Enver SEZGİN
1 Kasım Genel Seçim sonrası “Yeni Anayasa” meselesi ülkenin gündemlerinden biri oldu. Oysa aylardır, Türkiye’nin bir bölgesinde kanlı çatışmalar sürüp gidiyor. Yüzbinlerce insan abluka, top atışları ve sokaklarda kazılan hendeklerin arasına sıkışmış durumdadırlar. Yıkıcı bir savaşın içinde hayatta kalmaya çalışıyorlar. Cizre, Sur veya Nusaybin ilçelerinden her gün ölüm haberleri alıyoruz.
Böyle bir ortamda anayasa gibi çok önemli bir konuda sağlıklı bir çalışma yürütülebilir mi? Bu sorulara farklı yanıtlar verebiliriz. Ama işte parlamentoda temsil edilen her dört partinin üye verdiği “Anayasa Uzlaşma Komisyonu” ikinci toplantısını yaptı bile. Demek oluyor ki anayasa çalışmaları bir biçimde yeniden başlamış oldu.
Türkiye’nin kadim meselelerinden biridir anayasa meselesi. Türkiye, yıllardır kendi toplum sözleşmesini ve bu sözleşme üzerine kuracağı anayasasını arıyor. Özellikle 2010 Anayasa Referandumu’ndan sonra “Yeni Anayasa” tartışmaları iyice hızlandı. İşte o günlerde bir grup insan bu tartışmalara dâhil olmak ve sürece olumlu bir katkı yapmak için biraraya gelerek Yeni Anayasa Platformu (YAP)’ı kurdu.
YAP, “yeni anayasanın” toplumun istekleri ve ihtiyaçları esas alınarak hazırlanması gerektiğine inanan kişilerden oluşan sivil bir girişimdir.
Yeni Anayasa Platformu, ilk günden beri, yeni anayasa sürecinde toplumun merkezde yer almasını sağlamak için çalıştı. Bu amaçla oluşum sürecine tüm toplumu katabilmek için anayasa toplantıları düzenlemeye karar verdi.
Bu yaklaşımdan hareket edilerek, Türkiye’nin yirmi iki ilinde otuz iki toplantı gerçekleştirildi. Yeni Anayasa için halk toplantıları yoluyla “Türkiye insanının nasıl bir siyasal yapı istediği, nasıl bir toplumsal yaşam arzuladığı nasıl bir devlet özlediği, özgürlüklere ve haklara nasıl baktığı, farklı olanlarla birlikte yaşama konusunda neler düşündüğü gibi konularda toplumun her bileşeninden, her katmanından, her çevresinden görüşler derlenecekti.” Böyle de oldu.
İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Antalya, Erzurum gibi büyük kentlerde toplantılar gerçekleştirdik. Batman, Bolu, Düzce, Edirne ve Kars gibi önemli yerleşim birimlerine uğradık. Çanakkale’nin dağ köylerini de ziyaret ettik. Kahve sohbetleri düzenledik. Esenyurt ilçesinde ve Taksim Meydanı’nda talep çadırları kurduk. İnternet üzerinden çok sayıda görüş derledik.
Tüm bu toplantılarda, farklı kimliklere, farklı inançlara, değişik toplumsal kategorilere sahip bireylerle anayasayı konuştuk. İnsanların, birlikte yaşama iradesine tanıklık ettik. Toplumun sağduyusunu gördük. Halkın, demokrasi, katılım, yerinden yönetim taleplerini dinledik. Kendilerine “Anayasa” sorulmasından duyduğu memnuniyeti gözledik.
Değişik kanallarla dile getirilen talepler kayıt altına alındı. Bunlar büyük bir titizlikle tasnif edildi.
Bu toplantılardan çıkan sonuçlar yaşamın her alanından gelen insanlardan oluşan Anayasa Çalışma Grubu (AÇG)’ye iletildi. AÇG ise, ülke ve dünya gerçekliklerini dikkate alarak, evrensel değerleri de hesaba katarak yeni anayasanın “Genel Esaslarının” ne olması gerektiğine dair raporlar hazırladı. Bu raporlar siyasi partilere ve hükümete sunulduğu gibi, bir basın toplantısı ile de kamuoyuyla paylaşıldı.
Öte yandan bu çalışma ve bu çalışmadan çıkan sonuçlar Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri ile de paylaşıldı.
2010 yılının aralık ayında başlayıp, 2011 yılının sonuna kadar devam eden “Katılın Talep Edin, Anayasamızı Birlikte Yapalım” temel sloganı adı altında düzenlenen 32 toplantının notları “Türkiye Yeni Anayasasını Arıyor” başlığı altında kitaplaştırıldı. Çok sayıda basılan bu kitap o dönem parlamentoda görev yapan tüm milletvekillerine, hükümet üyelerine, siyasi partilere ve pek çok sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine gönderildi.
Yaklaşık iki yıl süren bu uğraş ortak çalışmanın ürünüdür. Gerisinde ise Yeni Anayasa Platformu ve Anayasa Çalışma Grubu’nun tüm üyelerinin emeği vardır. Yeni Anayasayı sıkça konuşacağımız önümüzdeki günlerde, aylarca süren bu kıymetli çaba ve bu çabanın özeti olan sözkonusu çalışmanın başvurulması gereken bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015