Yıldıray OĞUR
Karanlık bir dehlizin kapısını aralamıştık. “Paralel devlet”, (ya da herkesten önce cesurca karşı karşıya olduğumuz durumun adını koyan) Ali Bayramoğlu’nun tabiriyle “otonom yapı”nın belki de kumanda merkezine, aklına açılan bir kapı bu.
“Haliç’te Yaşayan Simonlar” da Hanefi Avcı’nın söylediklerini tekrar hatırlayalım: “Cemaatin gizli imamları bu sitelerde gerçek ve farklı adlarla köşe yazıları yazmakta ve geniş cemaat sempatizanı kitleleri yönlendirmektedir. Yusuf Gezgin, Y. Derinsoy gibi sahte isimler altında makaleler ve Derin Yapı ve Türkiye gibi kitaplar yazılmaktadır. Sanki birbirinden ayrı kaynaklarmış gibi gözüken şeyler aslında tek bir kaynaktan yönlendirilmekte, hatta zamanla resmî bilgiye dönüşmektedir…”
(İlginçtir. Avcı’nın kitabından 4 ay sonra AktifHaber yazarı Yusuf Gezgin ve HaberVaktim yazarı Yavuz Derinsoy’un yazıları aynı anda aniden kesilivermiş. Neyse ki bu izleri takip eden, bu gizemli, şifreli yazıların peşine düşmüş harika bir site var: arsivlemesemolmazdı.blogspot.com. Beni bu arşive yönlendiren @medyaadem, Adem Yılmaz’a bir kez de buradan teşekkür edeyim.)
Gerçekten karşımızda karanlık komplo teorileri, içinde bol bol kripto, Pers geçen, eski Türkiye jargonu, korkutan çıkmış öngörüler, tehditler, şantajlardan oluşan bir külliyat var.
Önce Aktihaber sitesi yazarı Yusuf Gezgin’e bakalım. Aktif Haber adlı uzun süredir Emniyet ve cemaat çevrelerinin sesi olan (Nedense o kadar emek verip bu siteyi güncelleyenlerin ortalıklarda gözükmediği) sitede yıllardır analizler yazan Yusuf Gezgin’den elimizde internetten alınmış, çözünürlüğü düşük İngiliz beyaz yakalı orta yaşlı adam fotoğrafı ve bir de “Aktifhaber Yayınları”ndan çıkmış “Derin Yapı ve Türkiye” adlı bir kitabı var. Kitabın tanıtımında geçen ilk cümlesi Gezgin’in dünyasını anlamak için yeterli:
“Türkiye’nin bir büyük projeye maruz kaldığı, kripto ecnebilerin memleketin bütün sinirlerini işgal ettiği…”
Gezgin’in iki büyük düşmanı var: Kripto ecnebiler dediği ve bütün kötülükleri (Ergenekon, PKK) onlardan bildiği devleti ele geçirmiş gizli Ermeniler, Sabataycılar, Yezidiler. İkinci ise “Pers” diye neredeyse ırkçı bir tonla geçen İran.
Bu satırlar 2012’in başlarında yazdığı bir yazısından: “Türkiye İran ilişkilerinde 2. Beyazıt dönemini yaşıyoruz, Anadolu delik deşik ve sorumlular-yetkililer bundan gafil. Umarım bir Yavuz çıkana kadar geç kalmış olmayız”
Bu da Kripto Ecnebilerle ilgili yazdıklarından:
“Türkiye’de Beyaz Türklerin hâkimiyeti, kripto ecnebilerin kumpası bir realitedir. Türk milleti son 100-150 yılda büyük bir tasfiyeye maruz bırakılmıştır. İnsanımız sofistike, profesyonel bir proje ile karşı karşıyadır. Sağlıklı bir durum tespiti yapmadan, millet aleyhine kurulan tuzakları görmeden, kanımızı emen vampirleri tanımadan, sinirlerimize yapışmış sülükleri teşhis etmeden bu virüslerden kurtulmak mümkün değildir. Bünyenin tedavisi için önce cerahatin kurutulması, irinlerin temizlenmesi lazım…”
Ne var bunda, internette buna benzer ne manyaklar var, komploculuk milli sporumuz olmuş diyebilirsiniz. Bence o kadar erkenci olmayın.
Yusuf Gezgin, kendi anlatımına göre “kökeni belirli bir Türk’üm, Yörük’üm. İlaveten 1980 öncesinde sağ-sol çatışmalarının yoğun olduğu, her gün birkaç kişinin öldürüldüğü bir ilde ülkücüydüm”. (Cemaatin Emniyetteki imamı olarak geçen Kozanlı Ömer’le hemşeri olma ihtimali yüksek)
Müstear adlı ama anlaşılan protokolde bir yeri var. 2005 yılında yazdığı “Doğu’dan izlenimler” başlıklı seri yazılarından küçük bir bölüm okuyalım şimdi de: “…Bölgede valilerle ve kaymakamlarla görüştüm. Mülki idare amirlerini büyük bir çaba ve heyecan içinde gördüm. O coğrafyada iyileşmenin ve normalleşmenin devam etmesi için canla başla çalışıyorlar.”
Ve Yusuf Gezgin’in şifreli, istihbarat dolu yazılarına sürpriz bir atıf. 4 Ocak tarihli Taraf Gazetesi’nde bir köşe yazısı:
Yusuf Gezgin’in dediği gibi, hükümet, güçlerinin zaaflarından, tevazularından ve halka dayanmaktan geldiğini unutup, güçlerinin esiri olmaya başlamıştır. 2014 senaryolarının başladığı noktada siyasetin ve bürokrasinin içine uzanmış; sinsice, ama planlı ve stratejik bir şekilde yol alan ekip Acem oyunu oynuyor. (4 Ocak 2o12- Emre Uslu)
Bu da bugün olan biteni Şubat 2012’de tahmin ettiği müthiş öngörü yazısından:
“Ustalık döneminde oldukça kirlenen, mücahitlikten müteahhitliğe sıçrayan, gemicikleri çoğaltan, havuzları dolduran Hükümet ve Başbakanın çevresi bu durumun biliniyor olmasından ve bir şekilde karşısına çıkabilecek olmasından rahatsızdı. Bu tür davaları açabilecek, hükümetin usta siyasetçilerini ve bakanlarını veya onların yakınlarını sorgulayabilecek en önemli merci 250 denilen organize suçlarla ve terörle uğraşan özel yetkili mahkemelerdi. Hükümetin temel endişesi yargının ve bazı birimlerin hükümet üyelerinin ustalık faaliyetlerinden bir şekilde haberdar olmasıydı.”
Yusuf Gezgin’e artık ulaşılamıyor. Yazılarının bir anda kesildiği Aktifhaber dışında kendi adını taşıyan yusufgezgin.com sitesi kapanmış durumda, numannuh.com, irantehditi.com adlı istihbarat ağırlıklı gizemli sitelerdeki yazıları çıkarılmış, bazı eski yazılarına ise kamugüvenlik.net adlı başka bir siteden ulaşılabiliyor.
Onun gibi yine ismi cismi belli olmayan bir başka gizemli yazarın adı Rauf Atilla Polat. Haberx sitesinde yazdığı şifreli ve bol istihbaratlı yazılarıyla epey bir hayran kitlesi oluşmuş.
2011 yılında yazdığı yazılar AK-cemaat çatışmasının erken tarihi gibi. Tepkiler üzerine kaldırılmış bir yazısında şöyle diyor:
“Balyozcuları serbest bırakmak için askerle anlaşacak ve bazı bakanlara emir verdireceksin, o emre itaat edilmediği zaman da bakanın telefonda o hakimlere arkadan ana avrat dümdüz gidecek...
Aslında yazacak çok pislik ve ihanet var da, ne acıdır ki devletin geleceği adına ciğerimizden kalemimize kan çekerek sadece aktif sabır ve dua ile bu işin gerçek sahibi olan ''HU'' esmasının sırrına sığınıyoruz.
Zira bir noktadan sonra ölüm HAKK'TIR... Menderes öldü, Özal öldü, Türkeş öldü ve Ecevit öldü, Yazıcıoğlu da öldürüldü...Bu isimlerden bazıları bir dava için öldürüldü. Eğer birileri şuanda yaşıyor ve öldürülmediyse insaf edip, oturup neden yaşıyorum diye tefekkür etmeli değil midir? “
Manyak işte demeyin. Yazarımızın kulakları büyük ve elleri uzun. Aynı yazıdan başka bir bölüm: “Bir kardeşimiz yakın bir tarihte 5 önemli devlet adamının yaptığı gizli toplantının -kısa bir süre sonra- seslerini farklı yerlerde duyunca, resmen devletin ırzına geçmisler diye içten bir haykırışla dert yanıyordu.”
Ve yazının neredeyse bugünleri muştulayan sonu:
“Şimdi de de bazı makam sevdalıları, devleti kimseye vermemeliyiz..Bu adamların pisliği yok...Bizim pisliklerimiz ise henüz ortaya çıkmadı, devlet tamamen bizden giderse bizim de pisliklerimiz ortaya çıkar diye.. Sağda solda acizce propagandalar yapıyor...
Evet, bu kaset ortada gözüken bütün tezlerin dışında başka bir amaca hizmet edecektir.
Bunun ortaya çıkması için de biraz zamana ihtiyaç vardır. Aslında burada önemli olan bu kasetin ortaya çıkması değil..Üstad Fazıl'ın dediği gibi 'Ayasofya açılacak, öylesine açılacak ki, bu millete iyilik etmiş sanılan kötülerle, kötülük etmiş sanılan iyilerin gizli dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek'' düşüncesinden hareketle açılacak mahsenlerdeki -özellikle hiç gündeme gelmeyen bazı kirli mahsenlerdeki- kaset, belge ve vatana ihanetlerin ortaya çıkması ile çok daha büyük sırların deşifre olacağı hakikat çağının kaçınılmaz bir gerçeğidir...
Umarım, kardeş katlinin vacip olduğu her zaman akılda tutuluyordur...”
Ve en favorim. Çorum’da bir sendikacı olan Lokman Erdoğan. Aynı zamanda Medya Konseyi adlı Ankara merkezli bir kurumun da genel sekreteri.
“İnsanların çoraplarında namaz izi arayan bazı kurumların yöneticileri acaba neden bazı önemli görevlerdeki kişilerin maruldan nefret ettiğini hiç düşündü mü?”
Bu satırlar ondan. Marul yemeyenlerden kasıt Ezidiler. Yargı başta olmak üzere devletin pek çok kurumunu ele geçirmiş durumda Ezidiler yazara göre. Komplocu deyip geçmeyin bir de şunu okuyun:
“Ellerindeki fişleme kayıtları ile cadı avına başlayan iktidarın Kadir gecesi viski içerek kandil kutlama mesajı atan isimleri bilmelidirler ki karşılarında -kaynağı belirsiz bir şatafat imparatorluğunun sahibi- Uzan ailesi yoktur. Lider’de bilmelidir ki “örgüt, paralel devlet, in, karşı taraf” kelimeleri ile tanımladığı neslin kodlarında seksen küsur yaşında atına kendini bağlatarak peygamber övgüsüne nail olmak için yollara düşen mihmandar-ı nebevî yani Ebu Eyyûb El-ensarî muhabbeti vardır.”
Bu son dönem yazılarından. Tehdidin şiddeti artıyor: “Karşılarındaki organizeyi hafife alan seçilmişler, bu gücün şartlar değiştiği zaman onlara dünyayı zindan edeceğini unutmuş görünüyorlar ve seçilmiş bir başbakanın başına gelenleri anımsamıyorlar. Hiç kimsenin iki asırlık çalışmasını kolayca teslim etmeyeceğini düşünmüyorlar ya da düşünmek istemiyorlar. İktidarın bu ülkenin yargısında, ordusunda, dâhiliyesinde, hariciyesinde, mülkiyesinde yıllardır fırfır tur atan gücün neler yapabileceğini iyi hesap etmeden bu işlerde başarıya ulaşamayacağı artık bir gerçektir.”
Bence en acayibi. 14 Şubat 2013 sevgililer Günü’nde yazılmış bir yazı:
“Yakında bir televizyon kanalında Pana Film tarafından yapılan ‘Ben onu çok sevdim’ adlı dizi ile Menderes’in hayatını ekrana getirecek. Filmde Adnan Menderes’in insani özellikleri ön planda olacak yani aşkı. Bakalım film hangi projenin sesi ve öncüsü olarak tasarlanmış bekleyip göreceğiz. Saçın teli önemli mesele Muta nikâhı meselesi ise imani bir meseledir.
Unutmadan CHP’nin ara sıra torunları ile namazına giden Genel Başkanı da bir kardelen projesi ile gitmişti. KÖZ bir saçın teline, Veren adam sermayenin ve yeni aşkının büyüsüne kapıldı, Avcı’ydı Küçük bir ava yem oldu. Lakin bu sefer durum başka sipariş çok özel… Başvekilin aşkı sıradan bir aşk olamaz tabi ki dizi olmalı. Sürprize hazırlan sevgili ülkem.”
Boldlardaki şifreleri çözmek artık size kalıyor. Bir de bu yazıyla şantajı yapılan şeyin ne olduğunu tahmin etmek. Umarım bu insanlar gerçek değil. Hararetle savundukları cemaatle hiçbir ilgileri yoktur, bunlar istihbarat değil onların halüsinasyonlarından ibarettir. Aksi büyük bir karanlıkla karşı karşıya olduğumuz anlamına gelir.
Biz yine de duamızı tekrarlayalım: Allahümme ecirne min şerril İstihbarat….
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025