Aslı Aydıntaşbaş
Birkaç gündür Ankara’dayım. Siyaset arenasında yaşanan gelişmeleri, muhalefet partilerinin AKP-MHP blokuna karşı ittifak kurma çabalarını, bizzat siyasi aktörlerle konuşarak anlamaya çalışıyorum.
Öncelikle şunu teslim edeyim. Bütün bu çabaların merkez üssü, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi. Şu anda yeni kurulacak ittifak sisteminin ana kumandası, orada.
Geçmişte CHP Genel Merkezi’ni, Enis Berberoğlu ve Selahattin Demirtaş dahil birçok seçilmiş halk temsilcisinin cezaevine yollanmasına imkân veren “dokunulmazlık” kararından dolayı çok eleştirmiştim. Ancak CHP, bu hatayı telafi etti.
Büyük özveriyle, bir dizi açık ve gizli temas sayesinde bugün ‘oyun-kurucu’ konumunda.
Kemal Kılıçdaroğlu, partideki tribünlerden gelen sese değil, ‘kazanmaya’ odaklanmış halde. Abdullah Gül, İlhan Kesici, Muharrem İnce gibi isimleri, Saadet ya da İYİ Parti’yle ittifak gibi ideolojik olarak farklı anlamlar içeren tüm senaryoları masaya yatırıyor.
CHP’liler, özellikle de sosyal medyada çok yüksek sesli konuşan topu topu 20-30 bin kişilik bir grup, Kemal Bey’in yapmaya çalıştığı işin mantığını anlamıyor. Hâlâ “parlamenter sistem” varmış ya da Türkiye’nin çoğunluğu CHP seçmeninden oluşuyormuş gibi bir yanılsamayla hareket ediyorlar. Özür dileyerek söylüyorum ve 56 milyon seçmenin profilini tam anlamıyorlar. Sol aday olsun, CHP’den olsun, alnında Altı Ok damgası olsun vs. istiyorlar.
Oysa CHP Genel Merkezi şunu görüyor: Bu seçimde belirleyici olan, Kürt oyları ve AKP’den uzaklaşan ancak gidecek adresi olmayan “şehirli muhafazakârlar.” Matematiksel olarak CHP içinde çıkan ve güçlü CHP kimliği olan bir aday, ilk turda yüzde 25 alıyor ancak ikinci turda yüzde 51’i bulamıyor. Bu yüzden, ilk turda isim belirlerken bile, ikinci turda Kürt ve muhafazakâr oyların bir bölümünü alacak ‘ortak aday’ arayışı içinde CHP.
Yeni seçim sistemi, ister istemez Türkiye’yi iki partili bir sisteme sürüklüyor ve hem parlamento seçimleri hem de Cumhurbaşkanlığı için ittifak, şart.
Burada CHP’nin oyunu, “şerefli bir mağlubiyet” değil; kazanmak! Türkiye’de yüzde 60-65’lik bir muhafazakâr-milliyetçi seçmen var. Bunların çoğu, “CHP” markasına önyargılı. Demokrasi ve özgürlük istiyor, ekonomik refah istiyor; hatta aslında gazetecilerin de, bebeğiyle Ayşe Öğretmen’in cezaevine gönderilmesini de istemiyor. Ancak kendi yaşam alanının tehdit altında olduğunu düşünerek muhafazakâr ya da kendi muhafazakâr olmasa da muhafazakâr-dostu bir kimliğe daha sıcak bakıyor.
CHP genel merkezinin şu zamana kadar Abdullah Gül gibi seçenekleri ciddi olarak değerlendirmesinin nedeni de bu. CHP, siz Cumhuriyet okurlarını ya da teşkilatları tatmin etmek değil, Türkiye’nin karanlık gidişatını değiştirmek istiyor. “Ortak aday” ise, mutsuz MHP’lilerin, CHP’nin, sayıları neredeyse yüzde18’e varan Kürt seçmenin (HDP ve AKP’ye oy veren) ve Saadet’in oylarını alabiliyor.
Bütün yoklama ve simülasyonlarda, ikinci turda Tayyip Erdoğan’ı yenebilecek tek isim, açık ara Abdullah Gül gözüküyor. Kemal Bey bu yüzden Gül meselesine kafa yoruyor. Gerçek şu ki, gündeme gelen diğer isimler, ikinci turda ya Kürt oyu alamadığı için ya da muhafazakârlara itici geldiği için, kazanamıyor.
Ancak artık Gül ihtimali masada değil. Malum Gül, ancak ortak aday olursa çıkmaya razı. Ancak İYİ Parti, CHP’nin gösterdiği özveriyi göstermeye gönüllü değil; ille de “Meral Hanım olsun” diyorlar. Akşener’in çıkışı sonrasında Gül senaryosu yok.
Gel gör ki, Meral Hanım şu anda farklı araştırmalarda yüzde 7-11 arası gözüküyor. Saadet’le ittifak yaparsa, baraj sorunu kalmıyor. Ancak her durumda ikinci turda Kürt oylarını alma ihtimali yok. Büyük bir iddia koyuyor ancak bunu destekleyen rakamlar yok. Siyaseti bilenler açısından bunun matematiksel bir dayanağı yok.
Bu durumda CHP de kendi adayına yönelecektir. Zor bir karar bu. Gül dışında gündemdeki isimlerin ikinci turda şansı zayıf. Yine de bakalım kim çıkacak...
Tabii kim çıkarsa çıksın şu bir gerçek: Dün ortaya çıkan tabloyla Tayyip Erdoğan, ciddi anlamda rahatlamış durumda. Artık işi, daha kolay.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018