Mücahit BİLİCİ
Türkiye’de Kürdler Türk milliyetçiliğinin sömürgeci baskısı altında kendi olma imkânlarından mahrum bırakılarak, taklidi bir kimliğe teşvik edildiler. Kürd, Kürd olamadığı için solcu ve İslamcı olmak zorunda kaldı. İkisi de Kürd olmaya nispetle evrenselci olan bu ideolojiler, Kürdlere Kürd olma imkânı kalmayan bir ortamda en azından Türk olmama (veya kadere itiraz edercesine Türklüğe teslim olmama) imkânı sağlayacaktı. Halen bazı dindar Kürdler, kendilerini Arnavutluk ve Mısır uzmanı da yapmazlarsa Kürd’lerden bahse (Türk öğretmenlerinin nazarında) mecbur sanıyorlar. Acı olan gerçek: haklılar. Ancak bu öğretmenleri kim atadı? Solcu ve İslamcı olmak zorunda kalan Kürdlerden kendine Türk öğretmen edinmeden yol gidebilen kaç Kürd var?
Kürd, meşruiyetin kamusal alanına dâhil oldukça evrensel olana tutunmaya çalışıyor. Ve zahiren bu çok doğru görünüyor. Nihayetinde evrensele dönüşmek insanın yapması gereken şeydir. Fakat evrensele dönüşmek sadece yerel olabilenin harcıdır. Sadece bir yere doğabilenler, başka yerlere de gidebilirler. Bu dünyada bir yere ait olmayanlar meleklerdir. Bu dünyada imtihanın bir sırrı bu dünyaya insan olarak doğmaktır. Her yere giden hiçbir yere doğmamıştır. Doğmayan, hayatın meydan okumasına ve siyasete maruz kalmaz. Hem solculukta hem de İslamcılıkta, Kürd, siyasetin dehşeti karşısında kamusal alandan mahcup bir şekilde kılıcını bırakarak geri çekilmiştir. Kendi olarak çıkamadığı bir meydana onu görünmezleştiren bir devrim tankıyla çıkmıştır. Özetle, evrensele sığınarak kendi yerelini inkâr içinde teselli arayan Kürd’un hükmen doğmamış olduğunu görüyoruz. Çünkü hiçbir yerde içine girdiği evrensellik ideolojisine bir katkı yapamadığını görüyoruz. Zaten katkı yapabilir olduğu an bu yanlış medenileşmenin farkına varacaktır. Onun için solcu ve İslamcı Kürd’ün her zaman bir öğretmen ihtiyacı vardır. Kürd siyasi hareketinin bir dönem kendine seçtiğiDoğu Perinçek, Yalçık Küçük gibi öğretmenleri düşünün. Kendi olmaktan utananınakreditasyon ihtiyacı olarak kayda geçen isimlerden bazıları.
Hakkını yememeli; solculukta teselli arayan Kürdler bir parça değişti. Şartlar biraz daha onları olgunlaştırdı. İslamcılığın içinde mahcup bir korkuyla Kürd olmaya devam edenlerise hâlâ Kürdlüğün (Kürdlük için değil, Kürdlüğün inkârının yolaçtığı tamir ve adalet ihtiyacı nedeniyle) gündem yapılmasından büyük bir rahatsızlık duyuyorlar. Artık eskimiş ve karşılığı olmayan bir “dinsizlik, Stalinizm” ezberini boca ediyorlar. Türklerde mevcudiyetine itiraza o kadar da cesaret edemedikleri şeylerin Kürdlerde zuhuru karşısında, tahtı sallanan krallar (ama aslında mülteciler) gibi büyük bir panikle Kürdcülükten kendilerini tebrie etmeye çalışıyorlar.
Kürdlerin en büyük sorunuhâlâ mahcup bir öğrenci edasıyla Türk öğretmenlerinin onayını ve şefkatini celbe çalışıyor olmalarıdır. Bu yüzen Kürd, ailenin özel alanındansiyasetin kamusal alanına dâhil olamamıştır. Hatta kızanlar, savaşanlar bile bir okşanma, sahip çıkılma, beğenilme arzusundan kendilerini azad edememişlerdir. Kızmayıp İslamcılığın şefkatli kanatları altında tüy gibi hafifleyenler ise bu kıymetli imkânın ücretini, kendileri gibi olmayanları cehenneme layık saymakla ödediklerini düşünüyorlar.
Evrenselci asimilasyonun talep ettiği Türk ve Kürd mukayesesibir kıyas-ı maalfariktir. Türk ve Kürd kimlikleri arasında Türkiye’deki münasebet tadilata muhtaç bir eşitsizlik ve tahakküm ilişkisidir.
Türk’ün İslamiyet’e ihtiyacı var. Kürd’ün hem Kürdlüge hem İslamiyet’e. Türk milliyet sorunu yaşamıyor. Hatta milliyetçilik fazlası var. Dinde zaafı var. Kürd’ün ise bilakis: milliyeti inkâr edilmiş. Türkçülüğün işgali ve baskısı altındadır. O yüzden Türk, kerem edip İslamcı yahut solcu olabilir. Fakat Kürd’ün bunlardan herhangi biri olabilmesi için bile önce Kürd olabilmesi gerekir.
Evet, adamlar memlekette gevrek Schmitt satar olmuş, sen ise çin-u-maçin’e gider gibi daha ancak bir Bookchin kitabı bulabilmişsin. Başkasının teorisine pratik olmaya, taklidi bir hayatyaşamaya mecbur değilsin.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
31.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
6.09.2025
30.08.2025
12.08.2025
1.08.2025