Enver SEZGİN
Devam eden çatışmaları 90’lı yıllara benzetenler fena hâlde yanılıyor. Bu “son savaş” her bakımdan eskisinden çok daha fazla yıkıma yol açıyor. Buna en önemli sebep savaşın şehirlerde yürütülüyor olması.
Kaç gündür buralarda dolaşıyorum. Pek çok insanla sohbet etme fırsatı buldum. İnsanların içinde bulundukları ruh hâlini ancak görerek ve yaşayarak anlayabilirsiniz. Büyük bir kızgınlık ve umutsuzluk hissi hâkim.
Kızgınlı hâkim, çünkü güvenlik güçlerinin sürdürdüğü sonu gelmez operasyonlar onları canından bezdirmiş durumda. Özellikle, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Nusaybin, İdil, Silopi ve Cizre’de ilan edilmemiş bir olağanüstü hâl uygulaması var. Çok değil, bir yıl önce barışa dair umutlar taşıyorlardı. Bugün ise belirsiz bir sürecin içinde yaşıyorlar. Bir yıl önce çözüm için hangi adımların atılması gerektiğini tartışıyorlardı, bugün savaşın kim tarafından ve nasıl sona erdirileceğini konuşuyorlar. Umut yerini umutsuzluğa bırakmış durumda.
Umutsuz olmalarına en büyük neden, geleceği görememeleri. Savaşın yıkım olduğunu çok iyi biliyorlar. Ve savaş devam ettikçe bu yıkımdan daha çok etkileneceklerini görüyorlar. Kendileri ve çocukları için kaygı duyuyorlar. Endişeli bir bekleyiş içindeler.
Savaş, hayatlarını her bakımdan olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.
Bu savaş insanları memnun etmiyor. Büyük çoğunluk şimdilik olup bitenleri izlemekle yetiniyor. Ancak, devletin izlediği “abluka politikasına” da hiçbir destek vermiyorlar. Böyle bir politika taraftar bulmuyor, bulamaz. Hiçbir toplum gözleri önünde sürdürülen sonu belli olmayan operasyonlara sempati ile bakamaz. Sokağa çıkma yasağı, onları canlarından bezdirmiş durumda. Bütün bunlara rağmen savaşın bir parçası da olmak istemiyorlar. Bazıları çareyi göç etmekte buluyor. Silopi ve Cizre ilçelerinde yaşayan ahalinin yarısına yakını yaşadıkları kenti terk etmiş durumda. Tüm engellemelere ve hattâ tehditlere rağmen göç devam ediyor. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşayanlar da aynı yolu izliyor. Gideceği hiçbir yeri olmayan çaresiz insanlar ise büyük bir korku içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Silopi ilçesinde yaşayan bir yakınım imkânsızlıklar nedeniyle yaşadığı kenti terk edemediğini söyledi.
OPERASYONLARIN VE HENDEKLERİN GÖLGESİNDE BİR HAYAT…
Devletin operasyonları karşısında kızgınlığını gizlemeyen yerel halkın büyük çoğunluğu , “hendek politikasına” da destek vermiyor. Güvenlik güçlerinin operasyonları gibi, kazılan hendekler de onları canlarından bezdirmiş durumda. “Devrimci halk savaşı” çağrılarına olumlu bir yanıt vermiş değiller. Konuşma fırsatı bulduğum pek çok kişi “çözüm sürecine” geri dönülmesi gerektiğini söyledi. Demokratik siyasetin, parlamento faaliyetlerinin önemi daha net anlaşılmış görünüyor. Bu nedenle çoğunluk, HDP’nin daha aktif olarak gidişata müdahale etmesi gerektiğini düşünüyor.
Savaş bir kez daha en çok Kürtlere zarar veriyor. Vurulan onlar, evlerine hapsedilen onlar, başka diyarlara göç eden yine onlar.
Burada en çok sorulan soru şöyle: “Bu savaş nereye kadar devam edecek?”
Söylenen şey ise şu: “Devlet, belki bu savaşı kazanabilir. Ancak, olaylara salt ‘güvenlik penceresinden’ yaklaştığı sürece ileride çok daha yıkıcı bir şiddet sarmalının içine girebilir.”
Kürtleri memnun etmeden, onların sorunlarını çözecek politikalar geliştirilmeden, en önemlisi ise yeniden diyalog kanalları açılmadan bu şiddet ortamından çıkılamaz.
Sıkılan kurşunlar, patlatılan bombalar, yıkım, göç, kızgınlık, açılan hendekler; tüm bunlar bana, bir kez daha Kürt meselesinin çözümünün kaçınılmaz olduğunu anlattı, anlatıyor.
Aylardır bu savaşı kimin başlattığını konuşuyoruz. Oysa artık bunun hiçbir önemi kalmadı.
Önemli olan bu savaşın nasıl sona erdirileceği.
Yazarlar
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015