Yıldıray OĞUR
Sonuç kısmında şöyle yazan bir Cizre raporu bu:
“Yapılan operasyonun hangi amaçlı yapıldığı heyetimizce tespit edilememiştir. Zira sokağa çıkma yasağı duyurusundaki örgüt üyelerinin yakalanması amacı karşısında operasyon sonrası herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durum da operasyonun aslında halka yönelik bir saldırı, korkutma, tehdit ve yıldırma niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır.”
İHD Diyarbakır Şubesi’nin Cizre raporunda YDG-H, silahlı milisler yok, özyönetim, özsavunma için kazılmış, mayın ve bombalarla doldurulmuş hendekler, barikatlardan da tek kelime bahis yok. En basit bir PKK medyası taramasında, bir Youtube search’ünde karşımıza çıkabilecek Cizre sokaklarında gururla keleşleriyle, roketatarlarıyla gezen özsavunma güçleri de mevzilerini rapor için terk edip gitmişler. http://www.ihddiyarbakir.org/UserFiles/588463CİZRE%20RAPORU.pdf
Raporda varsa yoksa Kürtleri öldürmek, korkutmak için her an fırsat kollayan yarı vampirimsi şeytani bir devlet var.
(6-8 Ekim Pogrom’u üzerine raporlarıyla daha önce bu köşede misafir edilmişlerdi. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/582753.aspx
Tabii bir de bolca eksantrik ismini vermeyen görgü tanığı ifadesi.
Mesela şöyle şeylerden bahsediyoruz:
“Özel harekâttı, başını çıkardığın gibi silah sıkıyorlardı. Anons ediyorlardı, tehdit ediyorlardı. 'Teslim olun, HDP'ye oy verdiniz, bize 400 vekil vermediniz siz de bu hale gelin' diyorlardı. Panzerin üzerindekiler Arapça konuşuyorlardı, sakallıydılar. IŞİD'e benziyorlardı. Halimizi görüyorsunuz, ne diyeceğim! Evi görüyorsunuz, zar zor çocuklarımızı kurtarabildik...”
“Özel tim kıyafeti vardı. Sakallı IŞİD tipliydi. Hepsinin boyunlarında IŞİD flaması gibi siyah bezler, bereler vardı. Tank, kirpi ve yeni kobralar vardı. Araçların içinde ateş ederek insanları öldürdüler. Bebek ve yaşlıları katlettiler...”
“Yine bir yurttaş; Dün gece (11.09.2015) saat 23 ile 03 arasında paletli tanklarla Yafes Mahallesi vuruldu...”
“Mahallelerde, güvercinlerin başlarının kopartıldığı ve birçok hayvanın kurşunlanarak öldürüldü bilgisine ulaşılmıştır...”
Mehmet Ali Aslan (HDP Mardin Milletvekili): “Bu bir imhaydı. Kendilerince halkın güvenliği için buralardaydılar. Ancak yasak kalkana kadar, kaç insan daha öldürürüz diye planlıyorlardı. Burada bir sivil insan katliam yapıp gittiler...”
O yüzden çoktan “Katil devlet” sloganlarıyla gömülen 22 insanın ölümünde kimin veya kimlerin sorumluluğu olduğunu anlamaya çalışırken elimizde bu rapordan başka bir kaynak şimdilik yok.
Rapora göre 4 Eylül-12 Eylül tarihleri arasında 140 bin nüfuslu Cizre’de sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar yüzünden ölen 22 insandan üçü; Hacı Ata Borçi (70), Xetban Bülbül (65) ve Mehmet Dikmen (70) “çatışma ortamının oluşturduğu gerilim” nedeniyle hayatlarını kaybettiler. Rapor ilk ikisi için kalp krizi derken, Mehmet Dikmen için o ayrıntıyı da vermemiş. Zaten raporda bu insanlara ait hastane kayıtlarına ulaşılamadığı bilgisi de mevcut.
Yine isimleri olaylar sırasındaki sivil ölümler listesinde geçen Sürme Karane, İbrahim Çiçek (80) Bahattin Sevinik (50) hakkında raporda hiçbir bilgi olmadığı gibi bu kişilerin hastane kayıtlarına dahi ulaşılamamış. Peki neden o listedeler sorusunun da bir cevabı yok. Yani 140 bin nüfuslu Cizre’de o 8 gün içinde başka nedenlerle hayatını kaybetmiş insanlar da listeye eklenmiş olabilir.
Şahin Açık (Raporda yaşı belirsiz), Sait Çağdavul (21), Mehmet Emin Levent (19)’in adları raporda Cizre’deki olaylarda ölen siviller listesinde olmasına rağmen onların ölüm sebepleriyle ilgili de raporda başka hiçbir bilgi yok. 22 sivil ölümü araştırdığını iddia eden bir rapor için tuhaf ihmaller bunlar. Belki de tam olarak sivil olup olmadıkları tespit edilememiştir.
Geriye kalan 13 isim hakkında raporda İHD’nin ölüm nedenleri ile ilgili birer cümlesine ya da yakınlarının anlatımlarına yer verilmiş.
Raporda ölüm nedenleri sadece birer cümleyle geçen isimlere bakalım önce:
“07 Eylül 2015 tarihinde, Osman Çağlı (18) açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.”
“09 Eylül 2015 tarihinde, Yasef Mahallesinde açılan ateş sonucu yaralanan Özgür Taşkın (20) ambulansın gelmemesi sonucu, kan kaybından yaşamını yitirdi.”
“11 Eylül 2015 tarihinde, Selman Ağar (10) isimli çocuk açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.”
Raporda “Açılan ateş”in kaynağının polis/asker mi PKK/YDGH mi olduğu hakkında herhangi bir bilgi yok. Yakınlarıyla ilgili herhangi bir görüşme yapılmadığı için de tam olarak nasıl vurulduklarını da hatta vurulup vurulmadıklarını bile bilmiyoruz.
Halbuki raporda örneğin; “09 Eylül 2015 tarihinde, tank taburundan Cudi Mahallesine polislerce açılan ateş sonucu Mülkiye Taşkın (45) isimli yurttaş, karnına isabet eden kurşun nedeniyle ağır yaralandı” gibi failin işaret edildiği vakalar da var. İHD’nin faili belirginleştirilmesi ya da meçhulleştirilmesi siyasi bir karar olmalı.
Bu en net biçimde raporda ölüm nedenleriyle ilgili hem bilgi verilen hem de akrabalarıyla görüşülen diğer 10 isimle ilgili ifadelerdeki açık çelişkiler, faillerin adının bazı örneklerde konması, bir kısmında ise müphem bırakılmasında görülmekte.
Örneğin İHD raporunda 60 yaşındaki Eşref Edin’in ölümü için “zırhlı araçtan açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi” denirken, biraz aşağıda yeğeni Mustafa Edin olayı şöyle anlatmış:
“Bağırma sesleriyle aşağıya koştuk, damda yüzükoyun yatıyordu. Bir mermi sırtına denk gelmişti. Onu aşağı indirdik. Hiç konuşmadı, ölüp ölmediğini de bilmiyorduk.”
Buradaki tanıklıkta zırhlı araçtan açılan bir ateşten hiç bahsedilmiyor.
Yine örneğin İHD’nin tespitlerine göre herkesin içini parçalayan o kanlı fotoğraftaki bebeğin annesi Zeynep Taşkın hayatını şöyle kaybetti:
“Zeynep Taşkın (17) evinde ve Berxwedan isimli bebeği kucağında oturduğu sırada, yapılan top mermisinin isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi."
Aynı raporun birkaç paragraf aşağısında Zeynep Taşkın’ın kayınpederi ve yine aynı saldırıda hayatını kaybeden Maşallah Edin’in eşi Ahmet Edin ise olay anını şöyle anlatmış:
“Ilk gelinim Zeynep Taşkın çıkmış, kucağında da 6 aylık bebeği vardı. Çıkar çıkmaz keskin nişancılar tarafından vurulmuş. Yere düşünce eşim Maşallah yardımına koşmuş. Onu da vurmuşlar sonra amcam geliyor.”
7 çocuk annesi, 52 yaşındaki Meryem Süne’nin nasıl vurulduğunu da kızı İHD’ye anlatmış:
“Kendisi annemdir ve özürlüdür. Saat 08.00 civarında ona 2 iğne yaptım. Ben de sağlıkçıyım. 09.00 civarında abdest almak için dışarı çıktı, o esnada bağırma sesleri geldi. Dışarı çıktık, baktık yerdedir. Onu eve aldık, nabzı halen atıyordu. Bilye şeklindeki mermi ile vuruldu. Elimizde de parçaları var.”
Yine raporda 16 yaşındaki Sait Nayici’nin babası Ramazan Nayici oğlunun öldürüldüğü anı anlatmış: “Evimizin arkasında bir boşluk vardı oraya kaçmaya çalıştık. Arkamızdan silahlarla saldırmaya başladılar oğlum arkadaydı ve kendisini kurtaramadı. Arkadan kurşunlar ona isabet etti.”
Bütün bu anlatımlarda bir fail yok. Ama fail olan tanıklıklar da var.
Örneğin raporda 30 yaşındaki Suphi Saral’ın oğlu Mevlüt Saral babasının vurulma anını şöyle anlatıyor: “Saat 21.00-22.00 arası babam vuruldu, sokakta vuruldu. 3. gündü. Pazartesi akşamdı. Babam panzerde duran polisler tarafından vuruldu. Yakın mesafeden vuruldu...”
Yine failin belirginleştirildiği vakalardan biri. Raporda “07 Eylül 2015 tarihinde, Cemile Çağırga (13) açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi” denen Cemile’nin vurulmasını da babası İHD’ye anlatmış:
“Akşam saat 17.00 ile 20.00 arası idi. Her tarafta çatışmalar vardı. Yasağın 3. günü idi, herkes dışarıda idi, evimizin kapısı da caddeye bakıyor. Herkes kapının önünde duruyordu. Mahallede olay yoktu burada hendekler de yok. Kapımızın tam karşısında keskin nişancıların noktası vardı. Kapının eşiğinde oturduğumuz sırada vuruldu. Uçaksavar, kobra, silahlarla vuruyorlardı. O esnada, o da vuruldu ve yaşamını yitirdi.”
Raporda “keskin nişancı” ad verilmeden ama polis ve asker için kullanılıyor.
Yine raporda “11 Eylül 2015 tarihinde, Mehmet Erdoğan (70) isimli yurttaş, ekmek almaya gittiği sırada keskin nişancıların açtığı ateş sonucu, kafasından vurularak yaşamını yitirdi” diye ölüm nedeni anlatılan Mehmet Erdoğan’ın kardeşi ise kardeşinin keskin nişancılar tarafından değil, panzerden açılan ateşle vurulduğunu iddia etmiş. Rapordaki anlatım şöyle:
“Mehmet benim abimdir. Eşi, oğlu Ali ve Ali'nin çocuklarıyla birlikte evde kalıyordu. Valiliğin 'fırınlar açık, alışveriş yapın' anonsu üzerine, o da fırına ekmek almaya gidiyor. Fırın dönüşü sokakta panzerden ateş açılması sonucu yaşamını yitirdi. Mezarlıkta Kur'an okuyarak çocuklarını geçimini sağlıyordu. İnsanlık dışı bir uygulamayla insanlar katledildi...”
Bunun bir tanıklık mı bir duyum mu olduğu belirsiz. Çünkü 70 yaşındaki Mehmet Erdoğan’ın ölümüyle ilgili başka iddialar da var.
İHD’nin raporunda sadece bu üç vakada fail olarak doğrudan devleti işaret ederken, diğer ölümlerde edilgen, belirsiz bir faili tarif etmesi dikkat çekici, fail hakkında da fikir veriyor.
İki vakada ise durum daha da karışık.
En acısı olan 35 günlük Muhammed’in ölümü. İHD’ye göre şöyle oldu:
“06 Eylül 2015 tarihinde, sağlık sorunları yaşayan Muhammed Tahir Yaramış (35 günlük) isimli bebek, polis ablukası nedeniyle hastaneye erişim sağlayamadı ve yaşamını yitirdi.”
Raporda konuşulan Muhammed’in babası ise acı olayı şöyle anlatmış:
“Kendisi hasta değildi, yasak zamanında hasta düştü. Ancak sokağa çıkma yasağı ve ambulansın, doktorun gelmemesi sonucu yaşamını yitirdi. 06 Eylül 2015 tarihinde sabaha doğru yaşamını yitirdi. Öldükten sonra, 3 saat yanımızda kaldı. Sonra onu camiye getirdik. Bir cenaze daha oradaydı. Etrafına buz koyduk ama kokmaya başlamıştı...”
Bu anlatımda doğrudan polis ablukasından bahsedilmiyor. Ayrıca “Kendisi hasta değildi, yasak zamanında hasta düştü” kısmı da tam olarak yaşananı anlatmıyor. Bir babanın bunu bilmemesi ya da İHD’yle görüşmesinde anlatmaması pek mümkün değil.
Çünkü Muhammed’in annesi ve babası önceki gün Milliyet’ten Namık Durukan’a o gün yaşananları anlattılar:
“Abdullah ve Sosin Yaramış çifti, 35 günlük bebekleri Muhammet Tahir Yaramış’ın yasını tutuyor. 'Ne sevincimizi ne acımızı yaşayabildik' diyen anne Sosin, o gece yaşananları şöyle anlattı: Sokağa çıkma yasağı başlamış, ancak bizim haberimiz yoktu. Silahlar patladı, elektrikler kesildi. Balkonda oturuyorduk. Patlamayı duyar duymaz sipere yattık, bebeğim kucağımdan düştü. Kusmaya başladı, fenalaştı. Kusması akşama kadar devam etti. Babası 112 Acil’i aradı. Ambulansın sokağa girmesine izin vermediler. Bizim bebeğimizi ambulansa götürmemizi de engellediler. Bir süre sonra ateşi çıktı, çaresizlikten bir şey yapamadık. Gözümüzün önünde eriyip gitti, kucağımda son nefesini verdi."
Abdullah Yaramış da Muhammet’i kurtarmak için sokak başını tutan polislerin yanına kadar gittiğini belirterek, “Bize ‘gidemezsiniz, giderseniz vurulursunuz’ diye anons yaptı. Evin solunda ve sağında keskin nişancılar vardı, sokaktan çıkamıyorduk. Bebeğimi hastaneye yetiştirmeye çalışırken ben de ölecektim, dedi.”
Yine İHD’nin anlattığından farklı bir hikâyeyle karşı karşıyayız. Ama bu haberde de tuhaflıklar var. Anne Sosin Yaramış’ın şu cümlelerinden kimi kastettiği haberde yok: “Ambulansın sokağa girmesine izin vermediler. Bizim bebeğimizi ambulansa götürmemizi de engellediler...”
Haberi yazan muhabir de İHD raporunu yazan raportörler gibi tam burada o soruları sormamış? Peki kim izin vermedi ambulansa, kim bebeğinizi ambulansa götürmenizi engelledi? Tuhaf bir sansür ya da otosansürle karşı karşıyayız
Ama daha tuhafı Bünyamin İrci’nin ölümüyle ilgili İHD raporunda anlatılanlar.
Rapora göre İHD’nin bu vaka ile ilgili tespiti net değil, fail yine belirsiz:
“11 Eylül 2015 tarihinde, Bünyamin İrci (14) isimli çocuk açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi...”
Halbuki birkaç paragraf aşağıda İrci’nin babasıyla konuşmuş İHD heyeti:
“Bünyamin İrci'nin babasıyım, Nur Mahallesinde kardeşimin çocukları kalmıştı. Orada soğuk su yoktu, bizden buz istediler. Bende 'götür' dedim. O da buzu alıp gitti. Sabaha kadar orada kaldı. Sabah da 'ben eve gideceğim annem onları merak ederler' demiş ve evden çıkmış. Dönüşte bir panzer önünü kesmiş, o da elini havaya kaldırmış ve eve gitmek istediğini söylemiş. Ancak polisler onu alıp panzere koymuşlar ve orada onu öldürmüşler. Kalbine bir mermi sıkılmış. Kulağı da kesilmiş, bir elinin içine de mermi isabet etmiş, işkence edilmiş, kaburgası da kırılmış. Beyin kanaması sonucu yaşamını yitirmiş. Daha sonra bir çöpe atılmış, onu görenler bir camiye götürmüşler...”
Bu kadar çok bir anlatıma rağmen İHD’nin diğer vakaların aksine burada faili işaret etmemesi tuhaf.
Ama tek tuhaflık değil bu.
14 yaşındaki Bünyamin İrci’nin ölümüyle ilgili babasının İHD’ye anlattığı hikâye, polis akrebine binen bir çocuğun videosu üzerinden PKK’ya yakın medya tarafından dolaşıma sokuldu. Aslında hangisinin önce olduğunu bilmiyoruz. Babanın anlatımı mı, haberler mi?
Bu videoyla ilgili daha ilginç tuhaflıklar ise kısa bir süre sonra ortaya çıkmaya başladı. Önce Twitter’da Fikret Toros, PKK’ya yakın televizyon kanalının Youtube’a ilk koyduğu çocuğun polis aracına biniş görüntülerini buldu. Görüntüler daha sonra montajlanmıştı. Montajlanan yer çocuğun akrebin penceresinden polise üzerinde bir şey olmadığını gösterip, polis aracına kendi rızasıyla binmeye çalıştığının görüldüğü anlardı.
Yani PKK medyası çocuğun zorla polis aracına bindirildiğini iddia etmek için o saniyeleri makaslamış, ilk videoyu da Youtube’dan silmişti.
Twitter’da yine Fikret Toros, Bünyamin İrci’nin ölümünün, bu videonun dolaşıma sokulmasından önce PKK medyasında bambaşka haberlerle verildiğini ortaya çıkardı.
PKK’ya yakın haber ajansı DİHA, İrci’nin sokakta vurulup yaralandığını, ardından hastane arkasına götürüldüğünü orada bir akrepten açılan ateş sonucu başından vurulduğunu yazmıştı. Kürt medyasının popstarı Amed Dicle de İrci ile ilgili saatler önce Cizre’ye top atışları sırasında öldüğüyle ilgili tweetler atmıştı. Yine HDP’li Faysal Sarıyıldız, günler önce BBC Türkçe servisinde İrci’nin ölümüyle ilgili içinde panzer, cesedi çöpe bırakıldı geçmeyen bir başka hikaye anlatmıştı.
Video ve haber Türkiye’deki medya sitelerine de düştükten saatler sonra bu kez PKK’ya yakın ANF’de düzeltme yayınlandı. ANF muhabirini arayan İrci’nin amcası “ağabeyinin yanıldığını, görüntülerdeki çocuğun yeğeni olmadığını” söyledi. Sonra haberi Cizre’de takip eden İMC TV muhabiri de araca giren çocuğun Bünyamin İrci olmadığıyla ilgili tweetler attı. İMC muhabiri, “Bünyamin İrci’nin öldürülmesiyle görüntü arasında dört günlük zaman var, niye görüntü teyit edilmeden servis edildi bilmiyorum” tweetine gelen tepkiler üzerine tweetlerinin bir kısmını sildi.
Peki, o halde Bünyamin İrci’nin babası neden çocuğun panzere sokulup infaz edildiği hikayesini anlatmıştı İHD’ye? Daha doğrusu ona bunu ilk kim anlatmıştı? Ve İHD böylesine kritik bir raporda saatler sonra yalanlanacak bir iddiaya neden yer vermiş, sonra da hiçbir düzeltme yapmamıştı?
Nasıl bir propaganda savaşının ortasında kaldığımızı en iyi Cizre’de haberi takip edip olayla ilgili gerçekleri yazdığı için mahallesinden baskı gören İMC muhabirinin tepkiler üzerine yazdığı o tweet anlatıyor:
“Niye o araca konan Bünyamin İrci değil diye beni eleştirenler, benim işim sizin duygularınızı tatmin etmek değil, doğru olanı vermek!”
Ama PKK propaganda makinesi devletinkinden hızlı. 22 sivilin cenazeleri çoktan “katil devlet”, “katil Erdoğan” sloganlarıyla kaldırıldı.
Devletin sessizliği, İHD’nin failleri meçhulleştiren raporları, HDP’li vekillerin manipülatif açıklamaları, PKK medyasının ömürleri artık saatleri bulmayan propaganda haberleriyle PKK, özyönetim fantezisi ve 16-17 yaşındaki çocuklara silah ve üniforma giydirerek oynadığı özsavunma çılgınlığıyla ağır yaraladığı Cizre’nin hesabını ödemeden, kapıdan yine mağdur gibi çıkıp gitti. Resmî ya da PKK’lı failler de arkasından...
Eski TÜSİAD başkanına çöpe atılmış genç asparagası üzerinden duyar tweetleri attırıldı, Alman Yeşiller’inden Cem Özdemir Cizre’ye geldi, bu hikayeleri dinleyip gitti, sırada HDP’ye yakın bir turla Cizre’ye gidip, muhtemelen bir hafta önce sokaklarında omzunda keleşle dolaşan bir YDG-H’linin rehberliğinde “devletin katliamı” gezisi yaptırılacak kadın yazarlar var. Zaten görmek istedikleri şeyi görmeye gidiyorlar.
Hayallerdeki katillere kızmak, siyaseten işinize gelen faili parmakla göstermek varken faydasız hakikat kimsenin umurunda değil.
Uyduruk, temelsiz çelişkili bir rapor, ömürleri saatleri bulmayan bolca yalan haber ve ajitasyonla kurulan faydalı hakikatin müşterisi daha çok.
Şu çağda hakikati aramaksa işi gücü kalmamış birkaç aptalın işi artık...
Cizreliler de başlarının çaresine baksın...
Zaten bu habere göre gayet mutlu görünüyorlar:
“Hendeklerin arkasında komünal yaşam örülüyor”
http://diclenewsagency.link/tr/news/content/view/474603
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025