Mehmet TIRAŞ
Demokrasi ve hukuk birbirinden çıkan aynı zamanda birbirini besleyen,tamamlayan kavramlardır.Demokrasisiz hukuk olmaz,hukuksuz da demokrasi..Temel hak ve öğürlükler hukukun güvencesi altındadır,bunun başka bir yolu yoktur demokratik toplumlarda.. Eğer bir ülkede siyasetçi yargıya talimat verdim görevini yapacak diyorsa;o ülke demokrasi ve hukuk katlediliyor demektir.Bir parti yüzde elli değil,yüzde seksenle de iktidar olsa ,kendini yargı denetiminin dışında tutamaz ve yargıya talimat verme yetkisine de sahip olamaz..
Başbakan Erdoğan BDP’lilerin PKK ile Şemdinli kırsalında kucaklaşmasından sonra yaptığı açıklamada,”yargıya talimat verdim” gerekeni yapacak yani BDP’lilerin dokunulmazlığını istediğini,kendilerinin de üstlerine düşeni de parlamento da yapacaklarını söyledi.Yargıya talimat verdim sözünü Başbakan söyleyince toplumda bir öfke seli olması gerekirken,HSY’ den bir hakim buna tepki göstereceğine Başbakanı savunur bir dille “bu bir dil sürçmesi “ dedi..Başbakan tek din sözüne de dil sürçmesi demişlerdi ama,hız kesmeden “dindar nesil” yetiştireme yolunda ilerliyor.Tek dinli bir toplum hülyası olan iktidarın yargısı da bağımsız olamaz..
Yargıya talimat verdim sözü demokrasilerde terör örgütünün kanlı eylemi kadar tehlikelidir. Çünkü demokrasilerde bir kişinin suçlu veya suçsuz olduğu konusunda kararı yargı verir,siyasetçi değil.Siyasi iktidarların böyle bir yetkisi yoktur hukuk ve demokrasi literatüründe..Yargıya talimat verdim sözü üzerine çok düşünmeliyiz ve bizi toplum olarak çok zor ve tehlikeli günler bekliyor demektir.Klişe bir söz vardır ya “ et kokmasın diye tuzlarsın tuz kokarsa ne yaparsın “ misali..Tam bunu yaşatıyor bizlere Başbakan ustalık döneminde..
Başbakan Kürt sorunu yok terör sorunu var diyor,ama farkında mı yoksa bilinçli mi söylüyor hep PKK üzerinden Kürt sorununu okuyor,PKK’yı muhatap aldırıyor gerek içte ve gerekse dış dünyada..İç kamuoyunda şunu görüyoruz ki;PKK 50 milyon seçmenin üç milyonuna oy verdiriyor,işaret ettiği partiye ve kişilere.Bu oylar gittikçe de artıyor; Ak Parti’nin kendi yaptırdığı kamuoyu araştırmalarından öğreniyoruz.PKK bir sebep mi sonuç mu neden böyle bakılmıyor?PKK Kürt sorununun sonucu değil mi?
PKK demokratikleşmeyle etkisiz hale getirilebilir mi?
Sonunda söyleyeceğimizi başta söyleyelim,yargının talimatla görev yaptığı bir ülkede PKK’ya silah bıraktıramazsınız?Kim olursa olsun yargının bağımsız olmadığı bir ülkeye teslim olmaz,silahlı olup olmaması önemli değil..Demokratik toplumlarda herkes hukukun güvencesiyle kendini güven de hisseder,zengin veya yoksul,azınlık veya çoğunluk l olması önemli değildir.Yargı bir ülkede bağımsız değilse, siyasetçinin inandırıcılığı yoktur.İnandırıcı olamayan da sorunları çözemez..
PKK’nın altını boşaltalım söylemi çok inandırıcı bir söylem değildir artık bu saten sonra..Çünkü,Suriye iç savaşından sonra PKK farklı bir ivme kazanmış ,Kürdistan coğrafyasında belirleyici olan ben olacağım ve her alanda da muhatap benim diyor. Selahattin Demirtaş’ın PKK dört yüz kilometrelik bir alan hakimiyeti sözü yabana atılan bir söz olmadığı ortada..21 Temmuz 201 tarihinden bu yana 325 PKK’lı ölürken 88 asker bu çatışmalarda hayatını kaybetmiş ve halada çatışmalar devam ediyor.Eski Genel Kurmay Başkanlarından İlker Başbuğ biz PKK’yı dağda yendik ama dağa çıkışları önleyemedik,dağa çıkışları siyaset önleyecek,diye açıklamalar yapmıştı medyaya..Son 14 ayda 700 PKK’lı öldürülmüş,bugüne kadar da 29 yılda da 30 bin PKK’lı bu çatışmalarda hayatını kaybetmiş;PKK 6 kez imha edildiğinin iddia ediliyor PKK’nın dağ kadrosunun 5 bin olduğu üzerinden..PKK’yı muhatap almadan,PKK’nın dağ kadrosuna silah bıraktırmak,ceza evinde tutuklu bulunan PKK’lıları şartsız genel bir af çıkartmadan da,PKK’yı masaya oturtamazsınız bu saten sonra.. Yargının KCK operasyonu sonrası verdiği toplu tutuklamalar Kürtlerde devlete karşı çok büyük bir güvensizlik oluşturdu ve yargı Ak Partinin, parti örgütü gibi çalıştığını görüyoruz.Deniz feneri davası da bunun başka bir örneği . Yargı önceden sivil bürokrasinin elindeydi,şimdi el değiştirerek Ak parti hükümetinin eline geçti..Başbakanın yargıya talimat verdim sözü de bunu kanıtlamıyor mu?28 Şubatın rövanşının din versiyonunu uyguluyor Erdoğan..Başbakan Erdoğan’ın söylemi ve tavırları demokratik yoldan iktidara gelmiş bir lideri çağrıştırıyor mu,tam tersi rejimini korumaya çalışan diktatörleri hatırlatıyor insana..
Muhaliflere ve medyaya karşı söylemi kavgadan söylenmeyecek kadar terbiye sınırlarını zorluyor.
İktidarını eleştiren gazetecilere ve yazarlara tasmalı, muhaliflerine cibilliyetsiz,alçak,şerefsiz,çapsız gibi söylemleri toplumsal kamplaşmalara dönüşüyor.
Suriye ye karşı izlediği dış politikasını ekleştirenleri Esad’ın dostları neredeyse vatan haini gibi algılanacak bir dil kullanması,Kürt sorununun çözümü konusunda düşüncelerine ifade edenleri ise PKK’nın yandaşları terör örgütünün medyada veya sivil toplumda ki uzantıları diyerek potansiyel suçlu ilan ediyor,Başbakan.
Yargının bağımsız olmadığı yerde saydamlık olmaz,saydamlığın olmadığı yerde de denetim olmaz ve orada önlenemez bir yozlaşma meydana gelir..Devlet kutsanır,devlet vatandaşın hizmetkarı değil vatandaş devletin hizmetkarı olmaya devam eder..İşte Uludere 34 Kürt vatandaşın katliamı,Afyon Kara Hisardaki askeri mühimmat deposundaki patlamada ölen 25 askerin nasıl öldürüldüğü konusunda hiçbir bilgiye sahip değiliz ve olamayacağız da..Çünkü yargı bağımsız değil.. Adaletin adil dağılmadığı yerde barış olmaz,hep çatışma olur.
Demokrasiye ve hukuka inan, 12 Eylül faşist darbecilerin yaslarıyla ülkeyi yönetmez. Demokratta olamaz..
Not:Bu yazı 13 Eylül 2012 tarihinde yazılmış ve çeşitli internet sitelerinde yayınlanmıştır.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025