Yıldıray OĞUR
“Sonucu bilmiyoruz ama tarih üzücü ve korkutucu bir şekilde tekerrür etti. 1994’de devletin yargısıyla, medyasıyla Refah Partisi adaylarına yaptıklarını, bu kez o Refah adaylarının hakim olduğu devlet, yargısı ve medyasıyla CHP adaylarına karşı yaptı.”
Seçimden bir gün önce bu köşede çıkan “Açılan sandıklardan çıkan ilk sonuçlar” yazısındaki tahminin artık sonunu biliyoruz.
Çeyrek asır sonra tarih üzücü ve korkutucu bir şekilde tekerrür etmiş oldu.
Haklarında mahkeme kararı olmayan insanlarla ilgili istihbarat fişlerini tvlerde “İşte PKK’lılar diye yayınlayacak kadar devleti bir seçim için seferber etmeye, yargıyı rakip adaylara karşı kullanmaya, medyayı basit propaganda aletine çevirmeye sandıktan 25 yıl sonra da kırmızı kart çıktı.
AK Parti, 25 yıldır yönettiği başkenti kaybetti, hikayesinin başladığı İstanbul’da ise bir ilçe belediye başkanı yarışı eski Başbakan’la foto finishte bitirdi.
Bir seçim kampanyası boyunca terörle yan yana gösterilen bir ittifak, Türkiye’nin iki büyük şehrinde nüfusun en az yarısının oyunu aldı.
Elinde iktidara sesini duyuracak ne medya, ne Meclis, ne siyaset ne sivil toplum kalmış olan AK Partili seçmenler de stratejik oy vererek, son bir haftadaki tüm ikna çabalarına karşı sandığı bir ders verme fırsatına çevirdi.
Özetle sandıktan iktidara iyi niyetle söylemiş bir “mağrur olma senden büyük Allah var” nasihati çıktı.
Bu dersin alınıp alınmadığının ilk testi de İstanbul belediye seçimi meselesinin nasıl yönetileceği olacak.
Seçim sonuçları halkın siyaseten bağnaz olmadığını, yeni ve rasyonel tercihlere de açık olduğunu göstermiş oldu.
Cumhurbaşkanı’nın memleketi Rize’de bile daha önce AK Parti’de olan Fındıklı ilçesini CHP, Derepazarı, İkizdere, Çayeli ilçelerini ise MHP aldı. Karşısına daha iyi bir aday çıkınca, Cumhurbaşkanı’nın hemşerileri bile oylarını değiştirdi.
Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Adana’da Zeydan Karalar, yine Mersin, Antalya’da CHP’nin adayları, partilerinden çok kendi şahsi başarı hikayeleriyle ipi göğüslediler.
Çok eleştirilen Kılıçdaroğlu da ittifak kurmada olduğu gibi aday seçmede de maharetini ortaya koydu ve adını gecenin kazananları listesine yazdırdı.
Aralarında Binali Yıldırım’ın memleketi Erzincan’ın da olduğu Cumhur İttifakı’nın olmadığı dokuz ilde AK Partili seçmen, adaylarına ve partisine tepkisini MHP’nin adaylarına oy vererek gösterdi.
Beka kaygısı, milliyetçi propaganda AK Parti seçmeniyle MHP seçmeni farkları da ortadan kaldırdı. Milliyetçileşen AK Parti tabanı, MHP’nin oy devşirdiği bir havuza döndü.
Bu yüzden Devlet Bahçeli de gecenin kazananları ve böyle giderse kazanmaya devam edecekleri listesinde yer alıyor.
Yine Dersim’de TKP’nın eski Ovacık belediye başkanı adayı Fatih Maçoğlu da komünist olduğu için değil, ismiyle ve icraatlarıyla ipi göğüsledi.
Toplum hiçbir partinin hazır kıtası olmadığını, ceketimi koysam kazanır anlayışına karşı çıkarak göstermiş oldu.
Seçmen sadece büyükşehirlerde AK Parti’ye “mağrur olma” demedi, Dersim’de ve diğer bazı Kürt illerinde HDP’ye de mağrur olma mesajı verdi.
HDP’nin diğer partilerin yan yana gelmekten çekindiği siyasetinin bu seçimden çıkaracağı çok ders var.
Ama aynı zamanda kayyumların atandığı il ve ilçelerin çoğunu HDP’ye geri vererek, Kürtler devlete de “mağrur olma” demiş oldular. Kayyım uygulamasının ters teptiği ortaya çıktı.
Gecenin sürprizi ise 1954 seçimlerinde Osman Bölükbaşı’yı seçtiği için Demokrat Parti iktidarının ilçe yaptığı Kırşehir oldu. Bozkırın şehri bir kez daha güçlü iktidar partisi yerine muhalefeti seçti. Herhalde İç Anadolu’nun ortasında CHP’li başkan seçtiği için Kırşehir yeniden ilçe yapılmaz.
Yani seçmen beş yılda yedinci kez önüne gelen seçimde yine iyi bir eleme yaptı.
Rasyonel kararlar verdiğini gösterdi. Parti taassubuyla hareket etmediğini ortaya koydu.
Demokrasinin ucundan gözüktüğü sandık uzun süredir herkesin unuttuğu halkı yeniden iktidar denklemine soktu.
Halk bütün partilere ben buradayım, kimsenin hazır kıtası değilim, hamasete karnım tok, beni ikna etmen gerekir, tercihlerim değişebilir, iyi ile kötüyü ayırt edebilirim o yüzden “mağrur olma” demiş oldu.
Sandık açıldı ve içinden Osmanlı’dan kalan güzel bir ses çıktı:
“Mağrur olma, senden büyük Allah var.”
Tabii bu sesi duyabilenler için...
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025