Yıldıray OĞUR
1 Eylül Dünya Barış Günü yurtta, dış temsilciliklerde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Kandil’de törenlerle kutlandı.
Geri kalan dünya ise barışı kutlamak için 20 gün daha bekleyecek. Keşke bu erken kutlamanın sebeb-i hikmeti Türklerin ve Kürtlerin barış konusundaki öncülüğü ve tezcanlılığı olsaydı.
Bilmeyenler için şöyle anlatayım. 1 Eylül 1939’da Nazilerin Polonya’yı işgalinin yıldönümü komünist ülkelerde Dünya Barış Günü olarak kutlandı yıllarca. Tabii sol örgütler sayesinde bizde de. Sonra Birleşmiş Milletler 1981’de 21 Eylül’ü Dünya Barış Günü ilan etti. Doğu Bloku’nun yıkılmasından sonra da dünya, barışı hep birlikte kutlamak için 21 Eylül’de karar kıldı. Türkiye hariç. Bizde “barış” solcu bir kavram olduğu için Barış Günü de eski solun 1 Eylül’ünde kaldı. Sadece sol değil, dün ajanslara devlet adamları ve siyasetçilerin 1 Eylül Dünya Barış Günü tebrik mesajları düştü. Yani Türkiye ve dünya barışı ayrı günlerde kutluyor yıllardır. 30 yıldır birbiriyle savaşan devlet ve PKK da bir tek barış günü konusunda anlaşıyor.
Yani 1 Eylül, Dünya Barış Günü değil; 1 Eylül, Milli Barış Günü’müz artık. Dünkü sıkıcı mitingler, ondan daha da sıkıcı bildiriler, Kadıköy’de hemen önümüzdeki Barış Mitingi’nde konservatuar camlarını aşağıya döken, sopaya gaz bombası, gaz bombasına sis bombası attıran bir barışseverlik Milli Barış Günü’nde kutlanılan. Bize özgü, yerli bir barış bu. Dünyanın barışıyla bir alakası olmadığı için de ayrı bir gün olarak kutlanıyor yerinde bir kararla.
Dünyanın barıştan ne anladığını ise öyle zengin, mutlu, barış içindeki İskandinav ülkelerinden değil Kolombiya’dan bir örnekle anlamak mümkün.
Kolombiya, 60 yıldır devrimci FARC gerillalarıyla mücadele ediyor. Türkiye’den iki kat daha tecrübeliler. FARC helikopteri bile olan (uyuşturucudan epeyce para yapmışlar) gittikçe azalsa da güçlü bir halk desteğine sahip dünyanın en eski ve en güçlü gerilla örgütü.
FARC’a karşı her türlü askerî tedbiri deneyen, en acımasızından JİTEM’ler, Özel Harekâtlar kuran Kolombiya, kurduğu bir kontrgerilla oluşumunun sonradan gerillalaşıp hükümete karşı savaşmaya başlaması gibi kötü deneyimlerden sonra strateji değiştirmeye karar veriyor. Barış görüşmeleri, halkı kazanmaya dönük adımlar atılıyor. Bu adımlar 60 yıldır silahta inat eden örgütün etkisini kırıyor. Ama hâlihazırda ormanlarda 6000 FARC gerillası yaşamakta.
Hükümet bu gerillaların eve dönüşü için 2010 yılında ilham verici bir işe imza atmış.
İşin adı The Operacion Navidad. Yani Noel Operasyonu. “İş” diyorum çünkü bu bir reklamcı “iş”i. Müşteri, Savunma Bakanlığı. İşi yapan da başkent Bogota’daki Lowe Reklam Ajansı.
Hükümetin reklam ajansına verdiği brief, bizde amatör reklamcı paşalara bırakılan ve sonunda “pişman ol, devletin şefkatli kollarına dön” diye yapılan şey aslında: FARC gerillalarını eve dönmeye ikna etmek için ne yapabiliriz?
Reklamcılar profesyonel bir iş gibi üzerinde düşünüp karar veriyorlar sonunda. Böyle bir mesajın en etkili olacağı zaman Noel vaktidir.
Hemen harekete geçiliyor. Macerana Dağları’ndaki ormanlıklarda saklanan FARC gerillalarının yoğun olarak dolaştıkları bir bölgeye asker Blackhawk helikopterlerle indirme yapıyor. Bu kez ellerinde bombalarla değil, Noel lambalarıyla.
Ormanda boyları 25 metreyi bulan dokuz ağaç seçiliyor. Askerler bu ağaçları Noel lambalarıyla süslüyorlar. Ama gerillalara tuzak kurmak için değil, sürpriz yapmak için.
Işıklar ısı sensorlarına bağlanıyor. Işıklar gerillalar ağaçların yanına geldiklerinde yansın diye. Işıklar yanınca görünecek birer de pankart asılıyor ağaçlara.
Kalpli, Noel kırmızılı pankartta şöyle yazıyor: “Eğer Noel ormanın derinliklerine kadar gelebiliyorsa siz de evinize dönebilirsiniz. Haydi ayrılın. Noel’de her şey mümkün...”
Bütün ülkede Noel’i gerçek bir bayrama çeviren bu operasyon televizyonlarda, sosyal medyada kendinden söz ettirip havayı yumuşatıyor. Gerillalara devletin değiştiğini gösteren bu halkla ilişkiler çalışmasının ardından gelen aylarda 331 FARC gerillası silah bırakıyor ve aftan yararlanıyor.
Bu kampanyayı hazırlayan reklâmcılar da haklı olarak 2011’de Uluslararası Cannes Yaratıcılık Festivali’nde en iyi outdoor iş dalında Altın Aslan ödülünü kapıyor.
The Operacion Navidad’ın kampanya videosunu buradan izleyebilirsiniz. http://theinspirationroom.com/daily/2011/op eration-christmas/
Ne dersiniz bir gün bizim de Savunma Bakanlığımız bir reklam ajansıyla anlaşıp Kandil’e bomba yerine “Bayram Tebrikleri” atar, bir “Bayram Operasyonu”na imza atar mı?..
Bir gün barışseverlerimiz barış gününde tehditkâr konuşmalar yapıp, cam çerçeve indirmez, gaz bombasına ses bombası atmaz, bir gün barışseverlerimiz ceset saymayı, ölü ayırmayı, katil seçmeyi bırakırsa, bir gün barıştan dünyayla aynı şeyi anlamaya, barışı bütün insanlıkla birlikte kutlamaya başlarsak... Neden olmasın?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025