Celal DENİZ
AKP anayasa değişikliğini MHP milletvekillerinin desteği ile meclisten geçirerek kendi misyonunu tamamlamış gözüküyor. Bundan sonra referandum kampanyasının başarısı cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devlet imkanları ile gerçekleştireceği mitinglere bağlı durumdadır.
Erdoğan kampanyanın ilk konuşmasını SETA'nın cumhurbaşkanlığı sempozyumunda 11 şubatta yaptı. Konuşmasında Hayır diyenlerin, PKK, HDP, FETÖ, ana muhalefet partisi CHP olduğunu belirtti. Başbakan ve bakanlardan benzer açıklamalar geldi. Hayır diyenleri terör örgütleri ile birlikte davranmakla suçlayıp hain ilan ettiler.
Erdoğan geçmiş seçim kampanyalarında da, siyaset tarzında da gerginlik söylemini hep kendi lehine çevirmiş bir siyasetçidir. Ne ki bu kez Hayır diyenleri terör örgütleri ile işbirliği yapmakla suçlamak, hain ilan etmek ters tepti. Çok geniş kesimden tepki yükseldi.
Toplumun kutuplaşmasını daha da arttıracak bu söylem halktan tepki alınca Erdoğan kampanyanın dilini değiştirerek HDP ve CHP seçmeninden oy istedi. 1 haftalık bir süre de böylesi bir değişim inandırıcı olabilir mi? Yıllardır kutuplaştıran, gerginlik üreten söylemlere inanmak için hangi neden var? Hele de günü birlik söylem değişikliklerinin onlarca örneği olan birinin sözüne ne kadar itibar edilir ki? Bunu bilen seçmenler neden Erdoğan’ın bu son kucaklayıcı söylemine itibar etsinler ki?
AKP'nin klasik seçim sloganlarından birisi ''onlar konuşur AK Parti yapar'' idi. Şimdi AKP'nin yaptıkları üzerinden değerlendirme yaparsak Erdoğan'ın son söylem değişikliğinin ne kadar samimi olup olmadığını görebiliriz.
Cumhurbaşkanı HDP'lilerden oy istiyor. HDP eş başkanları ve milletvekilleri aylardır hukukuz bir biçimde tutuklu. Dışarıda olan milletvekilleri bir gün gözaltında, bir gün serbest, bir gün tutuklu. Sürekli bir hukuki taciz durumu. Binlerce HDP DBP siyasetçisi ve belediye başkanları tutuklu, belediyeler kayyumlara teslim edilmiş durumda.
HDP eş başkanı Fiğen Yüksekdağ'ın zorlama bir yöntem ile milletvekilliği düşürüldü.
Son olarak Nusaybin'in mahallesi olan Koruköy ( Xerabe Bava ) günlerdir ablukaya alınmış, insanlar köy meydanında çıplak soyulmuş işkenceden geçirilmiştir. 1994 yılının bu yöntemleri referandum sürecinde yeniden hortlatılarak Kürt seçmene mesaj verilmiştir. Kürtlere korku salınmaya çalışılmıştır. Bu anlamda Kürtler neden Erdoğan'ın çağrısına uyup ''tek adam rejimi'' için evet oyu versinler? Bu mümkün değildir.
Erdoğan ve ardılları referandum kampanyasında neden evet verilmeli sorusuna içten yalın bir cevap veremiyorlar. Bu nedenle de halka doğruyu söylemiyorlar. Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar cumhurbaşkanının meclisi fesih etme yetkisini elinde bulundurması ile milletvekilleri üzerinde demoklesin kılıcının sürekli sallanacağını söylüyor. Cumhurbaşkanının kararnamelerle yasalar çıkarması imkanı meclisi işlevsiz kılacak diyorlar. Evet diyenler bu itiraza karşı meclisin daha da güçleneceğini söyleyebiliyorlar.
Hayır diyenler bütün yetkilerin tek adamda toplanacağına itiraz ediyorlar. Kuvvetler ayrılığının son bulması dikta rejimini getirir diyorlar. AKP eliyle beslenen yandaş kalemler buna itiraz edip tek adam rejimi olmayacak dediler. Erdoğan bunları ters köşe yaparak bütün güçlerin tek elde toplandığını itiraf etti. Yandaş kalemler utangaç bir sessizlik içinde kaldılar.
Erdoğan 30 ilde planlanan mitingi 60 ile çıkarabilirmiş. Bu da şunu gösteriyor ki anketler Cumhurbaşkanı ve yandaşlarının gerçeği ters yüz etme girişimlerinin AKP tabanında bile yeterince etki bırakmadığı yönündedir.
Böylesi bir dönemde HAYIR diyenlerin kampanya olanakları OHAL nedeniyle kısıtlı olsa da, umutlu olmaları için bir çok nedenleri vardır. Sorun sadece HAYIR çıktığında bir anayasa teklifi engellenmiş olmayacak. Aynı zamanda HAYIR çıkarsa AKP düşüşe geçer. İnsanlarda ki psikolojik duvar aşılır, halkın özgüveni yükselir. ANAP'ın ve ÖZAL'ın inişe geçmesinde, 1987 referandumunda kıl payı bile olsa kaybetmesinin önemli etkisi vardır.
Hakikati ne kadar gizlersen gizle sonunda ortaya çıkmasını engelleyemezsin. Çünkü gerçek çıplak gezmeyi sever. Geçmişi yaşayan insanların sözü bugün daha bir anlamlı gözükmektedir. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız.
Bu bilinçle HAYIR'ı örgütlemek için dünden daha fazla nedenimiz vardır.
Yazarlar
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017