Melih ALTINOK
Cumhurbaşkanı seçildiği günden beri Erdoğan'ın Ak Parti'yi de yönettiğini iddia edenler, şimdi köşk ile hükümet arasında farklılıklar olduğunu kanıtlamak için çırpınıyorlar. Tamam, haklısınız, mantığı kimde arıyor ve şaşırıyorum falan da, insan ikna edeceği seçmeni bu kadar da küçümsememeli değil mi?
Hadi diyelim ki, siyasi husumet kimi muhalif seçmenin gözünü kör ediyor. Bu nedenle "ülkeyi daha iyi yönetmek için, önce yönetilemez hale getirme" projelerine oylarıyla destek oluyorlar. Peki ya, son dönemlerde, Ak Parti cephesinden kimilerinin bu salvolardan etkilenmesine ne buyrulur?
Geçenlerde CHP yandaşı bir televizyon kanalında konuşan bir Milliyet yazarı, işte bu kesimlere yönelik teorilerinden birini dillendiriyordu. 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin netleştiği dakikalardan itibaren Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu keşfeden bu hanımefendi, Ak Parti cephesindeki muhataplarına özetle şöyle sesleniyordu. Ak Parti seçimlerden büyük başarıyla çıkarsa bu başkanlık sisteminin başlangıcı, Davutoğlu'nunsa sonu anlamına gelirmiş. Yok, eğer partinin oyları düşerse ya da makul bir seviyede kalırsa da başkanlık sistemi projesi tarih olurmuş.
Bak sen! Bir başbakanın bekası için, başında olduğu partinin oy kaybetmesi gerektiğini söylemek ne kadar da akıllıca değil mi? Merak ediyorum, bir süredir "Kendim için bir şey istiyorsam" çıkışlarıyla Ak Parti cephesinden kimi ezikleri etkileyen bu diplomatik yazara hâlâ "hakkaniyet" payesi veren var mı?
Ak Parti çevresinin kompleksli unsurlarını "Erdoğan'sız hükümet ile bir problemleri olmayacağına, gül gibi geçinip gideceklerine" inandırmaya çalışan bu cenaze levazımatçılarına güvenen var mı? Acaba kendilerine hiç soruyorlar mı ya da aralarında konuşuyorlar mı? "Zaferle çıkılan 9 seçime rağmen siyasi meşruiyetimizi tanımadılar. Muhafazakârların, Kürtlerin kamusal alanda görülmesine bile tahammül edemediler. Şimdi, muhabbetlerinin sebebi ne ola ki?" diye. Daha da önemlisi, "Şimdi bize dost görünüp sırtımıza tapışlayarak 'terk edin' dedikleri Erdoğan'a hangi yüzden düşman olmuşlardı ki?"
Aynen öyle, mesele şahsi değil. Bu düşmanlığın temelinde, Erdoğan'ın hor görülmüş, inancı, dili, yaşam tarzı ve yoksulluğu yüzünden dışlanmış çoğunluğu, yani sizi merkeze taşıması yatıyor. Ahmet Davutoğlu gibi siyasette deneyimli bir ismin bu çocukça oyunlarla işi olmayacağını elbette biliyoruz. Ancak küçük iktidar hırslarıyla gözü dönüp, gölgesinde büyümeyi hedefledikleri iktidara bile zarar vermeyi göze alacak tiplere her yerde rastlanır.
HDP: Mektupta tarih yoktu
Erdoğan'ın Çözüm Süreci ile ilgili eleştirilerin, Öcalan'ın Newroz mesajının değiştirilmesine neden olduğu tezini dün Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi de yazdı. "Öcalan, PKK'nın 15 Nisan tarihinde kongreyi toplaması için çağrı yapıyordu. Bu cümle çıkarıldı. Bir de Süleyman Şah Türbesi'yle ilgili güçlü vurgu vardı. Ortak tarih bilinci açısından yapılmıştı bu vurgu ama Eşme olarak yuvarlandı."
Söz konusu mektubun içeriğinin şubat başında şekillendiğini ve Erdoğan'ın açıklamasından günler önce yazılıp HDP'lilere teslim edildiğini dün yazmıştım. Hareketi yakından izleyen kişiler olarak da daha önce defalarca mektupta somut bir tarih olmayacağını belirtmiştik.
Dün, bizzat mektubu alan HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı açıklama sanırım tartışmayı sonlandıracaktır: "Buna imkân yok. Çünkü bizim Sayın Öcalan'ın yazdığı metne, ne bir virgül ekleme ne bir virgül eksiltme gibi bir yetkimiz yok. Mektupta silah bırakmaya yönelik tarih yoktu."
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019