Enver SEZGİN
Murat Karayılan’ın, 25 Nisan 2013 yılında düzenlediği basın toplantısında PKK güçlerinin 8 Mayıs tarihinde sınır ötesine çekilmeye başlayacağını açıklaması ile birlikte her şeyin tahmin edildiğinden çok daha kolay gerçekleşeceği düşüncesi egemen olmaya başlamıştı.
Kısa bir süre sonra ise silahlı grupların büyük bir bölümünün Türkiye’yi terk etmediğini öğrenmiş olduk. Bu kez iyimserliğin yerini kötümser bir hava almaya başladı. Kimileri ise zaman geçirmeden sürecin bittiğini ilan ettiler.
Otuz yıl devam eden bir savaş, üç ayda yerini kalıcı bir barışa bırakabilir miydi?
Bunun mümkün olamadığını yaşayarak öğrenmiş olduk. Ünlü yazar Stefan Zweig şöyle diyor: “Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi.” Türkiye bunun için otuz yıl bekledi. Barış sürecini başlatmak zor oldu, devam ettirmek ise daha zordur.
Şunu öğrenmiş olduk: Barış kolay gelmez.
Önümüzde uzunca bir yol var ve bu yolun zorluklarla dolu olduğunu artık daha iyi biliyoruz.
Öte yandan zaman içinde pek çok “tatsız” olay da yaşandı. Pek çoğu kaçınılmazdı. Çünkü “süreç” kendi içinde zayıflıklarını da barındırıyordu. Bu gerçeği hesaba katmazsak her olaydan sonra başa döndüğümüzü düşünebiliriz. Bunun böyle olmasını, “kavganın” yeniden başlamasını isteyenler az değildi. Bazıları her kritik dönemde ya da olumsuz her gelişmenin ardından, Abdullah Öcalan’ın “bu iş buraya kadar” demesini; deyim yerindeyse “masayı devirmesini” beklediler. Bekledikleri şey olmadı, olamazdı. Çünkü “süreç” toplumsal bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkmıştı.
Bugün durum nedir?
Bazı olumsuz gelişmelere rağmen, görüşmeler kesintiye uğramadan günümüze kadar gelmiştir. Dahası, müzakerelerin yasal zeminini oluşturacak olan “Yeni Çözüm Paketi” Meclis’ten geçerek yasalaştı. Artık daha iyi bir noktada olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Nitekim HDP heyeti ile görüşen Abdullah Öcalan, “30 yıllık bir savaşın büyük bir demokratik mücadeleyle sonuçlanma aşamasında olduğunu” belirtmiştir. Bu açıklama önemlidir. Önemlidir, çünkü sürdürülen görüşmelerin hangi durumda olduğunu bize açık bir biçimde anlatmaktadır.
KCK Yürütme Kurulu Başkanı Cemil Bayık’ın, Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır’ın, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “yeni heyetin” Kandil’e gelme teklifine yönelik sorusuna yanıtı net ve kısa olmuş: “Biz her zaman (görüşmelere) hazırız.”
Karşılıklı pozitif açıklamalar Türkiye’nin önüne yeni imkânlar sunmuştur.
Aslında taraflar, müzakere sürecinin, genişleyerek ve etkin bir biçimde devam etmesi gerektiğini beyan etmişlerdir. Bu beyan çerçevesinde önümüzdeki günlerde ve aylarda somut bazı adımların atılabileceğini görüyoruz.
Ancak, dünya yerinde durmuyor. Ortadoğu da öyle...
Koşullar değişince, hedefler de değişmelidir.
Unutmayalım ki geçen yıldan çok farklı bir noktadayız. Bölgemizde önemli gelişmeler meydana geldi. Özellikle Suriye ve Irak’taki Kürtlerin durumu, düşüncelerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır.
Bu gelişmeler ışığında PKK’nın kısa sürede silahları bırakmasını beklemek ne derece gerçekçi olacaktır?
Nihai hedef elbette bu olmalıdır. Ancak, gerek Türkiye’nin etrafında meydana gelen yeni durum ve gerekse de sorunun doğasından kaynaklanan zorluklar; bize bir başka adım üzerinde yoğunlaşmamız gerektiğini göstermektedir.
O da şudur: “PKK’nın Türkiye sınırları içinde herhangi bir ‘askeri’ faaliyet içinde olmamasını sağlayacak bir mutabakat.”
Sonrası gelecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları, Kürtlerin yasal siyaset yolu ile seslerini yükseltebildiklerini ve bu yolla sonuç alabildiklerini çok somut olarak göstermiştir.
Kürtlerin, haklarını elde etmeleri için, “silahlı eylemlerin” yeniden başlamasına ihtiyaçları yoktur.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015