Enver SEZGİN
Cep telefonum sabaha doğru çaldı. Bu saatte kim, neden arıyordu… Dostum Veysel Uçum’un sesini duyar duymaz o acı haberi alacağımı anlamıştım. Hiç, ama hiç duymak istemediğimi duyacağımı… “Kaybettik, değil mi?” dedim. Ağlamaya başladı. Karşılıklı ağladık, ağladık…
………….
Onunla ilk 1975 yılının bir yaz gününde karşılaşmıştım.
Batman’da bir dernek lokalinde hararetli bir politik tartışmanın içindeydik. Şerif, bir lise öğrencisi olarak olup biteni izlemekteydi. Toplantının sonunda “bizim tarafta” yer almaya karar vermişti. O andan sonra yollarımız hiç ayrılmadı.
Şerif, İlerici Gençler Derneği (İGD) üyeliği ve sonra da onun Batman şube başkanlığını yaptı. Önce sıkıyönetim ve daha sonra ise 12 Eylül askerî darbesi; ülke kötü günler geçiriyordu. Biz de öyle.
Şerif, 1981 yılında, hakkında daha önce açılan bir dava nedeniyle iki buçuk yıl hapse mahkûm edildi. Hükmün infazı için Beşiri Cezaevi’nde iken, 1982 yılında yapılan TKP– İGD operasyonu kapsamında yeniden soruşturulmak üzere Diyarbakır’a sevk edildi. Burada ağır işkencelerden geçti. İkinci kez tutuklanarak, Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanlığı Askerî Cezaevi’ne konuldu. Burada 34. koğuşa atılır Şerif. Aort damarlarında daralma vardır. Bu yüzden ağır yük taşımaması, koşmaması, yorulmaması gerekmektedir. Oysa cezaevi yönetimi ona her eziyeti yapar. Öte yandan, hastalığın daha da ilerlememesi için ayda bir “koruyucu iğne” vurulması gerekmektedir. İğne yapma görevini ise onunla aynı koğuşta bulunan yakın arkadaşı Dr. Mustafa Dağcı üstlenmiştir. Yine bir gün bu iğneyi vurur. İlaç ters etki yapmıştır. Yere yığılır. Revirden ilaçları isterler. Bu ilaçların bir kısmını kalbine diğerini ise kalçasına zerk eder Dr. Mustafa. Hayata dönmüştür. Mustafa yere oturur ve hüngür hüngür ağlar.
Şerif, dört yıl süren yargılama sonucunda sekiz yıl hapse daha mahkûm edilir.
Cezaevinden çıktıktan sonra yaşamına İstanbul’da devam etti. Bu süre içinde de demokrasi mücadelesinden hiç kopmadı.
1991 yılında Sosyalist Birlik Partisi’ne (SBP), 1994 yılında ise Yeni Demokrasi Hareketi’ne (YDH) katıldı. Böyle geldik 2000’lere. 2010 yılında Yeni Anayasa Platformu (YAP) oluşumunda kurucu olarak görev aldığını görürüz onun. Sağlık sorunlarına rağmen Türkiye’nin demokratik ve sivil bir anayasaya kavuşması için yoğun çaba gösterdi. En zorlu görevleri üstlenmeyi ve onları hakkıyla yerine getirmesini bildi. Yapılan onlarca halk toplantısının arkasında hep Şerif’in emeği vardı. Tabii iyi kalbinde hep pusuda bekleyen hastalığı ne kadar müsaade edecekti… Bu toplantılardan birinin hemen bitiminde fenalaştı ve gözlerimizin önünde kalp krizi geçirdi. “Toparlandım, iyiyim şimdi” diyordu, “şunu şunu yapayım gideriz”. Böyle bir görev bilinci vardı onun; böyle bir emekçiydi.
Çocukluğundan beri kalp kapağındaki illet yetmezmiş gibi son bir buçuk yıl da kanser hastalığıyla mücadele etti. Bu nasıl kaderdi?! Onun adına biz lanet okuduk, lanetler. Ama o, işte, ‘adı Şerif, kendi Bayram’, kendisiyle hep barışık yaşadı. Çevreye karşı ise bu barışıklık adeta şenliğe dönerdi. Sorulsun; herkes onu gülen yüzüyle tanır, hatırlar. Kimse hakkında kötü bir şey düşünmemiştir, ne kaldı ki kötülük etsin. Aksine iyiliksever bir insandı. O, çevresine yardım etmek için dünyaya gelmişti. Ortak arkadaşımız şair Adnan Özer’in deyişiyle “iyilik hamurundan yapılmıştı tekmil”. Kaç kişi kendisini bu kadar sevdirebilir ki. Bir başka dostu ise Şerif’e şöyle sesleniyor: “İnsana, doğaya, taşa, kuşa, öfke ile bakanların hoyratlıkları yaşamı cehennem ederken, her bir canlının seni gördüğünde bana ait bir şeyleri emanet edebilirim dediği güzel insan, güle güle.”
O tanıdığım en iyi kalpli insandı. Ne acıdır ki bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. Kırk yıl önce bir temmuz ayında karşılaşmıştım. Yine bir temmuz ayında aramızdan ayrıldı.
Şerif, arkadaştı, dosttu, adamdı.
Kardeşim, seni tanıdığım için ve senin dostun olma fırsatını yakaladığım için çok şanslı olduğumu düşünüyorum…
O, çok iyi bir insandı. Baran ve Rojin’in babasıydı. O, Mehmet Şerif Bayram’dı.
Güle güle yoldaşım, güle güle. Seni unutmayacağız, unutturmayacağız, nefes aldığımız sürece hiç!
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015