Yıldıray OĞUR
Yair Netanyahu, İsrail’in günleri sayılı 12 yıllık Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun 29 yaşındaki oğlu.
En son geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze tweetinin altına Kürdistan bayrağı koyunca Türkiye’de haber olmuştu.
Evlat olsa sevilmeyecek cinsinden ama aslında hem fikirleri hem de tarzıyla Türkiye’de benzerleri çok olan bir karakter.
Babasının muhaliflerine “Soros’un köpekleri” diyor, dünyanın bütün popülist aşırı sağcı liderlerinin destekçisi, Türkiye’de Netanyahu’nun da parçası olduğuna inanılan “küresel güçlere”, dünyayı yöneten yine bizde Yahudi oldukları düşünülen elitlere falan karşı...
Babasının sosyal ağlardaki en sadık trolü. Sosyal medyada bir sürü vukuatı var.
2018’de “1964’den beri kendilerine Filistinli diyen insan kılığındaki bu canavarlarla barış yapmayacağız” diye yazınca Facebook hesabını askıya almıştı.
Önceki gün yazdıkları yüzünden Twitter 12 saat, Facebook ve Instagram ise 24 saat hesabını askıya aldı.
Aslında yaptığına iyi bir evlat olarak babasının koltuğunu korumaya çalışmak denebilir.
Koalisyonun ikinci büyük ortağı, babasının eski dava arkadaşlarının kurduğu aşırı sağcı Yamina’nın koalisyon hükümetine güven oyu vermekte tereddüt yaşayan milletvekili Nir Orbach’ın evinin adresini yayınladı ve halkı evin önündeki protestoya çağırdı.
Orbach’ın oyu kritik. Çünkü sekiz parti bir araya gelince anca 120 sandalyeli Knesset’te hükümet kurmak için gereken 61’in bir üstü olan 62’yi bulan ittifakta rakamlar bıçak sırtı.
O yüzden günlerdir Yamina’nın iki milletvekili Orbach ve Netanyahu’nun eski Adalet Bakanı olan, Filistinlilerle ilgili ırkçı fikirleriyle tanınan Ayelet Shaked’in evlerinin önünde Likud ve diğer aşırı sağ partilerin taraftarları gösteriler düzenliyor.
İki ‘yerli ve milli’ milletvekili; solcuları ve Arapları iktidara taşıyacak bu ‘ihanet’ projesine destek vermemeye çağrılıyor.
Bizzat Netanyahu da Twitter hesabından bu çağrılara katıldı “Sağ seçmenlerin oylarıyla seçilen bütün milletvekilleri bu tehlikeli solcu hükümete karşı çıkmalı” diye yazdı.
Koalisyona karşı edilen sözler fazla tanıdık.
Ülkenin bekasını tehlikede görenler, bayrak, Sinagog, Tevrat, Holokost vb. elde ne varsa bu koalisyonu engellemek için kullanıyor.
Hesabı askıya alınan Yair, babasından daha açık sözlü; “Facebook’taki Bolşevikler beni 24 saat blokladı. Big Tech, derin devlet ve sözde adalet sistemi yeni hükümetteki kuklalarıyla birlikte İsrail’i çok karanlık bir döneme doğru sürüklüyor. Umarım sonu Gulaglarda bitmez.”
Aslında sekiz partili koalisyon gerçekten de İsrailli bir sağcının tüylerini diken diken edecek cinsten.
Koalisyonun 17 milletvekiliyle büyük ortağı eski televizyoncu Yair Lapid tarafından 2012’de kurulan liberal Yesh Atid (Gelecek Var), ülkenin kurucu partisi İsrail İşçi Partisi, Filistin meselesinde en barış yanlısı grupların toplandığı Meretz iki devletli çözümü savunuyor.
Diğer partiler Netanyahu’nun ya eski arkadaşları ya da eski müttefikleri. Eski Sovyet cumhuriyetlerinden göç eden Yahudilerin destek verdiği Evimiz İsrail partisinin lideri Avigdor Lieberman, Netanyahu hükümetinin Türkiye’de de kötü şöhretli şahin savunma bakanıydı. Mavi Beyaz İttifakı’nın lideri Benny Gantz de yine Netanyahu’nun eski Savunma Bakanı’ydı. Yeni Umut partisinin lideri Gideon Saar Likud’dan ayrılmış yine eski bir bakan.
Ama Netanyahu ve partisini esas hayal kırıklığına uğratan koalisyonu mümkün kılan Yamina’nın desteği.
Yamina’nın lideri, ittifakın ilk Başbakan’ı olacak olan 49 yaşındaki işadamı Naftali Bennett sadece Netanyahu hükümetinin eski eğitim bakanı değildi, Netanyahu’nun çok yakın yardımcılarından biriydi. O kadar yakınlardı ki Bennett oğullarından birine Netanyahu’nun 1979’da bir kurtarma operasyonunda ölen kardeşinin adını vermişti.
Netanyahu’yu yerleşimler ve Gazze’de savaşta yeterli bulmayan Amerika orijinli işadamı Bennett şimdi solcularla, liberallerle ve en fenası da Filistinlilerle elele Netanyahu’nun yerine Başbakan olacak.
İşte esas dananın kuyruğunun koptuğu, tüyleri diken diken eden nokta da burası.
Her ne kadar Meretz, İşçi Partisi solcu ve Filistin dostu olsa da en azından Yahudiler.
Ama İsrail kurulduğundan bu yana ilk kez bir Arap partisi iktidara ortak oluyor.
Birleşik Arap Listesi (RA’AM) dört sandalyeyle ittifakın kilit partisi. Liderleri 46 yaşındaki dişçi Mansur Abbas da İsrail siyasetinin yeni oyun kurucusu.
Ama RA’AM sadece İsrail vatandaşı Filistinli Arapların partisi değil, aynı zamanda İslamcı bir Arap partisi.
RA’AM aslında 50 yıldır İsrail’de faaliyet gösteren İslami Hareket’in ya da diğer adıyla Filistin 1948 İslami Hareketi’nin partisi.
İslami Hareket’in tıpkı Hamas gibi kökleri Müslüman Kardeşler’e dayanıyor.
Manda yönetimindeki Filistin’de başlayan Müslüman Kardeşler çizgisindeki hareket, 1971’de Hasan El Benna’yı ve Müslüman Kardeşler’i kendisine örnek alan Abdullah Nimar Derviş tarafından kuruldu.
Hareketin diğer Müslüman Kardeşler yapılanmaları gibi iki yüzü vardı.
Legal yüzde eğitim, yardım çalışmaları yapan vakıflar ve dernekler varken, bir de gizli amaçlar için çalışan paralel bir yapılanma mevcuttu. Derviş’in kurduğu Usrat El Cihad adlı bu yapılanmanın amacı İslami bir Filistin devleti kurmaktı ve bunun yöntemlerinden biri de silahlı mücadeleydi.
Ama grup, İsrailli yerleşimcilerin Kibbutzlarına, kamu binalarına ölümcül olmayan saldırılar düzenledi, öldürme ve yaralama olaylarına karışmadı.
Ama bu şiddet içerikli faaliyetler yüzünden İslami Hareket’in pek çok ismiyle birlikte kurucusu Abdullah Nimar Derviş de 1981’de tutuklandı. Ancak 1985 yılında bir esir takası anlaşmasıyla hapisten çıktı.
Ama hapiste geçen dört yılda Derviş’in siyasi fikirleri epey değişmişti.
İsrail’e karşı silahlı mücadelenin İsrail’in askeri gücü nedeniyle beyhude olduğuna, mücadelenin siyasi ve legal alanda yapılmasına karar vermişti.
Hareket önce İsrail’deki küçük Arap şehirlerinde seçimlere girerek belediyeler kazandı, gazete çıkarmaya başladı.
1989 yılında Arap nüfusu ağırlıklı İsrail şehri Umm el Fahm’de belediye seçimlerini yüzde 70 oyla İslami Hareket’in adayı Raid Salah kazandı. Türkiye’de de tanınan Salah, üst üste bu şehirde belediye başkanlığı yaptı.
Derviş’in silahsız mücadele fikirleri de gelişmeye devam ettikçe Raid Salah’ın da liderlerinden olduğu İslami Hareket’in kuzey kanadıyla, güney kanadı arasında makas açılmaya başladı.
1994 yılında Derviş, hareketin kuzey kanadına rağmen Oslo Barış Görüşmeleri’ne destek verdi.
1996’da hareketin yine iki kanadını karşı karşıya getiren bir kararla Derviş, Knesset seçimlerine katılmaya karar verdi. Bu İsrail devletinin meşruiyeti tanımak anlamına gelir eleştirilerine rağmen hareketin adayları Arap ittifakı içinde seçimlerde yarıştılar.
İslami Hareket açılımlar yaparken, bir taraftan da İsrail devletinin teröre destek suçlamalarıyla mücadele ediyordu.
Hareketin bazı mensuplarının katıldığı şiddet olayları, Hamas’la yakın ilişkiler yüzünden sık sık terör destekçiliği suçlamalarına uğradılar, adli soruşturmalar geçirdiler, kurumları kapatıldı.
Hareketi’nin en radikal çıkışı 2007’de geldi. 2007’de İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın Yahudi Soykırımı’nı inkar eden sözlerini, İslami Hareket’in lideri Abdullah Nimar Derviş kınadı ve antisemitizmin İslam’ın ruhuna aykırı olduğunu söyledi.
Derviş, sadece İsrail konusunda değil, İslami konularda da daha modern fikirleri savundu. Vefat eden kardeşinin organlarının bağışlanmasına izin verdi.
2007’de İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İsrail'in Arap köyü Kfar Kasem'de 1956'da meydana gelen ve İsrailli sınır polislerinin köyden 47 kişiyi öldürdüğü katliamla ilgili özür dilemek üzere Kurban Bayramı’nda Kfar Kasem'a gitti. Peres'i köyde ağırlayan Abdullah Nimr Derviş, her iki tarafın dini liderlerini, İsrailliler ve Filistinliler arasında barış köprüleri kurmaya çağırdı.
2006’dan itibaren hareketin mensupları Arap blokları içinde seçimlere girip Knesset’e girdi. İbrahim Sarsur, 2006’dan 2015’e kadar Knesset’te hareketi temsil etti.
2015’de Netanyahu hükümeti, Hamas ve Müslüman Kardeşler ile ilişkileri nedeniyle İslami Hareket’in kuzey kanadını yasadışı ilan etti. Hareketin bazı şiddet olaylarına karıştığı, Hamas’a yardım ettiği iddia edildi.
Arap bloğundan ayrılıp tek başına seçimlere giren İslami Hareket’in partisi RA’AM, son seçim sonuçlarında anahtar parti pozisyonuna ulaştı.
Daha iki hafta önce Gazze’de 62’si çocuk yüzlerce insanı öldürmüş İsrail devletinin yönetiminde eğer son anda bir kriz çıkmazsa Filistinli İslamcı siyasetçiler de yer alacak.
Anlaması kolay olmayan, tarihi bir olayla karşı karşıyayız.
Mansur Abbas, Hamas ya da Hizbullah’la savaşa engel olur musunuz sorusuna, “önceliğimiz İsrail’in güvenliğidir” diye cevap verdi.
Onunla ittifak protokolünü imzalayan Bennett de zamanında “terör destekçisi” dediği için Mansur Abbas’tan televizyonda özür diledi.
RA’AM partisiyle ittifak yüzünden koalisyondaki sağ ve aşırı sağ partiler yerden yere vuruluyor, teröristlerle işbirliğiyle suçlanıyor.
Ama sadece İsrail sağı değil, HAMAS da durumdan rahatsız. Dün yaptıkları açıklamada Mansur Abbas’ın Filistinlileri değil sadece kendisini temsil ettiğini söylediler.
Her tarafı “bunu bir yerden hatırlıyorum” dedirten bir hikaye bu.
O yüzden bu koalisyonu herkes kendi ülkesinin bir araya gelmezlerine benzetiyor.
Türkiye’de CHP-İYİ Parti-HDP-Gelecek-DEVA-SP’nin hep birlikte kuracağı bir koalisyona, CHP-MHP ve HDP’nin 2015’de kuramadığı koalisyona benzetildi.
New York Times ise Cumhuriyetçilerin senato lideri Mitch McConnell’in Trump’a ihanet edip Alexandria Ocasio-Cortez ile birlikte hükümet kurmasına benzetmiş.
Ama günün sonunda karşımızda insanların birlikte yaşamak için ne kadar esneyebileceği, kendine bakıp muhasebe yapmanın zorluğu, şahinler ve pragmatikleri arasında bitmeyen çekişmeler ve demokratik işbirliğinin zorluğu ve mümkünlüğü hakkında evrensel bir hikaye var.
Ne kadar başarılı olacağını merakla izleyeceğiz.
Orada olacaklar “Kimler kimlerle beraber”i bir suçlamadan çıkarıp, bir fırsata çevirebilir.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025