Melih ALTINOK
Dün 2013’ü herkes kendi penceresinden “özetledi.”
Kimi ölülerimizi, acılarımızı ayrıştırıp simsarlığa devam etti, kapkara bir tablo koydu önümüze. Kimi ise tozpembe bir manzara çizdi.
Oysa Gide’ın dediği gibi gerçeğin rengi gri; 2013’ün rengi de bu olacaktı elbette.
Fokur fokur kaynayan bir coğrafyada, Suriye’deki, Mısır’daki, Afganistan’daki, Irak’taki acılardan biz de payımıza düşeni aldık. Reyhanlı’da, Gezi’de kardeşlerimizi yitirdik. Siyasi atmosfer ağırlaştıkça ağırlaştı.
Ama henüz bir yıl önce bile hayal olan mutluluklara da şahit olduk. Demokratikleşme paketleri geldi. İnsanların istedikleri kıyafetlerle işlerine, okulların gidememesi ayıbından kurtulduk. Bir önceki yıla göre daha fazla sivilleştik. Geçen sene yangın yeri olan Newroz alanlarında barış iradesi yankılandı. Başbakan, yıllar sonra sürgünden dönen isimlerle birlikte Diyarbakır’da çözüm kararlılığını en gür sesiyle haykırdı. Tam bir yıldır da bu barış ve çözüm ikliminin meyvelerinden tadıyoruz. Sayıyla 365 gündür kirli savaşa tek bir kurban vermedik.
İşte Gide’ın o dediği grilik de tam böyle bir şey. Hayat lineer bir çizgide ilerlemiyor.
Çocukluğumda 2000 senesini nasıl hayal ettiğimizi düşünüyorum da. Arabaların ayağını yerden kesmesini falan bekliyorduk milenyum çağından, hatırlasanıza. Ne var ki bizler gibi Uzay Yolu ile büyümemişti hayat; gerçeklikle ilişkisi bambaşkaydı. Türkiye’de ve dünyada bir alçaldı bir yükseldi…
Ama umut şart. İnsanın var oluşuna geçici de olsa bir anlam katabilmesi için her şeyin “daha iyi” olacağına inanması gerekiyor. Üstelik işinizi kolaylaştırmak için de söylemiyorum, bu inanç hiç de temelsiz değil. Zira bize her sabah yeni doğmuş bebekleri, baş veren fidanları armağan eden yaşam, aslında “sonsuza dek devam” kararı aldığını mesaj kaygısı taşımadan anlatıyor. Telaşa mahal yok yani.
Biliyorum, felaket senaryoları, cadı korolarının iç karartıcı ezgileri daha baskın. Ama inanın bunun en büyük nedeni gerçeğin yansımaları olmaları değil, iyi satmaları, kullanışlı olmaları.
Aynen Stephan Davies’in dediği gibi, “İç karartıcı bir karamsarlık iç açıcı bir iyimserlikte bulunmayan cazibeye sahip.”
Eski bir yazımda da bahsetmiştim, Davies kriz ve panik edebiyatının dayanılmaz cazibesini şöyle tanımlıyor:
“Baktığımız her yerde bize son derece kötü, iyi ve doğru şeyler için tehdit oluşturan bazı sosyal sorunlar gösterilir. Üstelik bir şeyler yapmadığımız sürece de hepimiz için felakete neden olacaktır.”
Evet, insanlığa zoru, savaş koşullarında sıkıntıyı, kısacası yoksulluğu ve süreli mücadeleyi vadeden modern çağın seküler çilecilerinin, var oluşu daha katlanılır hâle getiren ve ahaliye “dönüşümün” güvenli kollarını işaret eden “kendiliğindenci” yaklaşımlar karşısındaki konforunu sorgulamalıyız.
Onlar “hepimiz öleceğiz” dedikçe, karşılarına çıkıp “beni gelecek değil, geçmiş korkutuyor” demeli, ardından da mutlaka ağız dolusu bir kahkaha patlatmalıyız.
2013’ten “daha iyi” bir yıl bekliyor hepimizi; bana inanmıyorsanız kendinize inanın, doğru söylediğimi göreceksiniz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019