Mehmet TIRAŞ
Ülkenin gündemi üç konuya kilitlendi ama belli olmaz toplum olarak kaosa da sürüklenirsek şaşırmayalım; evrensel hukuktan uzaklaşmış bir ülke de neler olmaz ki!.
Gündeme oturanlardan birisi, Türk silahlı kuvvetlerinin Rus savaş uçağını hava sınırlarımızı ihlal etti diye düşürmesiyle gerginliğin, iki ülke arasında diplomatik boyutunu aşarak iplerin kopacak düzeyde olması.
ikincisi ise, Erdoğan’ın muhalif basını susturmaya yönelik yargıya verdiği talimat sonucu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanarak Silivri cezaevine konulması.
Üçüncüsü ise, Kürt coğrafyasında süren bir savaşı tüm bölgeye yayacak kanlı birolay;28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır Barosu Başkanı barış elçisi, Tahir Elçi’nin bir suikast sonucu Diyarbakır’ın merkezinde güpegündüz hunharca öldürülmesiydi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi gündeme bomba gibi düşerken; Balıkesir’de halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Elçi cinayeti için yorumu akla ve mantığa sığmayan bir açıklaması evlere şenlikti: ”Bizim teröre karşı verdiğimiz mücadele ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun, haklı olduğunu ortaya koyuyor” demesiydi.
Gerçekten hangi olayı öne çıkartıp, birinin diğerinden daha önemli diyemeyeceğimiz, zifiri bir karanlık içerisinde birbirimizi göremediğimiz bağırıp-çağırdığımız bir yolda yürüyoruz.
Basın ve düşünce özgürlüğü yolunda tutuklanan veyargılananların; hukuki bir dayanağı olmadan gazetesi basılan, televizyonları kapanan, holdinglerine kayyum atanan, bankalarına el konulanların, Erdoğan’a biat etmediği için baskıya ve şiddete maruz kalanların suçuna ortak olmak için; ‘suçunuz suçumuzdur, suçunuza ortağız diyemedik” vekitlesel olarak tek bir ses olup haykıramadığımız için, demokrasiden yana olan her kesim bundan sorumludur hatta suçludur.
Erdoğan, kendine biat eden bir basın, muhalefetsiz ve içinde hukuk geçmeyen bir demokrasi istiyor. Erdoğan, hesap vermeyen, denetlenemeyen bir diktatörlüğünün adını da, ‘başkanlık sistemi’ diye savunuyor ama içinde demokrasinin kuvvetler ayrılığı yok.
Toplum olarak başımıza gelmedikçe olaylara ve sorunlara pek duyarlı olan, empati yapan bir kültüre sahip değiliz.
Çünkü biz Hukuk ve çoğulculuk kavramına evrensel anlamda yabancıyız.
Bu temel hak ve özgürlükler için geçerli olduğu gibi, doğa felaketleri de buna dahildir.
Olayları ve sorunları biz çoğunluk üstünden anlayan, devlet refleksli devreye giren ve tavır alan; birey haklarını yok sayan, azınlıkların haklarını tanımayan bir geleneğe sahibiz.
Basın özgürlüğüne yapılan ve Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması da, Tahir Elçi’nin katledilmesi de bunu göstermiyor mu?
Ülkenin bir bölgesinde 8 Haziran seçim sonuçlarıyla iktidardan düşen AKP bir stratejisiyle başlayıp 7-8 Eylül 2015 tarihiyle Kürtlere ve barış severlere karşı bir linç başlatılmış; HDP’nin güçlü olduğu güneydoğu il ve ilçelerde tarihte rastlanmamış bir şiddet-baskı ve katliam yaşanıyor, ülkenin batısı bu vahşeti kıtalar ötesinde bir ülkede yaşanıyormuş gibi seyrediyor.
Aslında 17/25 Aralık’tan sonra Erdoğan’ın devlete yaptığı sivil darbenin sonuçlarıdır bunlar.
Hukukun ırzına geçildiği , yargının yürütmeye bağlandığı bir yerde bundan farklı ne çıkar ki!
Kolluk küvetlerinin savcının talimatını tanımaması,17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması başlatan savcıların görevden el çektirilmesi ve tutuklanması felaketin boyutlarını gösteriyordu.
17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu dosyasına bakan hakim ve savcıların tutuklanması, yolsuzluğu ortaya çıkartan polis şeflerinin önce açığa alınması, ardından tutuklanması ile hırsızın polisi kovaladığı bir süreci yaşamaya başladığımız da, aslında geç kalmadık mı?
17/25 Aralıktan sonra muhalif olan gazetelerin, yazarların, ekranları karartılan televizyonların, malına mülküne el konularak kayyum atanan holdinglerin ve tüm muhalif olan insanlar hakkında verilen yargı kararlarının altında Erdoğan’ın talimatı var.
Havuz medyasının mensupları olan gazeteci esnaf tayfasının dışında; Kim iddia eder Türkiye’de yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu, Erdoğan’ın istemediği bir yargı kararlarının uygulandığını.
Not: Diyarbakır barosu başkanı barış savunucusu Tahir Elçi cinayetini nefretle kınıyor katil veya katillerinin biran önce umutsuzum ama bulunması dilerken; Tahir Elçi’ faili meçhul cinayetlerin avukatıydı, hakkında kapsamlı ayrı bir yazı yazacağımı da belirteyim.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025