Enver SEZGİN
Ümit Kardaş, Taraf gazetesindeki köşesinde Kürtlerle ilgili dokuz yazı yazdı. Bu yazı dizisinde Kürt siyasi tarihinin kısa bir özetini bulmak mümkündür.
Kardaş, işte o makalelerin birinde şu saptamayı yapmış: “Ortadoğu’nun kadim halklarından birisi olan ve Türklerle kader birliği ve duygu ortaklığı yaşamış olan Kürtlerin Cumhuriyet kurulurken kandırılmış olmalarının ötesinde, gayriinsanî uygulamalarla inkâra, imhaya, tenkil ve tehcire tabi tutulduğunu bilmek gerekir.”
Yine, Ümit Kardaş’ın da ifade ettiği gibi, ne yazık ki “çok partili hayata geçildikten sonra da bu politikalarda bir değişiklik olmadı”.
Bugün işte böyle bir politikanın ürettiği devasa bir sorunu hep birlikte çözmeye çalışıyoruz.
Bütün bu politikalara ve ağır baskılara rağmen, Kürtler şu veya bu düzeyde hak ve eşitlik mücadelesini sürdürdüler. Yok, edilmeyi reddettiler.
Bugüne böyle geldik. Sorun hâlâ çözülmüş değildir. Türlü engellerle karşı karşıyayız. Hükümet atması gereken adımları bir türlü atmıyor.
Ancak şurası da bir gerçek: Hiçbir dönemde bugünkü gibi çözüme yaklaşmadık. Başka hiçbir zaman bugünkü kadar “Barışı ve Çözümü” konuşmadık. Artık geri dönüş mümkün gözükmüyor. Buna en önemli engel ise “Barış ve Çözüm” yanlılarının gücü ve kararlılığıdır.
Önceki gün Ağrı’da meydana gelen provokasyon sırasında ve sonrasında Kürtlerin aldıkları tutum onların barışı ne kadar istediklerini bir kere daha kanıtlamış oldu. Ölümü göze alarak bölgeye “Canlı Kalkan Grubu” olarak giden çok sayıda insanın tek bir amacı vardı; silahların patlamasına ve çatışmaların yeniden başlamasına engel olmak.
Cezmi Budak işte bu amaç uğruna hayatını kaybetti.
Bir kere daha Ümit Kardaş’ın dediklerine kulak verelim: “Tarih Kürtlere ilginç bir şekilde Türkiye’nin demokratikleşmesinde anahtar bir rol verdi.” Bu, Türkiye’nin bir şansıdır. Şu geçen iki yıl içinde “yasal siyaset” güçlendi. Toplum HDP’yi ileriye doğru taşıdı. Bu partinin yürüteceği politika, seçim kampanyası boyunca alacağı tutum; bütün bunlardan sonra seçimlerde alacağı oy “demokratikleşme” alanında yol almamıza büyük bir katkı yapabilir.
Ne yazık ki otuz yıl süren şiddet sarmalından tam olarak kurtulmuş değiliz.
Devlet uzun süre şiddeti şiddetle yeneceğini düşündü, öyle davrandı. Sonunda ne oldu? Boşa geçen yıllar. Çok şey gördük, acı çektik. Koşullar değişti, biz değiştik. Silahın sorunları çözmediğini öğrendik.
İki yıldır başka bir yolu; siyaset yolunu deniyoruz.
Şu geçen iki yıl boyunca sürdürülen görüşmeler herkesin bir kez daha düşünmesine fırsat verdi. İki yıl içinde barışın ve çözümün pekâlâ mümkün olduğunu gördük. Çok şey öğrendik.
Abdullah Öcalan’ın kararlı tutumu, onu destekleyenleri derinden etkiledi. Lideri olduğu örgütünün içindeki değişimin önünü açtı. Partisini ve destekçilerinin sürece katılımını sağladı. Barış ve çözüm için yüzbinlerce insanın harekete geçmesine önayak oldu.
Ümit Karadaş’ın yazı dizisini okuduğumuzda Kürt halkının nasıl acılar çektiğini, baskı gördüğünü bir kez daha hatırlamış oluyoruz. Bu kadar haksızlığa uğramış ve eziyet yaşamış bir halk bir daha o “çatışmalı günlere” dönmek istemez.
Ağrı’daki askerî operasyon sırasında yaralı askerlere yardım eden yöre halkı, insanlık görevini yerine getirdiği gibi, kalıcı barışı ve kardeşçe yaşamayı içtenlikle istediğini bir kez daha kanıtlamış oldu.
Çatışmadan hemen sonra, Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık şu önemli açıklamayı yaptı: “Barış sürecini daha çok büyütmemiz gerekiyor. Biz, koşullar ne olursa olsun bu yaşanan baharı bir daha kışa çevirmeyeceğiz.”
Evet, koşullar ne olursa olsun “Barış ve Çözüm” için ısrarcı olmalıyız.
Yazarlar
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015