Enver SEZGİN
Müfide Ağaya Sason İlçesi’nin bir köyünde yaşamaktadır. Ailecek küçük arazilerinde tütün ekerek yaşamlarını sürdürürler. Gün gelir tütüncülük “para etmez” olur. Buna bir de bazı baskılar eklenince köyde barınmaları imkânsız hâle gelmiştir.
Çok uzağa gidemezler. Yeni mekânları Batman’ın bir kenar mahallesi olmuştur.
Müfide Ağaya eşi ve çocukları ile birlikte civar köylerde çobanlık yapmaya başlarlar. Lakin kazandıkları para kalabalık nüfusu geçindirmeye yetmez. Çocukları başka işlerde şanslarını denerler. Müfide Ağaya’nın küçük oğlu İsmail bir müddet inşaat işçiliği yapar. Ardından bir başka iş teklifi alır. Bu kez Özgür Ülke gazetesinin dağıtımında çalışacaktır. Ancak rahat değildir. Birkaç kez, annesine “başına kötü bir iş” gelebileceğini söyler.
1990’lı yıllara gidiyoruz. Meşum yıllar. İnsanların sorgusuz, sualsiz sokak ortasında öldürüldüğü yıllar. İsmail 1994 yılının 29 Mayıs’ında işten eve erken dönmüştür. Annesine eniştesinin evine gideceğini söyler. Aradan saatler geçer İsmail bir türlü eve gelmez. Anne endişelenmiştir. Damadını telefonla arar. İsmail’in uğramadığını öğrenir. Endişenin yerini korku alır. O gece gözüne uyku girmez. Sabah ilk işi gazete bürosuna uğramak olur. Orada değildir. Bu kez damadının bulunduğu mahalleye yönelir. Önüne gelen herkese oğlunu sorar. Sokaklardan birinde kapı önünde sohbet eden iki kadına rastlar.
Önceki gece sivil giyimli üç kişinin bir genci zorla beyaz bir otomobile sokmaya çalıştıklarını anlatırlar. Genç adam uzun süre otomobile girmemek için direnmiştir. Ancak silah zoruyla alıp götürmüşler. Eşkâlinden söz ederler. Bu genç İsmail’den başkası değildir. Yüreğine ateş düşmüştür, ağlar. Bir süre ne yapacağını bilemez hâlde dönüp dolaşır. En nihayet polise gitmeye karar verir.
Merkez Karakolu’na gidip durumu anlatır. Burada yardım yerine azar işitir. Polislerden biri ona şunları söyler: “Önce oğlunu dağa gönderiyorsun. Sonra da buraya gelip şikâyet ediyorsun.”
Çaresiz bir biçimde eve döner. Bu kez polisler onu rahat bırakmazlar. Aynı polisler onu evden alıp çocuğunun nerde olduğunu sorarlar. Yanıtı hazırdır: “Siz, İsmail’in nerede olduğunu biliyorsunuz.”
Müfide Ağaya bu kez Emniyet Müdürlüğü’nün kapısını çalar. Müdürlüğün Terörle Mücadele Şubesi’ne bir dilekçe ile başvurur. Buradan da bir sonuç çıkmaz.
Anne oğlunun izini sürmeye kararlıdır. Pes etmez.
Tavsiye üzerine bir avukat tutar. Suç duyurusunda bulunurlar. Mahkeme takipsizlik kararı verir.
Bir gün askerler Oymataş Köyü’nün Soğuksu Mezrası’nda Hizbullah’ın “Mezar Evlerinden” birine baskın düzenlerler. Fahrettin Tan adlı bir kişiyi elleri ve ayakları bağlı hâlde bulurlar. Fahrettin evin bodrumunda İsmail Ağaya’yı gördüğünü söyler. Bu, İsmail’den aldıkları son haber olur.
Anne Müfide Ağaya yıllarca ev ve polis arasında mekik dokur. Ancak bir sonuç alamaz.
Aradan 20 yıla yakın bir zaman geçmiştir. Anne Müfide ilk günkü gibi oğlunun yolunu gözlemektedir.
Kapı her çalındığında önce o koşar. Her an oğlunun karşısına dikilip “anne ben geldim” diyeceği günü beklemektedir.
“Ölü veya diri oğlumu istiyorum” diyen bir annenin feryadından söz ediyorum.
“Oğlum nerede” diye soruyor.
“Hiç değilse oğlumun kemikleri...”
Bir yandan “kayıp” evladının acısı öte yandan belini büken yoksulluk.
“Kapısını” bugüne kadar çalan olmamış. En çok da buna içerlemektedir.
Acısı ve yoksulluğuyla baş başadır.
Bir dönemin Özal Harekât polisi Ayhan Çarkın mahkemede verdiği ifadede şöyle söylüyor: “Devletin silahlarıyla cinayetler işlendi... Namuslu Kürt halkı baskı ve zulüm gördü.”
Müfide Ataya gibi binlerce annenin evlatlarını ellerinden aldılar.
İnsanlık suçu işlediler.
http://www.taraf.com.tr/enver-sezgin/makale-ismail-agaya-nerede.htm
Yazarlar
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015