Melih ALTINOK
PKK’nin tabanı da, huzursuz Türkler de, çözüm sürecine yönelik itirazlarını aynı soruyla dillendiriyorlar:
“Karşılığında ne verilecek?”
İlginçtir, kaygılarını aynı soruyla dile getirseler de farklı siyasi cephelerdeki vatandaşları etkileyen asıl aktörler de bir mahalleden.
Örneğin endişeli Türk kamuoyu, MHP’nin ya da işi Genel Merkezi’ne Türk bayrağı asmaya kadar vardıran CHP’nin görüşmelerde taraf olmadığını biliyor. Dolayısıyla da, bu partilerin ya da çevresindeki organik aydınların itirazlarını “muhalefetin doğası gereği” şeklinde algılıyor.
PKK tabanındaki vatandaşlar da adı geçen muhalefete değil, müzakerenin tarafı olan hükümete,“temsilcilerine” ve onların çevresindeki kanaat önderlerine bakıyorlar. Kaygılarını buralardan gelen açıklamalara göre şekillendiriyorlar.
Şu âna kadar hükümet cephesi süreci gerçekten profesyonelce yürüttü. Milliyetçi, ulusalcı cephenin kışkırtmalarına ve hatta PKK’nin savaşçı alışkanlıklarına rağmen, “muhatabını” değersizleştirmedi.
Başbakan Erdoğan’ın “Öcalan hidayete mi erdi” sorusunu, “Hidayet kapıları kimseye kapalı değildir” sözleriyle yanıtlaması bile bu profesyonelliğe başlı başına kanıt.
Çözüm sürecinin diğer aktörü Öcalan da, sızdırma girişiminde faş olan, tabanı konsolide etmeye yönelik“anlaşılabilir” beyanatları dışında oldukça yapıcı bir rol oynadı. Zaman zaman Kandil’in savaşçılarının dümen suyunda “savrulan” BDP’yi rayda tutmayı başardı.
Peki, madem milliyetçilerin ulusalcıların propagandası o kadar da etkili değil, Türk ve PKK tabanındaki vatandaşların kaygıları niçin kemikleşiyor? Kim bu herkesi “huzursuz” etme becerisine sahip olanlar?
Beşikçi vakası
Bu sorunun yanıtını ilk kez tartışmıyoruz elbette. Burada, barışa maksimalist taleplerle bahane bulanların asıl derdinin çözüm değil bireysel pozisyonları olduğuna ve etkilerine dair pek çok yazı okudunuz?
Sağ olsunlar, aralarına da her gün bir yenisi ekleniyor. Dağın ardına baka baka “uçurum olanlar” ve PKK’ye maksimalist telkinlerde bulunan hümanistler bizi malzemesiz bırakmıyor.
Ancak geçen günlerde Cumhuriyet’e verdiği mülakatta “Öcalan’ın müzakere ehliyetini”sorgulayan İsmail Beşikçi’yi kuşkusuz ki bu ikbal pervanelerinden ayırmak gerek.
Nam-ı diğer Sarı Hoca, inandığı değerler uğruna onca bedeli ödemeyi göze alan bir ideologdur. Hülasa ne söylüyorsa doğru bulduğu içindir.
Hocanın bu prestiji, PKK tabanındaki huzursuzları kemikleştirmekle de sınırlı değil. Zaman zaman Öcalan’ın bile adını “saygıyla” andığı hocanın muteber konumu, onun sözlerinin, taleplerinin milliyetçi-ulusalcı kesimlerin gözünde de sürecin nereye varacağına dair bir işaret olarak algılanmasına neden oluyor.
İşte bu nedenle İsmail Hoca’nın görüşlerinin eleştirilmesi, artık amaçları Türk ve Kürt kamuoyunda açıkça görülen ilkesizlerle uğraşmaktan çok daha fazla önem taşıyor.
Daha nereye kadar savaş hocam
Sarı Hoca, Öcalan’ı hükümetle görüştüğü için “ulus-devlet talebinden ricat edip Kürt ulusal hareketine ihanet etmekle” eleştirecek kadar sertleşti.
Hoca bu noktada öncelikle “ayrı bir ulus-devletin” Kürtlerin bugün talep ettikleri demokratik haklarını otomatikman sağlayacağı optimistliğinin nedeni açıklamalı.
PKK’nin, Stalinist örgütlenmesi, söylemleri ve icraatlarıyla fiilen ortaya koyduğu geleneğinin, ileride Kürt halkının nihai kurtuluşunu getireceğine inanmamızı nasıl bekliyor?
Ayrı bayrak, ayrı parlamento, ayrı ordu demokrasinin garantisi midir?
Silahların bırakılması umudunun bile gasp edilmiş pek çok demokratik hakkın iadesinin yolunu açtığı bir süreçte, ancak savaşla elde edileceği ortada olan bir hedefin Kürtlere de Türklere de ölümden, acıdan başka bir şey getirmeyeceğini göremiyor mu?
İsmail Hoca ayrıca, her türlü marjinal talebin silaha başvurmadan meşru olarak konuşulabileceği bir Türkiye için ilk hedef olan silah bırakma sürecine, Kürtlerin demokratik haklarının iadesi“pazarlığını” da dâhil ederek, asıl ricat edenin kendisini olduğunu gösteriyor.
Ne yani hocam, bir provokasyon neticesinde masa devrilirse, pazarlık yapılmasını salık verdiğiniz Kürtlerin demokratik haklarının iadesi de mi rafa kalkacak?
Beşikçi Hoca, ne yazık ki, Kürtler adına dillendirdiği maksimalist talepleriyle önce barışın sonra da çözümün çıtasını aşılamayacak şekilde yükseltiyor.
Ve bunu inandığı için yapması, samimiyeti, başta Kürtler olmak üzere tüm Türkiyelilerin hak mücadelesini başka bahara ertelediği gerçeğini değiştirmiyor.
Üzgünüm hocam.
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019