Enver SEZGİN
Mezopotamya’nın kadim halklarından Süryaniler bugün yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadırlar. Oysa yüz yıl önce Mardin, Diyarbakır, Urfa, Antep, Malatya, Van, Adıyaman, Hakkâri vb. gibi yerleşim birimlerinde çok yoğun olarak yaşıyorlardı.
Onlar için kötü günler 1915 yılında başlar. Onbinlerce insan katliamdan geçirilir. “Seyfo”dan (Kılıç Günü) sonra sağ kalanları ise “zor günler” bekliyordu. Bazıları göç ettirildi. Kalanlar ise büyük baskılar gördüler. Bu “zor zamanlara” rağmen pek çok Süryani evlerini terk etmedi.
İnatla ve büyük bir özveriyle ata topraklarında yaşamaya devam ettiler. Yazık ki önlerinde “iyi bir hayat” yoktu. Gün geldi buralarda yaşamaları iyice zorlaştı. 1980 askerî darbesi onlar için bir dönüm noktası olmuştu. Süryaniler o günlerde “özel zulme” tabi tutuldular. Bölgede işlenen faili meçhul cinayetler onları da vurdu.
50 civarında Süryani katledildi. Üstelik bir tanesinin bile katili yakalanmadı.
Hedefte çoğunlukla “seçkinler” vardı.
Doktorlar, din adamları, muhtarlar...
Süryanileri sindirmek için ne gerekiyorsa yapılmış.
Bütün bir halka karşı tehdit ve baskı uygulamışlar.
Askerler, Köy Korucuları, Derin Devlet...
Toplu göç kaçınılmaz olmuş. Avrupa ülkelerine gidenler, İstanbul’a yerleşenler...
Aziz Demir Midyatlı bir Süryani’dir. Henüz 18 yaşında iken İsviçre’ye gider. Köyünün devlet tarafından “yasak bölge” ilan edildiğini öğrenir. Arkadaşları ile birlikte yasağın kaldırılması için çaba sarf eder. Defalarca resmî kurumlara başvururlar.
Nihayet 2002 yılında amaçlarına ulaşırlar.
Bugün uzun yıllar önce terk ettiği Midyat İlçesi’ne bağlı Elbeğendi (Kefre) Köyü’nün muhtarıdır.
“Buradan ayrıldığımda Midyat ilçe merkezinin neredeyse tamamı Süryanilerden oluşuyordu. Şu anda yüz aile kaldı ” diyor.
Ekliyor: “Bizi buralardan kovdular.”
Tarihte geniş bir coğrafyaya yayılan Süryaniler, bugün Mardin ve çevresine sıkışmış kalmışlar. Bu bölgedeki toplam nüfuslarının üç bin civarında olduğu söyleniyor.
Muhtar Aziz Demir hükümetin Süryanilere yönelik ‘dönün’ çağrısını şöyle değerlendiriyor:
“Bize ‘ geri dönün’ diyen hükümetin evvela bunun koşullarını yaratması gerekiyor.”
Kadastro çalışmalarında Süryanilerin ellerindeki arsaların, devletin eline geçmesi için ne gerekiyorsa yapılmış. Süryaniler bu uygulamaya “Toprak Soykırımı” adını vermişler. Şu anda topraklarının büyük çoğunluğu orman arazisi hâline getirilmiş. Yani burada tam bir “Orman Kanunu” uygulanmış.
Pek çok Süryani geri döndüklerinde topraklarına ve evlerine el konulduğu gibi kiliselerinin ve mezarlıklarının tahrip edildiğini öğrenirler. Neredeyse tüm köyleri, korucular ve civar köylerde yaşayanların işgaline uğramıştır.
Ölümle tehdit edilirler. Bir keresinde kiliselerine baskın düzenlenir, orada bulunanlar tartaklanırlar.
Bütün bu yaşadıklarına rağmen kimseye karşı kin ve nefret duygusu beslemezler. Barış içinde yaşamak istiyorlar.
Muhtar Aziz Demir şunu ifade ediyor: “Başbakan her fırsatta herkesin birinci sınıf vatandaş olduğunu söylüyor. Oysa biz kendimizi böyle hissetmiyoruz. Önce vatandaşlıktan doğan haklarımıza kavuşmamız gerekiyor.”
Kaybettikleri topraklarının ve evlerinin iade edilmesini istiyorlar.
Süryaniler, “Lozan Antlaşması” kapsamında oldukları hâlde, uzun zaman “yok” sayıldılar. Yaşadıkları onca acılara rağmen bu antlaşmadan doğan haklarından vazgeçmediler.
Güneydoğu Süryanileri Kültür ve Dayanışma Derneği, geçtiğimiz günlerde Midyat’ta Süryanice eğitim verecek olan bir ilköğretim okulunun açılması için girişimde bulundu. Şimdi Mardin İl Eğitim Müdürlüğü’nden gelecek yanıtı bekliyorlar. Kültürel haklarını talep ediyorlar. Birinci sınıf vatandaş olmanın yolunun bu hakları elde etmekten geçtiğini iyi biliyorlar.
Onlar “eşit” olmak istiyorlar.
[email protected]
http://www.taraf.com.tr/enver-sezgin/makale-midyat-ta-suryani-olmak.htm
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015