Celal DENİZ
AKP metazori bir dayatmayla yapılan 1 Kasım 2015 seçimlerinde %49,48 oy alarak birinci parti seçildi. Bu sonuçlara göre her iki kişiden birisinin oyunu almış bir iktidar var. Ancak bu sonuçlara rağmen şeytanın avukatlığını yapmak gerekirse AKP meşru mudur diye sormak istiyorum.
Evet sahiden AKP meşru mudur?
Bu soruyu anlamak için ülkenin hukuk düzenine, devletin hukuki zeminde işleyişini sürdürüp sürdürmediğine bakmak gerekiyor. Alman düşünür Max Weber "Çağdaş devletin hukuk düzeni, kanunlara dayandığı sürece kişilerin gözünde meşrudur. Bu meşruluk, hukuki meşruluğu aşıp toplumsal meşruluğu da kapsar. Çağdaş devletten söz edebilmek için bir siyasal toplulukta idari ve hukuki kuralların, idari örgütün zorlama gücünün ve meşru iktidar uygulamasının gözlemlenmesi gerekir." diyor.
Cumhurbaşkanı kendini fiili başkan olarak görmeye başladıktan ve öyle davranmaya başladıktan sonra, ''Türkiye'nin fiilen yönetim sistemi değişmiştir'' diyebildi.
Devlet içerisinde devlet kurumlarına paralel yapılar kuruldu. Bu yapılar Fetullah Gülen'in paralel yapıları değil, Erdoğan'ın saray içinde ki paralel yapılarıdır. AKP devlet işleyişini fiili davranışlarla kurumsal olmaktan çıkarıp siyasallaştırdı. Cumhurbaşkanı yargıya dikte edercesine konuşmaya başlar başlamaz savcıların harekete geçmesi bunun bir küçük örneğidir. Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül hakkında cumhurbaşkanının bedel ödeyecekler diye konuşmasının ardından, bedel ödetecek mekanizmalar harekete geçti ve gazeteciler cezaevini boyladı.
Dışişleri bakanlığı bir anlamda baypas edilerek saray içerisinde kamu diplomasi biriminin kurulması da devletin kurumlarına paralel örgütlenmelerin hızla kurumsallaştığının bir başka göstergesidir. Aynı şekilde dış politikada belirleyici kurum MİT olmaya başladı. Dış politikada istihbari bilgilere dayalı bir işleyiş öne çıkarıldı. MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın diplomatik seyahatlerde öne çıkması bir göstergedir.
Devlete paralel kurumlaşma bir yandan sürerken diğer yandan ülkede güce dayalı hukuksuzluğun yarattığı tahribatta genişliyor. Bu anlamda Kürt sorununda 1990'lı yılardan da ileri bir savaş konsepti ile Kürt illerinin insansızlaştırılması, ablukalarla kentlerin yakılması, yıkılması, insanların diri diri yakılarak öldürülmesi, günlerce yaralı halde kuşatma haline bırakılması, öldürülenlerin uzuvlarının kesilmesi, öldürülen kadınların çırılçıplak sokağa bırakılıp fotoğraflarının servis edilmesi, çocuk ve kadın ölümlerinin rekor düzeye çıkması ülkede meşru hukuk düzeninin işletilmediğinin somut birer kanıtıdır.
Bir başka Kürt fobisinin dış politikaya yansıması olarak, Batılı ülkeler ve Rusya karşısında yalnızlaşmasına rağmen PYD düşmanlığı yapması ve bugün PYD mevzilerine karşı top atışları yapması da bir başka hukuksuzluğun göstergesidir. Dış politikada iflas eden bir tüccar mantığı ile ha bire yeni kumar kartları açmak bir ülkenin düzenini alt üst etmekte siyaseten körlüktür. Ülkenin haksız bir savaşın eşiğine getirilmesi, içte ve dışta savaş politikalarında ısrar ülkede milliyetçiliği pekiştirse de meşru değildir.
AKP'nin devletin kurumlarını siyasallaştırdığı, evrensel hukuk kurallarından uzak bir keyfi hukuk düzeninin varlığı, cumhurbaşkanının parlamenter sisteme rağmen başkanlık sistemini fiilen devreye sokması ve tek adamlığın pekiştirilmesi, bir arada değerlendirildiğinde AKP meşru mudur sorusunun cevabını yanıtlamak kolaylaşır.
Evet AKP her iki kişiden birisinin oyunu almışta olsa, gerek evrensel hukuk normlarına göre, gerekse toplumsal olarak meşru değildir. Bir devlet ülke sınırlarında kendi halkını öldürüyor evini yakıyor yıkıyorsa, ülkesinin aydınları ifade özgürlüğünden yoksunsa, bile bile ülkesini ateşe atıp savaşa sokuyorsa ,devletin demokratik hukuk normlarını fiilen değiştiriyorsa, o devlette, o hükümette o cumhurbaşkanı da meşru değildir.
Bir ülkede kuvvetler ayrılığı ilkesi adaletin gerçek yerini bulması için devlet kurumlarının birbirini denetleyen bir fren mekanizmasıdır. Bugün cumhurbaşkanı kuvvetler uyumu diyerek monarşik bir düzenin alt yapısını hazırlıyorsa meşru değildir. Çünkü bir devlet, bir hükümet, bir cumhurbaşkanı meşruiyetini evrensel hukuktan alır, almalıdır.
Yazarlar
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017