Enver SEZGİN
Pazar günü, Türkiye halkı ilk kez kendi cumhurbaşkanını doğrudan seçmek için sandık başına gitti. Sonuç ortada. Seçimlerin ilk turunda, Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanması pek çok insan için olduğu gibi benim için de sürpriz olmadı. Beklenen gelişme, Erdoğan’ın birinci turda seçimi kazanacağı yönündeydi. Bu gerçekleşti. Erdoğan, cumhurbaşkanı olmak istedi ve bunu başardı.
Öten yandan, Selahattin Demirtaş’ın sürdürdüğü kampanya, bu süre içinde gösterdiği performans ve sonunda aldığı oy bize bir başka başarı hikâyesini anlatıyor. Demirtaş bu başarısı ile kendisinden söz ettirmeyi fazlasıyla hak ediyor. Oysa 30 Mart Yerel Seçimleri’nden sonra partisinin başına geçip geçmeyeceği bile belli değildi. Nitekim mayıs ayı içinde El Cezire’ye yaptığı açıklamada “eşbaşkan adayı” olmayı düşünmediğini belirtiyordu. Ancak, gelen talepler üzerine önce, 22 Haziran’da yapılan kongrede HDP Genel Başkanlığı’na seçildi ve daha sonra da partisinin cumhurbaşkanı adayı oldu. Karşımızda siyaseten olgunlaşmış ve genç yaşına rağmen yeterince tecrübe kazanmış bir aday vardı.
Demirtaş, kampanya boyunca uzlaşmacı, birleştirici bir dil kullanmış ve bu sayede geniş kesimler içinde sempati toplamış, dikkatleri üzerine çekmiştir. Toplumla diyalog kurmuş, onlarla konuşmayı başarmıştır. Partisinin o güne kadar ulaşamadığı yerlere ulaşmış, birtakım önyargıların kırılmasına önayak olmuştur. Bu çok önemli bir gelişmedir. Bu gelişmenin Türkiye siyaseti için özel bir önemi vardır.
Önemi vardır, çünkü bu başarısında sempatik görünümü ve üslubu kadar, ileri sürdüğü fikirlerin de etkili olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.
Bugüne kadar Kürtlere ve Kürt meselesinin çözümüne mesafeli duran ve hatta düşmanca bir yaklaşım gösteren kimi çevreler bile Demirtaş’ın ne dediğine kulak kabartmış, konuşmalarının etkisinde kalmışlardır. Demirtaş’ın sürdürdüğü çalışmalar başarılı olmuş, pek çok yerleşim biriminde az veya çok karşılığını bulmuştur. Bu sayede partisinin oyunu batı illerinde iki katına çıkartmıştır. İstanbul’da ise bir oy patlaması gerçekleştirmiştir. Dahası, partisini, yerel seçimlerde bir varlık gösteremediği Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesi’ne taşımıştır. Böylelikle yüzde on olan seçim barajının sınırına dayanmıştır. Selahattin Demirtaş’ın bu büyük başarısı, çözüm sürecinin devam etmesi ve başarıya ulaşması için de yeni imkânlar yaratmıştır.
Şu da çok önemlidir: Tüm kampanya boyunca, silahların sustuğu bir ortamda, siyaset dilinin ne kadar etkili olduğunu çıplak bir biçimde görmüş olduk.
Franklin Delano Rooseveltşöyle diyor: “Siyasette hiçbir şey durup dururken olmaz.” Demirtaş’ın başarısı da durup dururken olmadı. Bu başarı, planlı bir çalışmanın ve zahmetli bir emeğin ürünüdür.
Bu başarı, gelecekte Türkiye siyasetinin biçimlenmesinde Kürtlerin ön saflarda yer alacağını göstermektedir.
Bu gelişme “siyasetin yeniden şekillenmesine” katkı yapacaktır.
Son sözler iki muhalefet partisi için. Seçim sonuçları CHP ve MHP için ise bir uyarı niteliğinde olmuştur.
Hesap şuydu: Ekmeleddin İhsanoğlu gibi ‘muhafazakâr’ bir aday, AK Parti’nin seçmeninden bir miktar oy alacak ve bu yolla hiç değilse seçimler ikinci tura taşınacaktı. Bu olmadı. Seçim stratejisini salt “Erdoğan’ı aşağıya çekmek” olarak tarif ederseniz kendi seçmeninizi de motive etmekte yetersiz kalırsınız. Başarılı bir seçim kampanyası sürdürmeniz güçleşir, seçmen kitlenizi istediğiniz gibi harekete geçiremezsiniz. Nitekim iki partinin genel başkanları çok az yerde miting yapma imkânı bulmuşlar ve oldukça zayıf bir kampanya dönemi geçirmişlerdir.
Yazarlar
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015