Enver SEZGİN
Geçen yılın aralık ayında Amedspor ile Başakşehir futbol takımları arasında yapılan kupa maçını Diyarbakırlı dostlarımla birlikte izleme fırsatı bulmuştum. Bir mesai günü olmasına rağmen taraftarlar maça büyük ilgi göstermişlerdi. Amedspor, karşılaşmanın büyük bölümünü on kişi oynamasına rağmen maçı berabere bitirmeyi başarmıştı.
Sur ilçesinde sürüp giden kanlı çatışmaların yarattığı gerginlik izleyicilere yansıyordu. Savaş, doğal olarak maçı izlemeye gelen insanları da etkilemişti. Bütün bunlara rağmen maç boyunca tatsız diyebileceğimiz hiçbir önemli olay yaşanmadı. Konuk takımın oyuncuları bir saldırıya uğramadı. Tek bir seyirci sahaya inmedi. Öte yandan yayıncı kuruluş önceden ilan etmesine rağmen maçı naklen yayınlamadı. Maçı görmezden geldi. Böyle bir maç oynanmamıştı sanki.
Süper Lig’in başarılı takımlarından biri olan Medipol Başakşehir’e karşı iki maçta da başa baş bir maç çıkaran Diyarbakır ilinin bu takımının bir üst tura çıkması ve daha sonra ise Bursaspor’u kupa dışı bırakması bir tesadüf eseri değildi.
Bursa maçına gelelim.
İlk iş olarak, Amedspor taraftarlarının stada girmeleri yasaklandı. Kendi seyircisinden mahrum olarak sahaya çıkan futbolcular maç başlar başlamaz, Bursa seyircisinin küfürleriyle karşılaştılar. Bir yandan da sahaya ve Amedsporlu oyunculara yabancı madde fırlatıldı.
Bu arada, maç boyunda Amedspor adından söz etmemeye çalışan spiker, konuk takımın oyuncularından “onlar” diye bahsetti.
Onlar…
Sahi, kim onlar?
Uzun yıllar amatör liglerde mücadele eden bu takım,1990 yılında belediye tarafından satın alınarak adı “Diyarbakır Belediyespor” olarak değiştirildi. Bir müddet sonra ise ismi “Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor” oldu. 2014 yılında yapılan kongrede ise delegeler takıma, Amedspor adını verdiler.
Doğal olarak Futbol Federasyonu’nun bu ismi onaylaması gerekiyordu. Bu pek kolay olmamış. Federasyon , “toplumun hassasiyetleri” gerekçesiyle bu değişikliğe karşı çıkıyor. İsim onaylanmıyor. Sonunda “Amed Sportif Faaliyetler” adı üzerinde uzlaşılıyor. Tescil işi tamamdı.
Bitti mi? Hayır.
Futbol Federasyonu bu kez de, “takımın yeşil, kırmızı ve sarı” olan renklerinin değişmesini talep ediyor.
Bir kere daha “toplumun hassasiyetleri” devreye girmişti. Yöneticiler önce liglerden çekilmeyi düşünüyor. Daha sonra ise bunun doğru bir tutum olmayacağına karar vererek vazgeçiyorlar. Sonunda “sarı” rengin yerine “beyaz” rengi tercih ederek yollarına devam ediyorlar.
Sıkıntılar son buluyor mu? Bulmuyor, ne yazık ki.
Takımın başkanı Ali Karakaş’ı dinliyoruz: “Her dış saha maçı özellikle oyuncularımız için büyük bir gerginlik içinde geçti. Takımın, Amedspor adını almasından sonra daha da fazla dışlayıcı tutumlarla karşılaştık. Hemen her sahada evsahibi seyirciler, ‘Burası Türkiye, buradan çıkış yok’ veya ‘Teröristler dışarı’ gibi bizi yaralayıcı sloganlar attılar. Bu durum ister istemez futbolcularımızı olduğu gibi, taraftarlarımızı da etkiliyor. Oysa Amedspor bu ülkenin takımıdır. Bizim takımımızda, on ilden gelen oyuncular var. Bazıları, Ankara, İzmir, Alanya, Düzce gibi uzak şehirlerden geldiler ve bu takımın başarısı için ter döküyorlar. Ne acıdır ki, Amedspor’un başarısı ve hattâ varlığı bir sorun hâline geldi. Bizim, sahalarda dostluk ve kardeşlik mesajları vermemiz gerekiyor. Türkiye’nin geleceğine dair mesajlar…”
Amedspor, bugün kendi sahasında çeyrek finalin ilk maçında Fenerbahçe karşısına çıkıyor. Tabii seyircisiz olarak. Çünkü Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, takıma “ideolojik propaganda” gerekçesiyle ceza vermiş durumda.
Başkan Ali Karakaş’ı dinlemeye devam edelim: “Bölgede süren savaş ve yaşanan acılar taraftarlarımızı doğrudan etkiliyor. Diyarbakır, acının yaşandığı bir kent. İnsanlar mutsuz. Oturdukları yerden top seslerini duyuyorlar. Bir nebze de olsa onlara bir sevinç yaşatmak istiyoruz. Fenerbahçe ile eşleşmeyi başardık. Federasyon ise taraftarı, Fenerbahçe’yi izlemek ve kendi takımını desteklemekten mahrum bıraktı. Bu tutum her şeyden önce sporun doğasına aykırıdır.”
Amedspor, şimdilerde 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele etmektedir. İki maçı eksik olan Amedspor, 27 puanla 8. sırada yer almaktadır.
Yolu açık olsun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015