Mücahit BİLİCİ
Yaşadığımız siyasi krizin bir benzeri Nurcu evrende yaşanıyor. Yer darlığından kısa değiniler suretinde bahsedeceğim.
Bu ülkede Müslüman’a değil insana yani herkese hitap ederek kalplerde bir iman inkılâbı, bir sivil devrim gerçekleştiren Bediüzzaman Said Nursi bir Kürt idi. Ben ve pek çok Kürt gibi o da Türkçeyi sonradan öğrendi. Kemalist rejim onu Kürdistan’dan batıya, Anadolu’nun tenha bir yerine (Barla’ya) sürgüne gönderdiğinde, Türk müminlerin ilgisini kırmak için, Kürtlüğü ve Kürdistaniliği onun aleyhinde bir propaganda aracı olarak kullanıldı. Ancak Bediüzzaman hiçbir zaman Türk(çü)lüğe tenezzül etmedi. Bu ülkeden “Türkiye” diye bile değil çoğunlukla “bu vatan” diye sözetti. Fakat ondan sonra gelen Nurcu takipçileri Soğuk Savaş’ın cenderesinde sağcılık zehrini bolca içtiler. Solculuğun dine cahilane düşmanlığı, pek çok dindar gibi Nurculuğu da, milliyetçi mukaddesatçı ideolojinin devletçi kollarına götürdü.
Devletin laik milliyetçi baskısı, Nurculuğun Türkçüleştirilmesi için hem bir mazeret hem de bazısı için bir fırsat olarak devreye girdi. Bu süreçte Bediüzzaman’ın biyografisi başta olmak üzere çeşitli eserlerinde Kürt, Kürdistan gibi kelimelerin değiştirildiği yönünde ciddi iddialara konu olan metin müdahaleleri yaşandı. Said-i Kürdi’yi bir Horasan Türk’ü yapmakiçin çok tekellüflü te’villere müracaat edildi. Türkçü yapılamasa bile en azından Türkyapılmaya çalışıldı (mesela, Sızıntı’nın bir kapağında Bediüzzaman’a Türk bayrağı taşıtılması). Nursi’nin mirasına yapılan bu eziyetten bir kısım Kürt ve insaflı Türk Nurcu dışında ekser Nurcu’ların haberi bile olmadı. (Bu konuda bir kitap çalışması yürüten değerli araştırmacıHuseyn Siyabend Aytemur’un Risale-i Nur Külliyatında Yapılan Tahrifatlara İlişkin Rapor’u önemli bilgiler içeriyor.)
En nihayet yakınlarda, “devlet Türkleri”nden biri Bediüzzaman’ı Kürt’lükten tenzih etmek için onun “seyyid”liğini gündem yapmaya çalıştı (sanki birbirlerini dışlayan şeylermiş gibi). Said Nursi’yi Kürtlük lekesinden aklamak için atılmadık takla bırakılmadı.Hizmet hareketi başta olmak üzere Risale-i Nur kökenli cemaatler hep sağcılığı veTürkçülüğü matah bir şey sanıp, devletin pis ideolojisine bulaştılar.
Yerimiz dar, bugüne gelelim: Gülen Cemaati, büyümesine katkıda bulunduğu milliyetçilik canavarının pençesinde kıvranırken, kendisine saldırmak için malzeme arayan Hükümet’e en büyük yardımı yaptı ve Risaleleri sadeleştirmeye başladı. Bu yanlış girişim (ve yanlış içtihat) sebebiyle ortodoks Nur cemaatleri Gülencilere haklı olarak çok kızdı. (Sadeleştirmenin neden yanlış olduğu ayrı bir yazı konusu). Diğer Nurcu grupları devlet teveccühü ve başka rüşvetlerle kendine çekmek ve Gülen Cemaati’ne karşı mobilize etmek isteyen Hükümet ise bu fırsatı çok iyi değerlendirdi. Ve Risalelerin uzun zamandır desantralize olmuş neşredilme sürecine el koydu. Üç aydan fazla bir süredir, Risale-i Nur’u basan yayınevlerine bakanlıkça bandrol verilmiyor. Risalelerin yayın hakkının devlet kontrolüne alınması gibi bir fecaat sözkonusu. Sadeleştirme yanlışından daha büyük yanlış, Risale-i Nur’un devletleştirilmesi girişimidir. Risalelerde yapıldığı söylenen başka tahrifat iddialarına ses çıkarmayanların sadeleştirmeye kasıtlı tahrifat muamelesi yapıyor olması tam bir ikiyüzlülüktür. Risaleleri sadeleştirme açık bir yanlıştır ama en fazla yanlış bir içtihattır. Ancak Risale-i Nurun telif hakkının devletleştirilmesi, Nurculuk tarihine mukaddesatçı devletçiliğin bir utanç eylemi olarak geçecektir. Ve nihayet, parti çıkarı için Nurculuk dâhil her şeyi istismar edebilen bir siyasi ortama Nurculuğu malzeme yapanlar Risale-i Nur çizgisine yakışmayan bir zilletin içindedirler. Umulur ki uyanırlar.
*
TARAF’TA YAZMAK: Tam bir sene önce bugün Taraf’taki ilk köşe yazımıyazdım. Bu hürriyet ve imkân için müteşekkirim. İnşallah okuyucularımın ilgisine layık olabildim.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025