Mücahit BİLİCİ
Türkler mahkûm olmanın, Kürdler de hâkim olmanın ne demek olduğunu bilmiyorlar. Ve aralarında eşit olma ödevini nasıl yapacakları sorunu var. Türkler geçmiş hâkimiyetin onlara verdiği imtiyazı terk etmemeye alışmışlar; Kürdler ise mahkûmiyetin verdiği mahcubiyetle haklarını istemekten korkmaya. Kürdlere lazım olan şeyi en iyi bilecek olan Türkler değil Kürdler olmalı. Fakat Kürdler, Türklerden “ırkçı, Kürtçü, asabiyetçi”gibi azarları işitmemek için varolmaktan feragat etmeye kendilerini mecbur görüyorlar. Kürdlerin kendilerine ilişkin maslahat ve ortak iyiyi teşhiste Türklerin ağzına bakıyor olması bir tesadüf değildir. Hâlbuki Türkler, Kürdler için neyin iyi olduğunu bilebilecek bir konumda değil. Hem de statükocu milli enaniyetleri ve liderlik ısrarcısı kolektif nefisleri Kürdler için iyi olanı teşhise hele de teslime hiç müsait değildir. Hangi hukuk sisteminde davacının kaderi davalının keyfine, merhametine terk edilir?
Şeriat Kürdlerin hukukunu Türklerin takdirine bırakmamıştır.Bunu Türkler görmese, görmek istemese, yine de Kürdlerin görmesi gerekir. Kürdler de Türklerin dediğinin dışına çıkmamaya çalıştıkça adalet lal kesilir. Bir münazarada bir taraf iki taraf adına konuşuyor veya savcı aynı zamanda hâkimlik yapıyorsa orada bir sakatlık vardır.
Adalet odur ki halife ile hırsızı mahkeme önünde eşit hâle getirir. Ve her birisine eşit söz hakkı verir. Hırsızı dinlemeden halifenin hırsız hakkındaki hükmüne göre hareket edilmez. Hatta konuşamıyorsa bir taraf o tarafa bir söz (avukat) bulunur. Allah her bir insanı ve insanlar topluluğunu yaratırken onlara sorumluluk vermiştir. Acaba neden Kürdlerin sorumluluğu yani vesayet ve velayeti Türklerdedir, Kürdlerde değildir? Bu veli, çocuğun bazen babası bazen abisi rolü oynamaktadır. Fakat şer’an ne babası ne de abisidir. Yapabildiği tek şey acımadır. Takdir ettiği tek şey ilticadır. Hâlbuki hukukta acıma zulümdür, adalet değil. Suçluya acıyamayacağın gibi bir hakkı da mihnet ederek veremiyorsun.
Kürdlerin Türklerin vesayeti altında olduğunun küçük ama bariz bir delili Kürdlerin eşitlik ve haklarının teslimi sürecinin Türk kamuoyu nezdinde meşrulaştırılma biçimidir: Türkiye büyüyecek, lider olacağız, Osmanlıdaki gibi olacağız ilaahir. Kürdlerin hukukunu Türkiye’yi merkeze almadan ve Türklerin geçmiş ve müstakbel şevketini hesaba katmadan dile getiren ve o hakları Kürdlere ilkesel ve kategorik olarak teslim eden tek bir Türk siyasetçi gördünüz mü?Ben görmedim. Türkiye küçülse de Kürdlerin gasp edilmiş haklarını iade etmemiz İslam’ın, demokrasinin gereğidir diyen bir Türk siyasetçi henüz çıkmadı.Bilakis, en temel hakları bile pazarlık ve naz konusu yapıp, Türk kamuoyunun milliyetçi baskısını kendi üstünden alıp Kürdlere fatura eden siyasetçi var.
Dört ülkede dört parçaya bölünen Kürdistan Türkiye’ye sığmadığı için Kürdlerin kendi akıllarını (en azından bir kısmını) Türklerin cebine koymaması gerekir. Kendine fayda dokunduramayan insanın başkasına da faydası dokunmaz. Kürdler olmasa, yine de Türkler kendilerini başkasının tecavüzünden koruyabilir. Ancak Türkler olmasa, Kürdler ortada velisiz çocuk ve sahipsiz mülteci gibi kalıyor. Kendi ayakları üstünde duramayan, ne kendine ne başkasına yar olur.
“Devlette devamlılık esastır”ı bürokratik ilke olarak benimsemiş bir devlet geleneği, konu Kürdler olunca suçu Kemalistlere atmaktan, zulmü yapanlar dindar Türkler değildi hatta Türkler bile değildi ezberini tekrarlamaktan öteye geçemiyor. Velev zulmü yapanlar dinsiz Kemalistler idi, yine de o zulmü el an elinizde olan bu devletin eliyle yaptılar. Kürdlerin eşit olabilmesi için Türklerin devlet olarak bedel ödemesi, bu devletin (hâkimiyete alışmış Türk kitleleri medenileştirmek için)Kürtlerden açık ve net bir şekilde özür dilemesi gerekiyor.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025