylenen bölümü okuyalım:
“Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. İnanıyoruz ki, Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir. Onlar, kendilerine müjdelenen cennet nimetleriyle sevinmektedirler. Şehitlerimizi ve gazilerimizi yetiştiren anne babalar başımızın tacıdır.”
Merkezi hutbe 28 Şubat’tan miras bir uygulama. İslami de olmayan, devletin kendi imamlarına, camilerine güvensizliğinin, merkeziyetçiliğin zirvesi.
Diyarbakır Kulp her iki kişiden birinin HDP’li olduğu bir ilçe.
Bu ilçede görev yapan bir imamın terör saldırısıyla ilgili Manisa’daki bir imamla aynı dili kullanmaması, mesela “hain terör saldırısı” demek istememesi hoşunuza gitse de gitmese de bir Türkiye realitesidir.
Bu dili tasvip etmediği için de söylememiş olabilir, güvenliği için de.
Ama esas mesele bu da değil.
Bir Cuma namazında böyle bir durumu tespit eden, üstelik kayyım gibi görev yaptığı ilçede halkın en az yarısının tasvip etmediği bir sıfatı da olan genç bir kaymakama düşen hutbedeki imama bağırmak, çıkışında odaya çağırıp en azından azarlamak, raporlara göre darp etmek değildir.
Eğer yasa dışı bir durum varsa o ilçede kanunların uygulanmasından birinci derecede sorumlu olan kaymakam idari süreçleri başlatmakla sorumludur.
Ama daha da kötüsü Cuma namazında hutbe okuyan imamı azarlayan, iddiaya göre sonra darp eden bir kaymakama diğer valilerin ve kaymakamların aleni destek vermesi, hem de bunu “Ali Efendi”, “gerekeni yapmıştır” gibi racon keserek yapmaları.
Olay devletin rutin dışına ne kadar kolay çıkılabileceğinin kötü bir işareti.
Üstelik ortada incelenmesi gereken bir darp iddiası varken “gerekeni yaptı” diye her şeyin meşru görülmesi, bunu hukukun, devletin yereldeki temsilcilerinin yapması korkutucu.
Hilafet bayrağı, kelime-i tevhid bayrağı taşıdı diye yumruk atan saldırganın “gerekeni yaptı” diye övülmesinden haftalar sonra bu kez de hutbede imam azarlayan, darp eden kaymakama diğer valiler ve kaymakamlardan gelen “gerekeni yapmıştır”ı da gördük.
“Gerekeni yapmıştır”ların artması tehlikeli.
İlgililerin de sebebi ne olursa olsun şiddetin meşrulaştırılmasına karşı gerekeni yapması gerekir.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025