Yıldıray OĞUR
Bundan 3660 yıl önce Hitit tahtına oturan I. Hattuşili, bugünkü Çorum merkezin bir saat uzağındaki Hattuşaş kentini Hititlerin başkenti yaptı.
Tarihe diğer büyük katkısı ise Suriye’den getirttiği katiplere yazdırdığı tabletlerle Hititlerin yazılı arşivlerinin temelini atması oldu.
Bugün bu Hitit tabletlerinden 30 bini gün yüzüne çıkarıldı. İstanbul, Ankara ve Çorum’daki müzelerde sergileniyor.
O tabletlerin en eskilerinden biri Hitit devlet yönetiminde terfi, liyakat, hesap verme hakkında fikirler vermekteydi.
Malatya-Elbistan civarında olduğu düşünülen Hurma şehrinde meydana gelen bir olay hakkındaki tablette Kral Hattuşili’nin Hurma şehrine yönetici yaptığı Hurmalı Askaliya ile yönetici yaptığı bir çömlekçi arasında geçen olay anlatılmaktaydı:
“Ispudasinara çömlekçi idi.
Hurmalı Askaliya onu aldı.
Onu Udahzumi kentinde yönetici yaptı.
Askaliya onu öldürecekti ve onu hapishaneye koydu.
Fakat Askaliya'ya karşı sorun çıktı.
Onu hapishaneden bıraktılar.
Ve o Askaliya'ya söyledi.
Sen hatalısın.
Krala saygısızlık yapıyorsun.”
Bir çömlekçi sadece yönetici olmamıştı. Aynı zamanda kendisine haksızlık yaptığını düşündüğü yöneticisine de hesap sormaktaydı.
Tabletin devamında Askaliya’nın akıbeti de anlatılmıştı.
Onun sonunu getiren de her devrin klasik ayak kaydırma yöntemi iftira olmuştu:
“Askaliya Hurma şehrinde bey idi.
O her bakımdan bir adamdı.
Onu babama 10 kötülediler (iftira ettiler).
Onu getirtti ve onu Ankuwa'ya sürdü.
O kuvvetli adamlardandı.
Fakat o yoksulluk içinde öldü.”
Ama bir tablete bütün bunları yazdıran Hattuşili’nin oğlu yeni kral I. Murşuli olmuştu. Bu da bu hatayla yüzleşildiğini ve bu tecrübenin bir devlet bilgisi olarak kayıtlara geçirilmiş olduğunu göstermekteydi.
Onlardan beş nesil sonra Hattuşaş’taki Hitit tahtına kanlı bir iktidar mücadelesinin sonunda Telepinu oturdu.
Kral I. Huzziya'nın kızkardeşi İstapariya ile evli olan Telepinu, kralın kendisini öldürmeye çalıştığını öğrenince onu tahttan indirip yerine geçmiş, bu sırada ardarda meydana gelen suikast girişimlerinde de eşini kaybetmişti.
Eski Kral Huzziya'yı bütün ailesiyle birlikte sürgüne gönderen yeni kralın tahta oturur oturmaz yaptığı ilk iş ise bu kanlı taht kavgalarına bir son vermek için bir ferman yayınlamak oldu.
Telepinu Fermanı ilk hükmüyle kimin kral olacağını bir düzene bağlamıştı:
“Önce birinci dereceden bir prens varsa o kral olsun eğer birinci dereceden bir prens yoksa ikinci dereceden bir prens tahta geçsin eğer varis olacak hiçbir prens yoksa birinci dereceden bir prensese iç güveysi alsınlar o kral olsun.”
Ama fermanı esas tarihi yapan Kral’ın bu düzeni korumak için koyduğu başka bir hüküm oldu.
Kral Telepinu, fermanda asiller Meclis’i Panku’ya bu düzeni bozan her kim olursa olsun, isterse kraliyet ailesinden biri olsun onu yargılama ve idam etme yetkisi vermişti:
“Eğer kimse kötülük yaparsa ister evin babası, ister saray oğlanlarının başı, koruma kıtasının (zıpkıncılar) başı, savaş alanı binbaşılarının başı, ister arkadaki ister öndeki biri olsun, siz asiller meclisi onu yakalayın ve onu dişiniz ile kemirin.”
Bir Meclis’e saltanat ailesini denetlemek için verilen bu yetki sayesinde 3500 yıl önceki bu ferman dünyanın ilk yazılı anayasa metni kabul ediliyor.
Telepinu’nun bu adımıyla Hitit yasalarına “Bey’e iltimas geçilmemesi” hükmü yerleşmişti.
O yüzden ondan 300 yıl sonra Hitit tahtına oturan II. Tuthaliya, hakimlere şöyle talimatlar verdi:
" Basit bir davayı zorlaştırmayınız. Zor bir davayı da basitmiş gibi göstermeyiniz.”
"Haklı bir davayı kaybettirmesin! Haksız bir davayı da kazandırmasın! Doğru ne ise, onu yap.”
Nitekim, II. Tuthaliya’dan 100 yıl sonra Hitit tahtına oturan III. Hattuşili dönemine ait bir tablet Hititlerin adalet ve iltimas konusundaki hassasiyetini gösteriyor.
Tablet üst düzey bir tapınak görevlisi hakkında tapınak mallarını zimmetine geçirmesiyle ilgili açılan bir dava hakkındaydı. Fakat davacı Kral’ın eşi Kraliçe Puduhepa'ydaydı. 30 tanığın dinlenildiği günlerce süren davada Kral, davacı Kraliçe olduğu için tarafsızlık gereği yargıçlıktan çekilmişti.
Ve 3500 yıl sonra.
Hititlerin başkenti Hattuşaş’a bir saat, bütün bu çivi yazılı tabletlerin bulunduğu müzeye 11 dakika uzaklıkta Hitit Üniversitesi kuruldu.
Ve geçen hafta gazetelerde çıkan haberlere göre Hitit Üniversitesi bir aile üniversitesine dönmüştü.
Üniversitenin yönetici ve öğretim görevlisi kadrolarında 10 çift ve aynı soyadlı pek çok akraba yer almaktaydı.
3500 yıl önce yeni nesillere aktarılmak için çivi yazısıyla tabletlere kazınmış onca tecrübe, birikim, tavsiye Hitit adını taşıyan bir üniversiteye bile ulaşmamıştı.
Hitit medeniyeti esas şimdi öldü diyebilir miyiz?
Kaynaklar
(Ekrem Akurgal- Hatti ve Hitit Uygarlıkları- Turgut Yiğit- Hitit Krallığı’nda Yönetim Sistemi Üzerine Bir Not- http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/32/245.pdf-Erdal Doğan- Hitit Hukuku-Belleklerdeki Kayıp)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025